Özersay Maraş'ta konuştu: 45 yıldır denenen çözüm yöntemi gündemimiz değil
GÜNDEMBaşbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, Maraş'ta basın açıklaması yaptı. Özersay, "45 yıldır denenen ve sonuç alınamayan bir yöntemi gündeme getirmeyi düşünmüyoruz. Doğru olan 21. yüzyıla uygun olan bir çalışmadır” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, basın mensuplarıyla birlikte Kapalı Maraş’ı ziyaret etti.
Özersay, resmi sahiplere hakları verilecek vurgusu yaparak söz konusu çalışmaların sonucunda “Çözüm konusunda eski yöntemlerden kaçınacağız, doğru olan 21. Yüzyıla uygun bir çalışma” yapacaklarını aktardı.
Özersay şu ifadeleri kullandı:
“Sadece taşınmaz mallar ile ilgili değil, taşınabilir mallar ile ilgili olarak da politika geliştirilmesi düşüncesindeyiz. Taşınmaz mallarda bir tasnif yoluna gittik, turistik, ticari olanlar şeklinde bir tasnif etme yoluna gittik. Haritalandırma devam ediyor. Binaların dayanıklılığına ilişkin olarak çalışma yapıyoruz. Bu nedenle envanter çalışmasını önemsiyoruz. Bugünkü ziyaret çerçevesinde bazı adımlar atmayı düşünüyoruz, bu adımlar çok da uzun sürmeyecek.
Özel bir izinle 1’inci derece askeri bölgede adım atıldı. Kademeli olarak ilerlemeye çalışıyoruz. Sadece bizim değil, Güney Kıbrıs kamuoyunun da doğru bilgi almasını önemsiyoruz. Burada KKTC hükümeti olarak ortaya koyduğumuz pozisyon, buranın resmi sahiplerini paydaş olarak kabul ediyoruz. Burası KKTC içerisinde askeri bölge alanıdır. Biz uluslararası hukuka yanaşacak adımlar üzerinde duruyoruz. 45 yıldır denenen ve sonuç alınamayan bir yöntemi gündeme getirmeyi düşünmüyoruz. Doğru olan 21. Yüzyıla uygun olan bir çalışmadır.
BM yetkilileri sadece ilgi duydukları sorulara yanıt aldılar. Buraya ilişkin tasarruf tamamen hükümetimizin tasarrufudur. Atacağımız adımlar bizim kendi atacağımız adımlardır, birileri ile birlikte atacağımız adımlar değildir.
Maraş’ı sadece kendi vatandaşlarımıza açacağımız yönünde bir düşünce yoktur.
Uzun yıllar BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını kendi elimizi bağlayacak şekilde yorumladık, bu anlayıştan uzaklaşmak gerektiğini ve statükoyu kırmamız gerektiğini düşünüyorum.
İlginizi Çekebilir