© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Rumların sondaj oyunu

Türkiye ile Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de eş zamanlı yürüttüğü doğal gaz arama çalışmalarıyla ilgili gerilim, Rum Yönetimi’nin Fatih sondaj gemisinin personeli ve işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında toplu “tutuklama emri” çıkarması iddiasıyla hat safhaya ulaştı

Doğu Akdeniz’i doğalgaz ve petrol kaynakları için tek taraflı olarak parselleyip uluslararası şirketlere kiralayan Kıbrıs Rum yönetimi, yine gerginliği arttıracak bir karara imza attı. Fatih sondaj gemisinin KKTC açıklarında faaliyete geçmesi ve Yavuz sondaj gemisinin de kazıya hazırlanması üzerine paniğe kapılan Rum yönetimi, Fatih’in personeli ve Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi ile işbirliği yapan şirketlerin yetkililerinin de aralarında olduğu 25 kişi için Avrupa tutuklama emri çıkardı. Rum yönetiminin sondajı destekleyen yabancı şirketlere gözdağı vermeyi ve çalışmaları yavaşlatmayı amaçladığı belirtiliyor.

KIBRIS Rum yönetimi, geçen ay Fatih sondaj gemisinin Kıbrıs’ın batısına, Rum sahillerinin 60 kilometre yakınına gelmesiyle Türk ve yabancı personele yönelik Avrupa tutuklama emri çıkarma tehdidinde bulunmuştu. Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Rum hükümeti Fatih gemisine ikisi ABD, biri Hırvat üç yabancı şirketin destek verdiğini belirledi. Şirket yetkilileri ve Fatih gemisinin personel listesini aramaya başlayan Rum istihbaratı, 25 isim belirledi. Rum mahkemesi, aralarında İngilizlerin de bulunduğu liste hakkında Avrupa tutuklama emri çıkardı.

AMAÇ SONDAJI YAVAŞLATMAK

Rumlar bu girişimle Fatih gemisine destek veren şirketlerin çekilmesini sağlayarak sondaj çalışmalarını aksatmayı hedefliyor. Rumlar benzer şekilde, KKTC’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ruhsatlandırdığı Ada çevresine gelmesi beklenen Yavuz sondaj gemisine teknik destek verilmesini engellemeye uğraşıyor. KKTC’nin TPAO’ya ruhsatlandırdığı bölgelerin önemli bölümü, Rumların tek yanlı parselleyerek yabancı şirketlere kiraladığı parsellerle örtüşüyor.

AVRUPA TUTUKLAMA EMRİ NEDİR

AVRUPA tutuklama emri, Avrupa Birliği’ne (AB) üye 28 ülke arasında herhangi bir şüphelinin tutuklanması, mahkemeye çıkarılması ya da gözaltına alınmasına izin veren hukuki bir düzenleme. Kıbrıs Rum Yönetimi, 2004’ten bu yana AB üyesi ve Rum mahkemelerinin çıkardığı tutuklama emirleri, tüm AB sınırları içerisinde uygulanıyor. Tutuklama emri, gözaltına alınma ve gerekli görülmesi halinde talepte bulunan ülkeye suçluların iadesini öngörüyor. Ancak emir bir yılın altında ceza gerektiren suçlara karşı kullanılamıyor. Mahkemeleri de siyasi amaçları için kullanan Rum yönetimi geçmişte KKTC’den mülk satın alan yabancılara karşı tutuklama emirleri çıkarmıştı.

‘GEREKEN CEVABI VERİRİZ’

TC DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Güney Kıbrıs yönetimine tepki gösterirken şunları söyledi: “Kıbrıs Türklerini yok sayarak ve haklarını gasp ederek hareket eden GKRY’nin bu haddini aşan karar şayet doğru ise bizim açımızdan hiçbir hükmü ve geçerliliği olmayacaktır. Bu cürette bulunduğu takdirde gereken cevabı vereceğimizden de kimsenin şüphesi bulunmamalıdır. Biz de ilgili kurumlarımızla gerekli karşı hukuki süreçleri başlatacağız. Güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu tür beyhude yöntemlerle kendi kıta sahanlığımızda yaptığımız çalışmaları durdurma çabaları hiçbir sonuç vermeyecektir. Türkiye, hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını korumak hem de adanın eşit ortağı olan Kıbrıs Türkleri’nin haklarını korumak için petrol ve doğalgaz arama/sondaj çalışmalarını, planlandığı şekilde kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.”

‘KİMSE HAKLARIMIZI YOK SAYAMAZ’

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, tutuklama emirlerine sert tepki göstererek, geri adım atmayacaklarını ve Rumların sonuç alamayacağını belirtti. Başbakan Tatar şunları söyledi: “Kimse Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını yok sayamaz, bizi ve Türkiye’yi haklarımızdan geri adım atmaya zorlayamaz. Doğu Akdeniz’de bir yasadışılık, haksızlık, hukuksuzluk yapan varsa o da bizim önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rum tarafıdır. Rum yönetimini bizimle uzlaşmaya davet ediyorum. Ya hakkaniyet ve adalet ölçüleri çerçevesinde uzlaşacağız ya da onlar ne yapıyorsa biz de yapacağız. Rum tarafının gerginliği artırıcı kararlar almasından doğacak sonuçların sorumlusu biz olmayacağız.”

‘KARŞI TEDBİR ALIRIZ’

KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da Rumların gerginliği tırmandırması halinde karşı tedbirler alacakları uyarısında bulundu. Özersay, KKTC Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “Tutuklama emirleri gibi davranışlar doğru değil, konu barışçıl yöntemlerle çözülmezse karşı tedbirler alırız” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER