Rum Hükümet Sözcüsü Prodromu: Önümüzdeki dönem belirleyici
GÜNDEMRum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, Kıbrıs sorununa ilişkin önümüzdeki sürecin belirleyici olacağını belirtti.
Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Hükümet Sözcüsü Prodromu Prodromu’nun, dün bir anma etkinliği çerçevesinde gazetecilerin Kıbrıs sorununa ilişkin sorularını yanıtladığını yazdılar.
Habere göre Prodromu, gerek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bir araya geleceği 9 Ağustos, gerekse BM Genel Kurulu’na kadar olan önümüzdeki dönemin belirleyici olacağını, çünkü müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik Kıbrıs Türk liderinin tutumunun ve olanaklarının, aynı zamanda özlü müzakerelere ulaşılıp ulaşılamayacağının ortaya çıkacağını savundu.
Prodromu, aynı zamanda Türkiye’nin tutumunu da tespit edeceklerini belirtti.
Taraflardan bazılarının zaman takvimleri konusunu gündeme getirip getirmediği şeklindeki soru üzerine Prodromu, zaman takvimleri konusunun bulunmadığını, konunun; zaman değil siyasi irade sorunu olduğunu savundu.
Crans Montana’dan bu güne durgunluğun geçtiği iki yılda, gelinen noktanın, bugüne kadar çözüme sahip olunması için yeterli olduğunu ifade eden Prodromu, ancak sürekli eksik olan olgunun, Türkiye’nin siyasi iradesi olduğunu ileri sürdü.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un, bu ara dönemde Ada’ya gelip gelmeyeceği sorusu üzerine Prodromu, bunun olası olduğunu, son yapılan görüşmenin-ki Anastasiadis olumluydu-ileriki günlerde Lute’un Kıbrıs’ı ziyaret etmesi üzerine olduğunu, nihayetinde ise bunun öncesinde, Lute’un gelişini ihtimal dışı bırakmaksızın, liderler görüşmesinin bulunduğunu söyledi.
Prodromu, BM Güvenlik Konseyi’nin son raporunda, Lute’un çabasından da net olarak söz edildiğini anımsattı.
Bir başka soru üzerine Prodromu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından, BM kararları olan çözüm zemininin netleştirildiğini belirtti.
Anastasiadis’in tutumunun, sadece temaslarında değil resmi düşüncelerinde net olduğunu söyleyen Prodromu, Anastasiadis’in, BM Genel Sekreteri’ne, Kıbrıs Rum tarafının yaklaşımını, resmi bir şekilde yazılı olarak sunduğu zaman bazı kişilerin tereddüt etmesinin akıl almaz olduğunu belirtti.
Prodromu, Türk tarafı ve Kıbrıs Türk tarafından, her gün, müzakerelerin kaldığı yerden başlamasının mümkün olmadığı şeklinde açıklamalar geldiğini, bunun başka bir çözümü istemeleri nedeniyle yapıldığını ancak bunu söylemediklerini savundu.
Prodromu, BM ve Güvenlik Konseyi kararlarına atıfta bulunarak ellerinde büyük bir diplomatik dayanağın bulunduğunu belirtti.
Türk tarafının, Maraş karşısında planlamalar ve denizdeki “yasa dışı faaliyetleriyle saldırarak her diyalog kapısını kapattığını” iddia eden Prodromu, Kıbrıs Türk tarafının Maraş ile ilgili kışkırtıcı açıklamaları terk ederek Kıbrıs çıkarları zemininde müzakere etme olanağına sahip olup olmadığının, Türkiye’nin; BM kararlarını, AB ilke ve değerlerini, uluslararası hukuku göğüsleyerek,özlü müzakerelere girmeye cesareti ve isteğinin olup olmadığının da önümüzdeki dönemde ortaya çıkacağını ifade etti.
Prodromu, BM kararları, AB ilke ve değerleri temelinde işlevsel ve yaşayabilir bir çözüme, müzakereler içerisinde ulaşma olanağının bulunduğunu da söyledi.
Prodromu, açıklamalar çerçevesinde ayrıca Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Türk “uzlaşmazlığı nedeniyle iki yıl önce kopan” müzakerelere, kaldığı yerden yeniden başlamaya hazır olduğunu yineledi.
Rum Yönetimi’nin Rusya’ya yönelik herhangi bir hamlede bulunup bulunmayacağı şeklindeki soru üzerine ise Prodromu, hükümetin; Rusya-Güney Kıbrıs ilişkilerine yönelik tutumunun her zaman için aynı olduğunu, bunun; Anastasiadis’in Putin ile, Dışişleri Bakanı Hristodulidis’in ise Rus mevkidaşı ile yaptığı görüşmede teyit edildiğini belirtti.
Prodromu, Rusya’nın Kıbrıs sorununun özüne ilişkin görüşlerinin son dönemlerde, BM kararlarına göre Kıbrıs sorununun çözümünden, Rusya’nın Türkiye ile sahip olabileceği ilişkilerden bağımsız olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin egemenlik haklarının yerine getirmesinden yana olduğunu ifade etti.
KLELİA VASİLİU
Fileleftheros gazetesine göre Hükümet Sözcü Vekili Klelia Vasiliu, Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiadis’i temsilen katıldığı bir anıt açılışında, Anastasiadis’in Kıbrıs sorununu çözmek için sistematik ve üsteleyen çabalar sarf ettiğini söyledi.
Kıbrıs helenizminin, sürmekte olan “işgal ve bunun sonuçları” nedeniyle test edilmeye devam edildiğini söyleyen Vasiliu, Türkiye’nin ise Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde yüzen araçlarının varlığıyla da sürekli bir şekilde oldu bittiler yaratmak istediğini savundu.
PARTİLER
Öte yandan Alithia gazetesi DİKO ve EDEK’in ayrı ayrı yapmış olduğu açıklamalarına da yer verdi.
Habere göre DİKO yaptığı açıklamada, “Politis” gazetesinde dün çıkan, 2003 yılında o dönemin Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın,Maraş’ın Kıbrıslı Rumlara iade edilmesine ilişkin önerisini ret ettiğine ilişkin habere tepki gösterdi.
DİKO, bahse konu gazetenin, Türk propagandasının ifade organı olarak işlev yaptığını belirtti.
Gazetenin, haberinde Denktaş’ın önerisinin, Ulusal Konsey tarafından oybirliğiyle ret edildiğinden söz etmeyi unuttuğunu ifade eden DİKO, Papadopulos’un Mağusa Limanı’nın açılması önerisinin ise Avrupa Birliği tarafından kabul edilip benimsendiğini, Türk tarafınca ise doğal olarak ret edildiğini de anımsattı.
EDEK ise yaptığı açıklamada enerji konusunun, Kıbrıs sorununun çözüm sürecine dahil edilmemesini istedi.
Enerji konusunun, herhangi bir sürecin dışında tutulması gerektiğini belirten EDEK, Anastasiadis ve hükümetin, bu konunun herhangi bir sürece doğrudan ve dolaylı olarak dahil edilmesini kabul etmemesi gerektiğini de ifade etti.
İlginizi Çekebilir