© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Mimarlar Odası: 'Yaşanılan emirname krizi yeni bir kriz değildir'

ODA, PLANIN HAYATA GEÇMEMESİ HALİNDE BASKI UNSURU YARATACAĞINI VE BU DURUMA KARŞI DURACAKLARINI DUYURDU

“MİMARLAR ODASI OLARAK GÖRÜŞÜMÜZ, ÖNCELİĞİN KAMU YARARININ GÖZETİLMESİ OLDUĞUDUR. ÜLKENİN DEMOKRATİK VİZYONLARLA YÖNETİLMESİ, TOPAL VE ÇARPIK YAPILAŞMANIN, TÜM TOPLUMA YAPILAN ADALETSİZLİĞİN ORTADAN KALDIRILMASI TALEBİMİZDİR”
Mimarlar Odası, ülkenin geleceğinin şekillenmesi ve planlamasının siyasi ve bireysel çıkar korkularıyla yapılamayacağı vurgulayarak, “Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı”nın hayata geçmemesi halinde baskı unsuru yaratacağını ve bu duruma karşı duracağını” duyurdu.
Mimarlar Odası, ülkenin demokratik vizyonlarla yönetilmesinin, topal ve çarpık yapılaşmanın ve tüm topluma yapılan adaletsizliğin ortadan kaldırılmasının talepleri olduğunu vurguladı. 
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Mimarlar Odası’ndan yapılan yazılı açıklamada, toplumsal katılımın gerçekleşmediği, demokratik ve adaletten yoksun emreden bir yasanın yürürlükte devam etmesi, ayrıca “Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı”nın hâlâ hayata geçememesinin bu ülkeye yapılan en büyük yıkım olduğu belirtildi.  
Açıklamada, tarihi çok önceden ilan edilen ve sürekli değiştirilen, dolayısıyla anlamını yitiren emirnamelerin ülkeye verdiği zararın boyutlarının herkesçe görüldüğüne dikkat çekilerek, “Yazılı buyruklarla çağdaş ve evrensel yaklaşımları baltalamakla kalmıyor, toplumun geleceğini şekillendirirken fırsat eşitsizliğini de yaratmış oluyor” ifadelerine yer verildi.
Mimarlar Odası’nın “Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı” çalışmalarının süreci ve sonucu ile ilgili endişelerini ve görüşlerini sürecin takipçileri olarak ilgili kuruluşlarla paylaşarak, basın açıklamalarında açıkça ifade ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Yaşanılan emirname krizi yeni bir kriz değildir. Bu konuda köklü bir değişikliğe gidilmezse ülke olarak daha çok ‘emirname krizleri’ yaşayacağımız ortadadır” denildi.
Son 20 yıla bakıldığında hükümetlerde görev almayan siyasi parti kalmadığını, bunların hiçbirinin 55/89 İmar Yasası’nın adaletli bir yapıya oturması için adım atmadığına işaret edilen açıklamada, “Bu yüzden, ‘Mimarlar Odası Nerede?’ diye soranlar önce hizmet ettikleri partilerde bu yasanın doğru bir omurgaya oturtulması için neredeydiler sorusunu önce kendilerine sormalıdırlar” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, her değişen hükümet döneminde üzerine basa basa aktardıkları 55/89 Sayılı İmar Yasası’nın içeriğinde bulunan yetkilerin, Şehir Planlama Dairesi ve bağlı olduğu bakanlığın iki dudağının arasında yapılan yasalarla tüm ülkenin kaosa sürüklenmesine sebep olurken, oluşan çarpık düzenin sürdürülemez olduğu vurgulandı.  
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yasa çerçevesinde oluşturulan her emirname, çağdaş imar adaleti yerine rant geliri sağlamaktadır. Bilimsel verilere dayalı olarak, tüm sektörel paydaşlarla birlikte, halkın ihtiyaçları ve ülkenin öngörülen planlamasıyla direkt ilişkili yürütülmesi hedeflenen imar planı çalışmaları, bugün gelinen noktada uzatılmasına rağmen tamamlanmaması ve hayata geçmemesi planın içeriği ile ilgili yapılan çalışmaların daha çok göstermelik olduğu hissini uyandırmaktadır. Ülkenin geleceğinin şekillenmesi ve planlaması siyasi ve bireysel çıkar korkularıyla yapılamaz. İlgili İmar planının hayata geçmemesi halinde baskı unsuru yaratacağımızı ve bu duruma karşı duracağımızı bildiririz.
Mimarlar Odası olarak görüşümüz, önceliğin kamu yararının gözetilmesi olduğudur. Ülkenin demokratik vizyonlarla yönetilmesi, topal ve çarpık yapılaşmanın, tüm topluma yapılan adaletsizliğin ortadan kaldırılması talebimizdir.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER