ÖZERSAY: ESAS SORUMLU, RUM TARAFINI TOLERE EDEN ULUSLARARASI AKTÖRLERDİR
GÜNDEMBaşbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Türkü’ne hayatı zorlaştırma ve uluslararası toplumun parçası olmasını engelleme refleksinin, Kıbrıs Rum devletinin genlerine işlediğine işaret ederek, bugün gelinen durumun, uluslararası toplumun Rum tarafına yaptığı muamele ve göstermiş olduğu toleransın bir sonucu olduğunu belirtti.
Özersay, “Uluslararası toplumun Rum tarafına gösterdiği tolerans, uluslararası toplumun kendisini vurur noktaya geldi. Yenilenmesini finanse ettikleri kültürel mirasın bir parçası olan eserin içinde bir etkinlik yapmalarına müsaade edilmeyen bir durumla karşı karşıya kaldılar. Onların bu örnekte karşılaştıkları zihniyetle Kıbrıs Türkü her olayda karşı karşıya kalıyor” dedi.
Kudret Özersay, TAK’a yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanlığı’nın; “KKTC’deki tarihi alanların ‘yasadışı şekilde kullanıldığını’ iddia ederek, yabancı misyon temsilcilerinden bu alanları ziyaret etmemelerini istemesini” değerlendirdi.
Özersay, adanın kültürel mirasının bir parçası olan birçok çok tarihi eserin yenilenmesi ve restorasyonu için çalışmalar yürüten iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin hem KKTC’de, hem de Güney Kıbrıs’ta çok sayıda çalışmaya imza attığına dikkat çekti.
Bakanlık ve hükümet olarak komiteye destek verdiklerini kaydeden Özersay, Rum tarafının “Birlikte
restore yapabiliriz ama siz kullanamazsınız. Sadece bizimle kullanabilirsiniz” yaklaşımının kabul edilemez bir zihniyetin göstergesi ve endişe verici bir durum olduğunu söyledi.
“KÖHNEMİŞ BİR ZİHNİYET”
“Bu yaklaşımlarla, çözümün nasıl olduğu pek önemli değil, geleceğe güvenle bakmak, sağlıklı bir ilişki kurmak zor. Bu zihniyeti bir kenara bırakmak lazım artık” diyen Özersay, “Kendi siyasi ve hukuki pozisyonlarını bize veya uluslararası topluma empoze etmeye çalışmaları, köhnemiş bir zihniyettir. Bundan derhal uzaklaşmaları gerekmektedir. Hepimizin geleceği açısından bu önemlidir” şeklinde devam etti.
“KIBRIS TÜRKÜ’NE HAYATI ZORLAŞTIRMA REFLEKSİ GENLERİNE İŞLEDİ”
Kudret Özersay, Rum Dışişleri Bakanı’nın söz konusu yazıyı kimin yolladığını bilmediği yönündeki açıklamasının, “Rum tarafının kendi kurumları içerisinde de bir kasılmanın varlığının göstergesi” olduğunu belirtti.
Özersay, “Eğer yetkili ve seçilmiş bir kişinin bilgisi dışında inisiyatif alınıyorsa, Kıbrıs Türkü’ne hayatı zorlaştırma ve KKTC’nin uluslararası toplumun bir parçası olmasını engelleme refleksinin Kıbrıs Rum devletinin genlerine işlediğini söyleyebiliriz” dedi.
“DAHA SAMİMİ BİR UĞRAŞA İHTİYAÇ VAR”
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, sadece kapsamlı çözüm için değil, iki taraf arasındaki ilişkileri geliştirmek ve işbirliği yapabilmek için de daha samimi bir çabaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Kıbrıs Rum tarafının uniter bir devleti olağan bir şey gibi içselleştirdiğini, bunun da Kıbrıs’ta yönetimi paylaşımı zorlaştıran bir unsur olduğunu kaydeden Özersay, daha fazla ve daha samimi bir uğraşa ihtiyaç olduğunu söyledi.
“ULUSLARARASI AKTÖRLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Kudret Özersay, uluslararası aktörlere de çok daha büyük görev düştüğünü belirterek, şöyle devam etti:
“Uluslararası toplum, Kıbrıslı Rumlara bu içinde bulundukları durumun normal bir durum olmadığını hatırlatmak durumundadır. Uluslararası toplum bunun daha da normalleşmesine imkan verecek tavırlarını sürdürürse, Rum tarafındaki bu kanıksama daha güçlü bir hal alacak ve Rum tarafındaki kurumların genlerine işlemiş olan bu unsur çok daha derine girecek ve bunu değiştirmek çok daha zor olacak. Onun için burada Kıbrıs Rum tarafını suçlamak bir çıkış yolu değildir. Ama uluslararası toplumun kendi tutum ve davranışlarına düzen vermesi gerekir”
“GÖSTERDİKLERİ TOLERANS, KENDİLERİNİ VURUR NOKTAYA GELDİ”
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Rum tarafına gösterdikleri toleransın, uluslararası toplumun kendisini vurur noktaya geldiğine işaret ederek, “Kendi finanse ettikleri çalışmalara konu olan kültürel mirasın bir parçası olan eserin içinde bir etkinlik yapmalarına müsaade edilmeyen bir durumla karşı karşıya kaldılar” dedi.
Uluslararası aktörlerin bu örnekte karşılaştıkları zihniyetle Kıbrıs Türkü’nün her olayda karşı karşıya kaldığını kaydeden Özersay, bu son olayın, Rum devleti kurumlarının yaptığı muameleden kaynaklanan mağduriyetleri görmelerine yardımcı olacak bir unsur olduğunu belirtti.
“ULUSLARARASI AKTÖRLER TUTUM VE DAVRANIŞLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ”
Özersay, bugün gelinen durumun, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünden öte, uluslararası toplumun Rum tarafına yaptığı muamele ve göstermiş olduğu toleransın bir sonucu olduğunu söyledi.
Kudret Özersay, “Hakları olmayan bir statüyü, haklarıymış gibi kendilerine teslim ederseniz; Kıbrıs Türk tarafı üzerinde yetki, irade kullanmalarını tolere ederseniz bu noktaya varılır. En insani konuda bile dünya kültürel mirasla ilgili bir konuda bile, sanatsal bir konuda bile bu tür etnik temele dayalı, aşırıya kaçan engellerle karşı karşıya kalmaya başlarsınız” dedi.
“İKİ İRADEDEN BİRİNİ YOK SAYMAK YA DA DİĞERİNİN ALTINA KOYMAK BİZİ BU NOKTAYA GETİRDİ”
Özersay, herkesin, özellikle uluslararası aktörlerin bu örneğe bakarak, Kıbrıs Rum tarafına dönük tutum ve davranışlarını, toleranslı yaklaşımlarını gözden geçirmesi gerektiğini kaydetti.
Kudret Özersay, “Bu adada iki irade vardır. Bir tanesini yok saymak, ya da diğerinin altına koymak bizi bu noktalara getirdi. Bu durumun esas sorumlusunun uluslararası aktörler olduğunu düşünüyorum” dedi.
İlginizi Çekebilir