ÖZYİĞİT:ÖĞRENCİLER GERİ GELECEK Mİ?
GÜNDEMTDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Meclis kürsüsünde dün itibariyle açılan sektörlerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, özel sektörlerin açıldığını ve çocuklu insanların işe gitmeleri durumunda ne yapacağıyla ilgili kafalarda soru işareti olduğuna değindi.
Özyiğit, ilk günden olağanüstü hal ilan edilmiş olsaydı anayasaya uygunluk tartışmalarının yaşanmamış olacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Sayın Fikri Toros’un söyleminden gündemimize alınan görüşmekte olduğumuz Birleştirilmiş Sokağa Çıkma Yasağı’nın Anayasa’ya uygun hale getirildiğini öğrendik. Keşke ilk günden olağanüstü hal ilan etseydiniz de anayasaya uygunluk tartışmaları olmasaydı. Sayın Başbakan 13 Mart’ta asla sokağa çıkma yasağı olmayacak dedi. Ama arkasına adı konmadan ne söylediysek peyder pey yapıldı.”
“SOSYAL MESAFELER KORUNUYOR MU? GEREKLİ TEDBİRLER ALINDI MI?”
“Kısmi Sokağa Çıkma yasağı dünden itibaren kaldırıldı ama diğer yandan her şey normal mi her şey düzeldi mi. Bu pandemi tehlikesi geçti mi bilmeden normalleşme sürecine girdik. Ben özellikle Sağlık Bakanı’na sormak istiyorum Bilim Kurulu’nun bu yöndeki raporu nedir? Bunu kamuoyuyla ne zaman paylaşmayı düşünüyorsunuz? Bu kurulun bir üyesi olan Tamer Şanlıdağ’ın bir açıklaması oldu herhalde kendi adınadır bu açıklama. Biz Bilim Kurulu’nun raporunu görmek istiyoruz. Tüm uzmanlar acele etmeyelim, dikkatli olalım dendi ama biz dünden beri bir açılım yaptık. Ortada bir belirsizlik ve yetki karmaşası vardır. Açılacak iş yerleriyle ilgili bir genelge yayınlandı ama bu genelgeyle ilgili bir denetim ve bilgilendirme yapıldı mı? Bize gelen bilgi bunların yapılmadığı yönünde. Keşke bu haftayı hazırlıklarla geçirip topluma daha da güven veren bir şekilde açılımı önümüzdeki hafta yapsaydık. Sosyal mesafeler korunuyor mu? gerekli tedbirler alındı mı? Endişelerimiz var. Bu endişelerimiz giderilmiş değil.”
“EĞİTİMLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR ÇELİŞİYOR”
“Eğitim Bakanı’nı, Sağlık Bakanı ve Başbakan’ın eğitimle ilgili açıklamaları birbiriyle çelişiyor. Biz hükümet bir bütünlük içinde hareket etsin istiyoruz. Hepsi farklı bir şey söylüyor. Eğitimle ilgili gerçek durum nedir bilmek istiyoruz. Eğer tehdit geçtiyse biz de okulların açılmasını istiyoruz tabi ki. Türkiye, Haziran ayında ortaokul ve liseleri açmayı planlıyor, Güney Kıbrıs’ta lise son sınıfların okula gitmesinden bahsediliyor, ben Eğitim Bakanı’na sormak istiyorum Bilim Kurulu ve sendikalar bu konuda ne düşünüyor bunlar önemlidir. Dünden itibaren özel sektör çalışmaya başladı. Ama okullar ve kreşler kapalı. Çalışan insanlar çocuklarını nereye bırakacaklar. Bunlarla ilgili bir tedbir alındı mı? Bu konuda bir çalışma yapıldı mı? Kıbrıs Üniversiteler Birliği’yle görüşme gerçekleştirdim buraya gelmeden önce. Kıbrıs Türk ekonomisinin 2 itici lokomotif sektörü var birisi eğitim diğeri turizm. Turizm Bakanı siyasi partilerle geçtiğimiz hafta bir görüşme gerçekleştirdi. Eğitim Bakanı böyle bir toplantı yapmayı düşünüyor mu?”
“GİDEN ÖĞRENCİLER GERİ GETİRİLEBİLECEK Mİ?”
“3 gün sonra YÖK’e kontenjan bildiriminin son günü. Bu ülkeden giden öğrencileri fiziki olarak geri getirebilecek miyiz? Bununla ilgili bir çalışma yapıldı mı? Çarşıyı pazarı açtık ama ülkede turist gelmiyor. Öğrencileri de fiziki olarak bu ülkeye getiremezsek, Güney Kıbrıs’tan da geçişler yok. İnsanlara bin 500 TL maaş verildi ve sadece zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Peki, esnaf ne yapacak. Bu ülkedeki ekonomi nasıl ayağa kalkacak. Eğer gerçekten salgın konusunda bir risk yoksa artık, eğer bu badireyi atlattıysak, güvenilir bir ülke olmak bize avantaj sağlar. Bunu pazarlamalıyız.”
“GÜNEY’DE ÇALIŞAN EMEKÇİLERİN DURUMU ÇOK ÖNEMLİ”
“Güney’de çalışan emekçilerin durumu çok önemli. Dünden itibaren Güney’de birçok alanda faaliyete geçti. Şimdi işverenleri bu arkadaşları işe çağırıyor. Bu insanların durumu ne olacak. Güney’e geçseler karantinaya alınacaklar, Kuzey’e dönseler karantinaya alınacaklar. Bu insanların işsiz kalmaması için bir çözüm üretilmeli.”
“TİBUK’UN OĞLU KENDİ OTELİNDE KARANTİNAYA ALINDI”
“Besim Tibuk’un oğlu kendi özel uçağıyla ülkeye geldi ve kimseye tanınmayan bir ayrıcalıkla kendi otelinde karantinaya alındı ve durumu kurtarmak için söz konusu otel karantina oteli haline getirildi. Bunun olmasına kim müsaade ettiyse bunun cezasını çekmelidir. Kimseye ayrıcalık tanınamaz.”
“DÜŞÜNCE VE SÖZ SÖYLEME HÜRRİYETİ AYAKLAR ALTINA ALINMAMALI”
“Düşünce ve söz söyleme hürriyeti ayaklar altına alınmamalı. Kişilik haklarına, kişisel saldırı olmadıktan sonra, düşünce ve söz söyleme hürriyeti kim söylerse söylesin kısıtlanamaz. Son dönemde Türkiye’de ağzını açan gazetecilerin içeriye tıkıldığı gibi burada da söz söyleyenin yayının durdurulması kabul edilemez. Hani biz bağımsız bir ülkeydik. Burada bir alt yönetim mi var yoksa bağımsız bir ülke mi var? Eğer bağımsız bir ülkeysek emir alan ve emir veren konumundan kurtulmamız lazım. Türkiye’de hangi düzeyde olursa olsun birinin canı sıkıldı diye bu şekilde müdahale olamaz.”
İlginizi Çekebilir