Mutasyonlu kovid-19 virüsünden korunmada doğru maske kullanımı ve mesafenin önemi arttı
GÜNDEMYeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede, yayılım hızı daha yüksek mutasyonlu virüsün görülmesiyle, bireysel ve toplumsal korunmada doğru maske kullanımının ve toplum içinde fiziksel mesafenin korunmasının öneminin daha da arttığı belirtildi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede, yayılım hızı daha yüksek mutasyonlu virüsün görülmesiyle, bireysel ve toplumsal korunmada doğru maske kullanımının ve toplum içinde fiziksel mesafenin korunmasının öneminin daha da arttığı belirtildi.
Türkiye Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgının tüm dünyada etkisini göstermeye devam ettiğini, hatta İngiltere başta olmak üzere bazı ülkelerde hastalığın tekrar yükseliş eğilimine girdiğini söyledi. Özlü, alınan tedbirlerle yeni vaka, ağır hasta ve vefat sayılarında önemli bir düşüş yakalandıktan sonra tedbirlerin gevşetilmesi, kurallara uyumsuzluk ve mutasyona uğrayan virüsün kendini göstermesiyle hastalık seyrinin değişiklik göstermeye başladığını vurguladı. Yüzde 40-70 oranında daha hızlı yayılan mutasyonlu virüsün ilk olarak İngiltere'de, daha sonra Brezilya ve Güney Afrika'da ortaya çıktığını anımsatan Özlü, Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın mutasyon tehdidine karşı dikkatli olunması gerektiği yönündeki uyarısını hatırlattı.
Avrupa ülkelerinde görülen vaka artışlarının nedenlerinden birinin mutasyonlu varyant olduğunu anlatan Özlü, son verilere göre Türkiye'de mutasyonlu virüs tespit edilen kişi sayısının 128'e yükseldiğini ve 17 şehirde İngiltere varyantının görüldüğünü aktardı. "Mutasyonlu virüs daha kolay bulaşıyor ve hızlı yayılıyor. Bu durum, havada asılı damlacık çekirdekleri yoluyla bulaşma olasılığının artması şeklinde değerlendiriliyor." bilgisini veren Özlü, bulaş hızı yüksek olduğu için hastalıktan korunmak için çok daha dikkatli olunması gerektiğine işaret etti.
"TOPLUMDA HALA MASKE KULLANIMINA İLİŞKİN SORUNLAR YAŞANIYOR"
Prof. Dr. Özlü, hava yoluyla bulaşmadan korunmak için kapalı alanlarda ve kalabalık mekanlarda bulunulmaması ve herkesin mutlaka maske kullanması gerektiğini vurguladı. Virüsün, bir yıldan daha fazla süredir insan hayatını tehdit ettiğini ve riskin sürdüğünü ifade eden Özlü, toplumda hala maske kullanımına ilişkin sorunlar yaşandığını, bu durumun da halk sağlığının riske girmesine neden olduğunu aktardı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalıktan korunmak için maskenin doğru kullanılması gerektiğini dile getirerek, şu önerilerde bulundu: "Toplumda maske kullanımında sorunlar var. Maske yüze oturmalı, burun kemeri üzerindeki teli kullanarak yüze göre ayarlanmalı. Maskenin kenarlarından hava giriş çıkışı olmamalı. Maske standartlara uygun 3 katlı ve orta katının filtre özelliği olmalı. Islanınca çıkarılıp yenisi takılmalı.
Tekrar kullanılmamalı. Kullanılmış maskeler orta yerlere bırakılmamalı. Maskenin ön yüzüne elle asla dokunulmamalı. Kapalı, kalabalık ve uzun süre kalınacak ortamlarda çift katlı maske kullanılmalı.
Kapalı, kalabalık ortamlarda sizin maske takmanız yeterince korumadığı için, ortamdaki herkes usulüne uygun şekilde maske takmalı. Öksürme hapşırma sırasında maskeye rağmen saçılan damlacık sayısı fazla olabildiğinden maskeli de olunsa fiziksel mesafenin korunmasına çok dikkat edilmeli." Maske doğru kullanılmadığında sağlığı korumadığının altını çizen Özlü, "Maske kullanmak önemli, ancak maskeyi usulüne uygun şekilde kullanmak şart. Yoksa maskem var zannedip güvende hissedilerek virüs kapılabilir ve başkalarına bulaştırılabilir. Virüsteki mutasyon bu hususları çok daha önemli hale getirdi." uyarısını yaptı.
Özlü, yayılım hızı yüksek mutasyonlu virüsün görülmesiyle birlikte kapalı ortak mekanların havalandırılmasının da çok daha önem kazandığına dikkati çekerek, "Kapı ve pencereler karşılıklı açık tutulmalı. Soğuk girecek endişesiyle pencerenin kapatılmasından kaçınılmalı." diye konuştu. Özellikle kalabalık, ortak kullanılan ortamlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Bu mekanlarda maske usulüne uygun şekilde takılmalı ve etrafındakilerin de maskeli olduklarından emin olunmalı.
Maskeli olunsa da diğer kişilerle aradaki fiziksel mesafe korunmalı. El hijyenine özen gösterilmeli." şeklinde konuştu. Bilimin tüm gayretiyle ilaç çalışmalarını yürüttüğünü ancak şu an için ispatlanmış bir ilaç olmadığını, geliştirilen aşılarla toplumsal bağışıklamanın yapılmaya başlandığını dile getiren Özlü, dünyada hastalık riskinin azaltılabilmesi için küresel anlamda aşılama gerektiğini dile getirdi. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, aşılanan kişiler için de tedbir kurallarının geçerli olduğunu hatırlatarak, "Sağlımız için en büyük silah bireysel ve toplumsal korunmadır. Virüsten korunmak için maske-mesafe-hijyen-kalabalık ortamlardan kaçınma ile birlikte aşılama esastır." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir