© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

NASA Dünya'dan 3,4 milyar ışık yılı uzaklıkta bir 'Einstein halkası' görüntüledi

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu Dünya'dan 3,4 milyar ışık yılı uzaklıkta bir Einstein Halkası keşfetti.

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu Dünya'dan 3,4 milyar ışık yılı uzaklıkta bir Einstein Halkası keşfetti.

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu Dünya'dan 3,4 milyar ışık yılı uzaklıkta bir Einstein Halkası keşfetti. Bilimsel olarak "kütleçekimsel merceklenme" olarak adlandırılan olay 1915'te ilk kez Albert Einstein tarafından tahmin edildi. Bilim insanları, yeni keşfin, evrenin derinliklerinde yer alan ve daha önce tespit edilemeyen gök cisimleri ve nesneleri açığa çıkardığını söyledi.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) Hubble Uzay Teleskobu, Dünya'dan 3.4 milyar ışık yılı uzaklıkta çarpıcı bir 'Einstein halkası” görüntüsü yakaladı.

YERÇEKİMSEL ALAN UZAYI BÜKTÜĞÜNDE OLUŞUYOR

Kütleçekimsel merceklenme olarak bilinen bu kozmik görüntü, uzaydaki büyük bir nesneden gelen yerçekimi alanı uzayı büktüğünde ve uzaktaki bir nesneden gelen ışığı saptırdığında meydana geliyor.

Bununla birlikte, görüntüdeki oluşum yalnızca iki gökadadan ve gökadaların yerçekimi alanından geçerken büyütülen tek bir uzak kuasardan* meydana geliyor.

“Evrenin en uzak köşelerinde yüksek bir enerjiyle parlayan galaksilere kuasar adı veriliyor.

ASLINDA 6 DEĞİL, 3 GALAKSİYİ GÖSTERİYOR

Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA) bilim insanları, bu parlak noktaların  altı galaksiyi değil , aslında üç galasiyi gösterdiğini söyledi. Buna göre, halkanın ortasındaki iki ve arkasındaki bir kuasar, öndeki iki yerçekimi alanından geçerken büyüdü.

Ön plandaki iki gökadanın kütlesi çok yüksek olduğu için, bu durum galaksilerin etrafında uzay-zamanın yerçekimsel bir eğriliğine neden oluyor.  Daha sonra bu uzay-zamandan geçen herhangi bir ışık bu eğriliği takip ediyor ve görüntü teleskoplara bozulmuş bir şekilde ulaşıyor. 

İLK EINSTEIN TAHMİN ETTİ

Resmi olarak yerçekimi merceklenmesi olarak bilinen bu kozmik görüntü, 1915'te ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından tahmin edildi. Einstein, yerçekiminin, uzay-zaman dediği evrenin dokusunu çarpıtan büyük nesnelerin sonucu olduğunu açıkladı.

Bilim insanları, o zamandan beri onun genel görelilik teorisini Güneş sistemi içinde test etti ve çığır açan çalışmasını yüzlerce Einstein halkasını inceleyerek kanıtladılar.

2018'de başka bir Einstein Yüzüğü keşfeden Portsmouth Üniversitesi Kozmoloji ve Yerçekimi Enstitüsü'nden Thomas Collett, yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

"Genel görelilik, büyük nesnelerin uzay-zamanı deforme ettiğini savunuyor. Bu durum, ışık başka bir galaksinin yakınından geçtiğinde ışığın yolunun saptığı anlamına geliyor. İki gökada görüş hattımız boyunca hizalanırsa, bu, arka plandaki gökadanın birden fazla görüntüsünü gördüğümüz güçlü yerçekimi merceklenmesi adı verilen bir fenomene yol açar.

Ön plandaki gökadanın kütlesini biliyorsak, o zaman çoklu görüntüler arasındaki ayrım miktarı bize 'genel görelilik'in galaktik ölçeklerde yerçekimi teorisinin doğru olup olmadığını gösterir.” 

Öte yandan, Hubble teleskobundan alınan veriler, tam merkezde, uzaktaki kuasarın nadir görülen beşinci bir görüntüsü olan yedinci bir ışık noktasını da tespit etti.

EINSTEIN’IN GÖRELİLİK TEORİSİ 

Görelilik teorisi, Albert Einstein'ın çalışmaları sonucu ortaya atılmış olan  iki teoriyi kapsıyor: Özel görelilik (madde ve enerji ilişkisi) ve genel görelilik (uzay vezaman ilişkisi).

Özel görelilik, yer çekiminin yokluğunda tüm fiziksel fenomenler için geçerliyken, genel görelilik, yerçekimi yasasını ve bu yasanın diğer doğa kuvvetleri ile ilişkisini açıklıyor. 

Bu teorinin Einstein tarafından ortaya atılmasıyla beraber teorik fizik ve astronomi dünyası 20. yüzyılın başında  çalkalandı. Zamanla Isaac Newton tarafından ortaya konulan, 200 yıllık mekanik teorisinin yerini aldı. Özellikle uzay ve zaman kavramlarına farklı bakış açısıyla bakılması gerektiğini gösterdi ve bu ikisinin harmanlanması olan uzayzamanı, eşzamanlılığın göreliliğini, kinematik ve yer çekimsel zaman genişlemesini ve uzunluk daralmasını içeren birçok kavramı tanıttı. 

Fizik alanında görelilik, nükleer çağın bir habercisi olan temel parçacık biliminin ve temel etkileşimlerini geliştirdi. Görelilikle birlikte, nötron yıldızları, kara delikler ve yer çekimi dalgaları gibi olağanüstü görülen astronomik olaylar önceden öngörüldü.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER