Özant:Ağız ve diş sağlığımız çok da iyi değil
SAĞLIKKıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Ahmet Özant, KKTC’de 6 diş hekimliği fakültesi olduğunu, 2 yeni fakülte için müracaatta bulunulduğunu kaydederek, “Bu iş ticarete döndü. Ülkemizin daha fazla diş hekimliği fakültesine ihtiyacı yok. Gençlerin hekim olma hayalleri sömürülüyor” dedi.
Özant, “Herkes çocuğunun hekim olmasını istiyor, talep var ama bu iş zorla olmaz. KKTC’de bu kadar fakülte ve öğrenci için yeterli hasta yok… Klinik eğitimlerin yetersiz olduğu da kesin. Buna üzülüyoruz… Bu eğitimlere büyük paralar veriliyor. Ben ailelerin de çocukların da ciddi travmalar yaşadıklarına eminim” şeklinde konuştu.
Ahmet Özant, YÖDAK’ın üniversitelerle ilgili yetkili olması, eğitimdeki ihtiyacın belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
235 üyesi olan Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası’nın iki dönemdir başkanlığını yürüten Özant, 19-25 Kasım tarihleri arasında kutlanacak “Diş Hekimliği Haftası” öncesinde Türk Ajansı Kıbrıs’a (T.A.K) açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulundu.
Özant, yarın saat 10.30’da Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nde yapılacak basın toplantısıyla açılacak haftanın bir takım etkinliklerle kutlanacağını söyledi.
Sağlık sistemi, kamu hastanelerindeki ağız ve diş sağlığı hizmetleri, özel üniversiteler bünyesindeki diş hekimliği fakülteleri, Türkiye’de yapılan protez ve takma dişler gibi birçok başlığa değinen Özant, sağlıkta kaosun sürdüğünü, hekimlerin mutsuz olduğunu da söyledi.
Özant, “34 yıldır sağlık sisteminin içindeyim. Hala aynı konuların konuşulması, hiçbir şey yapılmaması elbette bizi karamsarlığa sürüklüyor” dedi.
Ahmet Özant, ülke genelindeki kamu hastanelerinde 26 diş hekiminin görev yaptığını, malzeme ve teknik eksiklikler nedeniyle bazı sağlık merkezlerinde sıradan diş tedavilerinin bile verilemediğini söyledi.
Toplumun ağız ve diş sağlığının çok da iyi olmadığını da kaydeden Özant, “Diş fırçalama alışkanlığımız yok” dedi.
Özant, “Ucuz, kaçak, kalitesiz metal ve malzemeler tehlikeli.. Ağızda kansere neden olabilir” uyarısında bulundu.
“SAĞLIKTAKİ KAOS 40 YILDIR SÜRÜYOR. HEKİMLER ÇOK MUTSUZ”
Ahmet Özant ilk olarak sağlıktaki durumu değerlendirdi.
Sağlıkla ilgili beklenen yasalar olduğunu, yürürlükteki yasaların tam olarak uygulanamadığını, verilen sözlerin yerine getirilmediğini, kamu hekimlerinin nasıl çalışacağının hala belli olmadığını söyleyen Özant, “Sağlıktaki kaos 40 yıldır sürüyor. Hekimler çok mutsuz” dedi.
Özant, Sağlık Çalışanları Yasası’nın hekimi, hemşireyi, yardımcı personeli de içine alan geniş bir yasa olduğunu kaydederek, hekimlerin öğretmenler, güvenlik ya da kamu görevlileri gibi ayrı bir yasası olması gerektiğini vurguladı.
Ahmet Özant, “Hekimlerin de kendilerine ait bir yasası olmalı, çalışma saatleri, nöbetleri, on call görevleri, riskleri, çalışma koşulları ve baremleri yasayla belirlenmeli” şeklinde konuştu.
“EVET KARAMSARIM…”
Ahmet Özant, “Bugünkü yapıda hangi hükümet hangi Sağlık Bakanı göreve gelirse gelsin sağlıkta iyileştirme yapamaz” dedi.
“Bu yaklaşım çok karamsar değil mi?” sorusu üzerine Özant, “Evet karamsar. 34 yıldır sağlık sisteminin içindeyim. Hala aynı konuların konuşulması ama hiçbir şey yapılamaması elbettebizi karamsar yapıyor. Karamsarım. Göreve gelen sağlık bakanlarının sağlıkta bir şeyleri düzeltme gayreti ve arzusu içinde olduğuna inanıyoruz. Bütün sorunları bilerek göreve geliyorlar ama yine değişen bir şey olmuyor” şeklinde konuştu.
KAMU HASTANELERİNDE VERİLEN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİ…” KAMUDA 26 DİŞ HEKİMİ VAR”
Kamu hastanelerinde verilen ağız ve diş sağlığı hizmetleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özant,26 diş üniti olan kamuda, 26 diş hekiminin görev yaptığını dile getirdi.
Özant, “Diş hekimlerinin üzerinde çalıştığı diş ünitlerinin 11’i Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Cengiz Topel gibi büyük hastanelerde… 15 diş üniti de sağlık ocaklarında. 6 sağlık ocağında diş üniti ve diş doktoru yok. Sağlık ocaklarındaki ünitlerden bazıları da çalışmıyor” dedi.
2018’de bir sözleşmeli diş hekiminin kamuya istihdam edildiğini söyleyen Ahmet Özant, “Bu hekim sayısı, alet, edevat ve malzemelerle bazı kamu hastanelerinden sıradan diş tedavisi dahi yapılamıyor. Hastalara kaliteli diş sağlığı hizmeti veremiyoruz. Bazı sağlık ocaklarında diş dolgusu yapacak yeterli malzeme yok. Diş taşı temizliğini yapan cihazın fiyatı 700-1000 TL. Bazı kamu hastanelerinde bu cihaz yok. Işıklı dolgu cihazını dışarda 30 senedir kullanıyoruz. Kamu sağlık merkezlerinin bazılarında şu an bu alet de yok” şeklinde konuştu.
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİ… “GEÇEN YIL SAYI 3’TÜ BU YIL 6 OLDU”
Özant, diş hekimliği fakülteleri konusunda da açıklamada bulundu.
Ahmet Özant, ülkede 6 diş hekimliği fakültesi olduğunu, 2 fakültenin de izin için müracaatta bulunduğunu söyledi.
Özant, “Geçen yıl sayı 3’tü bu yıl 6 oldu. Seneye 8 olur. Bu iş ticarete döndü” dedi.
Ahmet Özant, şunları ekledi:
“Herkes çocuğunun hekim olmasını istiyor, talep var ama bu iş zorla olmaz. KKTC’de bu kadar fakülte ve öğrenci için yeterli hasta yok… Klinik eğitimlerin yetersiz olduğu da kesin. Tek bir diş sökemeden ya da yeterli diş dolgusu ve protez yapmadan mezun olan gençlerin olduğu söyleniyor. Bu eğitimlere büyük paralar veriliyor. Ben ailelerin de çocukların da ciddi travmalar yaşadıklarına eminim. Durum vahim. Ben buna çok üzülüyorum. Bütün mezunların iyi bir hekim olarak çalışabilecek bilgileri de özgüvenleri yok. Kendi fakültelerimizden mezun epey diş hekimi var. Kaçı klinik açtı? Gençlerin çoğu asistan olarak fakültelerinde kalıyor veya Türkiye’ye gidiyor. Bazıları mezuniyetten sonra kendilerini hekimlerimizin yanında geliştirmeye çalışıyor ki bunu mutlaka yapmalıdırlar.”
Özel üniversitelerin diş hekimliği fakültelerinde öğrencilerin yeterli hasta görmediğini de söyleyen Özant, şunları ekledi:
“Diş hekimliği fakülteleri diğer fakülteler gibi sadece ezbere dayalı değil ki. Bu öğrenciler son 2 yılını zorunlu stajlarda geçirmeli. Öğrenciler staj gruplarına ayrılıp bütün anabilim dallarında staj yapmak, belli sayıda hastayı tedavi etmek zorundadır. Yeterli hasta olmadığı için stajları seyrederek geçiriyor, bu şekilde öğrenmeye çalışıyorlar.”
AVRUPA’DA HER 100 BİN KİŞİYE 66 DİŞ HEKİMİ DÜŞÜYOR… BİZDE 67…ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL SAYILAR VE KONTENJANLAR AYNI KALIRSA ORAN 82,5’E ÇIKACAK”
Avrupa Birliği ülkelerinde her 100 bin kişiye 66 diş hekimi düştüğünü, KKTC’deki oranın 67.84’le şu an buna yakın olduğunu belirten Özant, “KKTC’deki diş hekimliği fakültelerine her yıl KKTC vatandaşı 120 öğrenci alınıyor. Bugünkü fakülte sayısı ve bugünkü kontenjanlarla kalırsak bu öğrenciler 5 yıl sonra mezun olduğunda ortalamamız 67.84’ten 82,5’e çıkacak… Böyle küçük bir ülkede 6 diş hekimliği fakültesinin olması, bu işin ticarete döndüğünü gösterir. Kimse bana ‘diş hekimi yetiştirmek’ için fakülte açıyoruz demesin” şeklinde konuştu.
YÖDAK’ın üniversitelerle ilgili yetkili olması, eğitimdeki ihtiyacın belirlenmesi gerektiğini ifade eden Ahmet Özant, “Yabancı öğrencilerin KKTC’deki diş hekimliği fakültelerinde eğitim görmesine itirazımız yok. Biz neden ülke olarak ihtiyacımızı belirlemiyoruz?” dedi.
“TİCARET LİSESİNDEN, SANAT OKULUNDAN MEZUN OLUP DİŞ HEKİMLİĞİNE GİDEN ÇOCUKLAR VAR”
Özant şunları da söyledi:
“Üniversite izinleriyle ilgili yetki YÖDAK’ta değil Eğitim Bakanlığı’nda. YÖDAK’la ilgili yasal düzenleme yapılması şart. Kontenjanlar da kriterler de belirlenmiyor. Liseden mezun olan her genç diş hekimliği fakültesine girebiliyor. Ticaret lisesinden, sanat okulundan mezun olup diş hekimliğine giden çocuklar var. İyi bir eğitimden gelmeyen gençler burada zorlanıyor, sınıf tekrarı yapıyor. Aileler de maddi olarak sıkıntı yaşıyor.. Başaramayıp bölüm değiştiren gençlerin özgüveni zedeleniyor. Biz bu konuda merkezi bir sınav yapılmasını önerdik. Hak eden başarılı öğrencilerin alınması şart ama hiçbir üniversite buna yanaşmıyor. Üçüncü ülkelerden gelen öğrenciler için sınav yok, kendi vatandaşlarımız için de her üniversite kendi sınavını yaparak öğrenci alıyor. Düşünün bir fakültede eczacılık kazanan öğrenci başka üniversitede tıp veya diş hekimliği kazanıyor.”
Türkiye’deki özel üniversitelerin de sayısında artış olduğunu kaydeden Özant, 85 civarında diş hekimliği fakültesi olduğunu belirterek, “Türkiye’de de bu eğitimlerin yetersiz olduğu konuşuluyor. Dekanlar ile TDB kongresinde diş hekimliği eğitimi konulu toplantıda bir araya geldik. Diş hekimliği eğitimini 6 yıla çıkarmayı konuşuyorlar, 6. yıl kliniklerde sadece hasta bakarak ve tecrübe kazanılarak geçecek” dedi.
Diş Tabipleri Odası’nın Genel Kurulu’nda KKTC’de de diş hekimliği mezunlarına staj zorunluluğu getirilmesini önerdiğini ve bu önerinin kabul gördüğünü belirten Özant, “Sağlık Bakanlığı ile bunu konuşuyoruz ama bakanlık ‘yasalar izin veriyor, bu mezunları kamu hastanelerinde yetiştireceğiz’ diyor… Bu konu tartışmalı. Devlet imkanları ile kaç mezun nasıl eğitilebilir... Bu gençleri kim nasıl eğitecek? Biz bu zorunlu stajların yasalarla belirlenmesini ve çalışma programı yapılmasını istiyoruz. Özel kliniklerdeki diş hekimler bu mezunları asistan olarak yetiştirebilsin…Tabipler Birliği’nin hukukçusu bunun üzerinde çalışıyor” açıklamasında bulundu.
“DİŞ TEDAVİSİ FİYATLARI… FİYATLARIMIZ 2014’TE KALDI. DÖRT YIL SONRA ARTIŞ OLDU”
Özel muayenelerdeki diş tedavisi fiyatlarının sorulması üzerine Özant, diş tedavisiyle ilgili fiyat tarifesini Diş Tabipleri Odası’nın belirlediğini, Tabipler Birliği’nin onayladığını, ücret tarifesinin Bakanlar Kurulu’ndan da geçirildiğini ve yürürlüğe bu şekilde girdiğini söyledi.
Ahmet Özant, 2014’ten bu yana Diş Tabipleri Birliği’nin ücret tarifesinde değişiklik olmadığını, gerek oda yönetimi gerekse dönemin Sağlık Bakanlarının tutumu nedeniyle gerekli yüzde 10’luk artışların yıllara göre yapılmadığını belirtti.
Özant,, “Fiyatlarımız 2014’te kaldı. Dört yıl sonra artış olunca rakamlar bu noktaya ulaştı ”dedi.
Ahmet Özant, KKTC’deki tedavi fiyatlarının Türkiye fiyatlarına yakın olduğunu hatta bazı tedavilerin burada daha düşük olduğunu söyledi.
“DİŞ HEKİMLERİNİN YENİ FİYAT LİSESİNE TABİPLER BİRLİĞİ’NİN SİTESİNDEN ULAŞILABİLİR…”
Diş Tabipleri Odası’nın ücret tarifesine uyulmamasının ceza sebebi olduğunu da belirten Özant, “Hastalar, yüksek fiyatları bize şikâyet ediyor” dedi.
Özant, Tabipler Birliği’nin sitesinden diş hekimlerinin yeni fiyat lisesine ulaşılabileceğini de kaydetti.
“AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ÇOK İYİ DEĞİL. DİŞ FIRÇALAMA ALIŞKANLIĞIMIZ YOK”
Ağız ve diş sağlığı konusunda da değerlendirmede bulunan Özant, “Ne yazık bu ağız ve diş sağlığımız çok iyi değil. Diş fırçalama alışkanlığımız yok. Nüfusumuz ve sosyo ekonomik yapımız değişti.. Anne babalar ağız ve diş sağlığı konusunda bilgili değil. Dolayısıyla çocuklarını da bu konuda iyi yetiştiremiyor” dedi.
Özant, KKTC vatandaşlarının Türkiye’de yaptırdığı bazı diş tedavilerini de değerlendirdi.
Türkiye’nin bazı bölgelerinde protez ve takma diş için diş hekimliği onaylı kaliteli malzemeler kullanılmadığını ifade eden Özant, “Ucuz, kaçak, kalitesiz metal ve malzemeler tehlikeli.. Ağızda kansere neden olabilir” uyarısında bulundu.
Protez laboratuvarlarında teknisyenler tarafından hekim kontrolü olmaksızın asla diş tedavisi ve protezler yapılması konusunda da uyarı yapan Ahmet Özant, “Bu alanda ülkemizde CE belgeli ve onaylı ithal malzeme kullanılıyor, yani tüm malzemelerde bu belge aranıyor. Malzemeler dövizle alındığı için maliyetleri yüksek. Emek de pahalı olduğu için ülkemizdeki protez tedavileri pahalı ama diğer diş tedavileri Türkiye’den pahalı değil.…” dedi.
YENİ KAMU SPOTU YOLDA…
Özant, yurt dışında yapılan diş tedavileriyle ilgili daha önce kamu spotu hazırladıklarını, bu konuda yeni bir kamu spotu daha hazırlandığını ifade etti.
TOPLUM AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KOMİTESİ KURULDU…
Ülkede Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Komitesi kurduklarını, 6 diş hekimliği fakültesinden temsilcilerin de bu komiteye davet edildiğini, ilk toplantının geride bıraktığımız haftada yapıldığını belirten Özant, “Bu komitenin ilk hedefi 7’den 70’e herkese ağız ve diş sağlığı konusunda eğitim vermek” dedi.
Özant, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile çalışıp okullarda da bir dizi konferanslar vermek istediklerini aktardı.
Ahmet Özant, “İlk hedef bebek sahibi olmak isteyen kadınlar ya da hamilelere eğitim vermek. Hamile kalmayı düşünen kadınların ağzında çürük diş olmalı. Toplum olarak ağız ve diş sağlığı konusundaki farkındalığı artırmalı, bilgi seviyemizi yükseltmeliyiz” dedi.
İlginizi Çekebilir