Seçmenin nabzını tutamadılar

Siyasi partilerin birbirlerine “Hodri meydan diyerek çıkılmış bir yoldur bu” diye konuşan Çerkez, “Bütçe daha geçmeden kendimizi bir seçimin içerisinde bulduk. Bununla beraber hiç bilinmeyen ve denenmeyen bir seçim sistemi içerisine girdik. Sandığa giden halkın bir çoğu karmaya gitti ve büyük hatalar ve yanlışlar yaptı bir çok oy yandı. Halkın %40’a varan kısmı da sandığa gitmedi bu da çok düşündürücü bir olaydır” yorumunda bulundu.

“Siyasiler insanları da düşünmeli”

“Benim şahsi görüşüme göre inanç ve ilkeniz ne olursa olsun böyle durumlarda siyasetçiler ülke insanını ve ekonomisini düşünerek hareket etmesi lazım. Yani ben onunla hükümet kurmam demek yanlıştır. Halk seni seçerken ülkenin hükümetsiz kalmaması gerektiğini düşünerek seçiyor. Gönül isterdi ki partiler prensipte bu işe bakarız desinler ve sıkıntılarını ortaya koyarak bu hükümeti kurarız ve kurmayız desinler” uyarısında bulunan Çerkez, şu ana kadar verilen tepkilerle ilgili olarak da “Bütün partiler kendi çıkarlarını düşünüyor. Ekonomiyi, halkı, yatırımcıyı düşünen yok, şu anki durum beni çok üzdü. Esas liderlik sıkıntılı zamanlarda kendinizi öne çıkararak halkın ve ülkenin çıkarlarını gözeterek kararlar vermektir” ifadesini kullandı.

“Her şeyin çoğu azı gibi zararlıdır”

“Ben her zaman şunu söylerim, her şeyin çoğu azı gibi zararlıdır. Bizde şu an için çok sayıda siyasi parti var, ülkede ilk defa 6 parti meclise girdi. Yani koskoca ingilterede 3 parti var, Amerika’da da aynı, bizde ise 8 parti bulunmakta. Bu kadar sıkıntılı bir ülkede bu sayı çok fazla, hele ki görüşmelerin tekrardan başlayacağını düşünecek olursak” diye konuşan şunları kaydetti:

“Seçmenin nabzını tutamadılar”

“Partilerin aldığı oy oranlarına bakacak olursak seçmenin nabzını iyi tutamadıkları görülüyor. Bunları da iyice düşünecek olurlarsa yeni hükümet için konuşmadan önce iyice düşünsünler. Tüm bunlara bakılınca Başkanlık sisteminin bu ülkeye faydalı olacağının kanaatindeyim. Bu yapılanlar da bunun ispatıdır. Bir an evvel başkanlık sistemine geçmeliyiz. Parlamenter sistemler küçük ülkelerde ters çalışır. Çünkü 291 bin seçmenimiz ve 50 milletvekili var. Yani ortalama 4 bin oyla bir milletvekili seçilecek. Etrafındaki insanları ve akrabalarını çok çabuk manipüle ederek sağlıklı bir seçime gidilmesini engelleyebiliyor. Parlamenter sistemin çalışması çok daha zor olduğunu burdada görebiliyoruz”

“Tayyip Erdoğan’a söylemiştim”

Konuşmasında “Ben 2011 yılında Ticaret Odası başkanıyken bunu dillendirmeye başladım. Tayyip beyin adaya geldiği zaman yaptığımız görüşmede ben bunu gündeme getirdim ve dillendirdim. Görüşmemizde Tayyip beyin ekibi de bulunmaktaydı. Tayyip beye verdiğim  notlarda ve açıklamalarımda şunlar vardı; Bu günkü siyasi sistemin uzun vadeli, sürdürülebilir olamayacağı aşikardır. 5 Seçim bölgesi ve 50 milletvekili olan Meclis’ten bir başkan bir başbakan ve 10 bakan çıkarmak uygun değildir vs. Yani diyeceğim o ki bizim 2011 yılındaki düşüncelerimiz bu gün dillendirilmeye ve hayata geçirilmeye çalışılıyoryor, tek seçim bölgesi uygunladı bunun meyvelerini de Başkanlık sisteminin geçirilmesiyle de alınacağı aşikardır” diyen Günay Çerkez,

çok küçük ve sıkıntılar içinde olan  bir ülke olduğumuza işaret ederek “Biz kendimizi içe kapamış ve içimizde ki sıkıntılar ile uğraşmaktayız. Biz uygulanan ambargolarla çözüm süreci vesaire işlerle uğraşmamız ve tüm enerjimizi oraya vermemiz gerekirken içerde oluşturduğumuz sanal sorunlar ile ilgileniyoruz. Bu da bizi içe dönük bir yönetim  ve uygulamaya sevk etmekte” diyerek siyasilerin halkın seçtiği temsilciler olarak daha açık ve geniş bir vizyonla durum değerlendirmesi gerektiğini belirtti, “Biz kendi aramızda bu kadar parçalanır ve hükümet kurma konuşmasını yapmasını bile beceremiyorsak biz nasıl bekleriz Kıbrıs meselesi gibi bir meselenin çözülmesini?” diye sordu.

“Tek partili hükümet olmak zor”

“Kıbrıslı Türkler olarak kendi aramızda oturup konuşamıyorsak büyük sorunları nasıl çözeceğiz?” diye soran Çerkez “Partilerin beklediği oranların altında oy almasının bir sebebi de seçime girmeden ben şunu yapmayacağım bunu yapmayacağım demek de olabilir. Bizim ülkemizde tek partili hükümet olmak çok zordur. Konuşmalarımıza ve verdiğimiz sözlerimize dikkat etmemiz gerekmektedir. Seçim zamanı sandığa gidip de verilen hakkı da kullanmak çok yanlış. Sonucun zararını hepimiz çekiyoruz. Bir çözümsüzlük ortamı yaratılıyor ve bunun sıkıntısını da herkes çekiyor. Sandığa gidilmeyerek sadece siyasiler değil ülke bütünü ile sıkıntıya giriyor. Karma konusunda da halkı iyice bilgilendirmek ve basitleştirmek gerekmekteydi. Umarım ki buradan çıkarılacak derslerle erken seçimde olacak olsa dahi her şey daha iyi olur” temennisinde bulundu.