Öğretim üyeleri siyasete karıştırılmamalı

Ülkemizdeki üniversite rektörlerinin büyük çoğunluğu, Yüksek Planlama Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’nun (YÖDAK), Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasının doğru olmayacağı görüşünü ortaya koydu. Rektörler, “özerk” YÖDAK’tan yana tavır koydu.

Rektörler, YÖDAK’ın Eğitim Bakanlığı’na bağlanma kararıyla ilgili açıklama yaptı. Bazı üniversite rektörleri hariç, büyük çoğunluk, YÖDAK’ın özerk olması gerektiğini bildirdi.

YÖDAK Yasası’nın uzun bir süredir gündemde olduğunu belirten rektörler, kurumun özerkleştirilmesi gündemdeyken, bir anda hükümete bağlanmasının doğru olmayacağını kaydetti.

Eğitim Bakanlığı’na bağlanma kararına olumlu bakan bazı rektörler ise işlemlerin daha hızlı yapılabilmesi açısından bunu önemli bulduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu konudaki düşüncesinin ne olduğunu bilmediklerine işaret eden rektörler, Cumhurbaşkanı’nın konuyla ilgili nasıl bir önerisi olduğunu merak ettiklerini aktardı.

Rektörler, yasa tasarısıyla ilgili geçtiğimiz hafta yaptıkları çalışmada, kendilerinin talebinin de YÖDAK Başkanı’nı Cumhurbaşkanı’nın ataması yönünde olduğunu kaydetti.

YÖDAK’ın tarafsız olması yönünde büyük bir çoğunluğun hemfikir olduğunu belirten rektörler, öğretim üyelerinin siyasallaşmasının yüksek öğretime büyük zarar vereceği görüşünde.

Dünyanın birçok yerinde konuyla ilgili araştırma yapıldığı zaman, yüksek öğrenimle ilgili bakanlık seviyesinde özel makamlar olduğunu belirten rektörler, YÖDAK gibi bir kurumun, siyasi bir direktifle hareket edebilecek bir seviyeye indirilmesini istemediklerini söyledi.

Öztürk: Öğretim üyeleri siyasete karıştırılmamalı

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk, YÖDAK’ın bağımsız, tarafsız ve Cumhurbaşkanı’na bağlı olmasından yana olduklarını söyledi.

Konuyla ilgili taleplerini YÖDAK Başkanı’na aktardıklarını ifade eden Öztürk, öğretim üyelerinin siyasete karışmasının doğru olmadığını belirtti.

Öztürk, KKTC’nin üniversite ve eğitim adası olabilmesi yönünde çalışmalar yapılırken, böyle bir karar ortaya çıkmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

“YÖDAK’ın müdürler ve siyasilerin direktifiyle yönetilmesini istemiyoruz”

YÖDAK’ın özerkleşmesinin önemine dikkat çeken Öztürk, “Biz YÖDAK’ı bir baklanlık gibi görmek istiyoruz. YÖDAK’ın müdürler ve siyasilerin direktifiyle yönetilmesini istemiyoruz. Böyle bir şey bizim için kabul edilemez. Bu yasayla ilgili yoğun ve ciddi bir çalışma yaptık. Bu öneriler, siyasallaşmaya imkan verilmemesi üzerineydi. YÖDAK, belli bir bağımsızlığa sahip olmalı ki gelişme olsun. Bir direktifle iş yapılmasın” şeklinde konuştu.

Öztürk, konuyla ilgili gerekli olması durumunda rektörler olarak siyasi parti başkanları ve hükümet yetkilileriyle görüşeceklerini kaydetti.

Cellatoğlu: Önemli olan YÖDAK’ın işlevini kaybetmemesi

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Akın Cellatoğlu, önemli olan gerçek anlamda kararın YÖDAK’a katkı sağlayıp, işlevini artırması olduğunu vurguladı.

YÖDAK’a atanan kişilerin yüksek öğrenim için çalıştığı sürece sorun teşkil etmeyeceğini işaret eden Cellatoğlu, eğitim sektörünün ülkenin lokomotif sektörlerinin başında geldiğine dikkat çekti.

Eğitim sektörüne kimsenin zarar vermek istemeyeceğini söyleyen Cellatoğlu, kurumun doğru çalıştırıldığı sürece başkan veya üyelerinin kimin tarafından atandığının pek önemi olmadığını kaydetti.

Cellatoğlu, hazırlanan yasa tasarısında başkanın 4 yılda bir seçilebileceğini ve görevden almanın da siyasilerin istediği gibi kolay olmayacağını aktardı.

Nadiri: Rektörlerin talebi yüksek öğrenimin sürdürülebilirliğini sağlamak

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri, rektörlerin yaptığı yasa taslağı çalışmalarında YÖDAK’ın bağımsızlığının esas alındığını söyledi.

Konuyla ilgili düşüncelerini paylaştıklarını anlatan Nadiri, tüm rektörlerin talebinin yüksek öğrenimin sürdürülebilirliğini sağlamak olduğunu kaydetti.

Kendilerinin talebinin YÖDAK Başkanı’nı Cumhurbaşkanı’nın ataması olduğunu belirten Nadiri, göreve getirilen kişinin politik görüşüne bakılmaması gerektiğini ifade etti.

Kurumun bağımsızlığını sağlamak için YÖDAK’ı yasayla kurmak istediklerini anlatan Nadiri, “Atamalar yapılırken bağımsızlığa gölge düşürmeden yapılmalıdır. Herhangi bir kuruma, makama yakınlık olmaması gerekir. Ancak bu şekilde sürdürülebilir olur bu sektör” dedi.