© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

SİBEL SİBER, MECLİS BAŞKANI SIFATIYLA SON RÖPORTAJINI TAK’A VERDİ

Aktif politikaya Nisan 2009’da Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler’den (CTP-BG) milletvekili seçilerek başlayan, 8 yıllık süreye “ilk kadın başbakan” ve “ikinci kadın meclis başkanı” sıfatlarını sığdıran Sibel Siber, “Ülkede mevcut sistem maalesef hasta. Edindiğim deneyime göre ya bu sistem işlevselliğini artıracak şekilde iyileştirilmeli ya da daha işlevsel, yeni bir model arayışına geçilmelidir” dedi.
Siber, sistemin parçası olma endişesi taşıdığı için yeniden aday olmadığını, ancak amaç halka hizmetse, hiçbir zaman nokta konmayacağını, virgülle devam edileceğini kaydederek, ülkeye hizmetlerini bundan sonra da belki bir vakıf çatısı altında sürdürmek istediğini, heyecanının aynen sürdüğünü söyledi.
Sibel Siber, siyaseti tamamen bıraktı diye bir durumun söz konusu olmadığını, ekip ruhuyla güzel işler yapacağı düşüncesi yerleşirse, taşı eller birleştirilerek kaldırabileceklerini görürse, o zaman çıkardığı siyaset gömleğini giyme arzusu duyabileceğini ifade etti.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, makamındaki son röportajını Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) verdi.
7 Ocak Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’nde aday olmayan, milletvekili ve Meclis Başkanlığı görevlerini tamamlayarak hayatında yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Sibel Siber, “8 yıla çok şey sığdırdınız, ancak yeniden milletvekili adayı olmadınız. Politik hayata nokta mı, virgül mü koydunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“AMAÇ HALKA HİZMETSE NOKTA KONULMAZ, VİRGÜLLE DEVAM EDİLİR”
“Eğer hizmet anlamında soruyorsanız, 8 yılda edindiğim bir deneyim var. Hem Başbakanlık, hem Meclis Başkanlığı hem muhalefet milletvekilliği deneyiminden yola çıkarak ülke için parlamento dışında da yapabileceklerimi sürdürme niyetindeyim. Çünkü amaç halka hizmetse hiçbir zaman nokta konmaz, virgülle devam edilir. Belki bir vakıf çatısı altında olabilir. Ülke için yapılabilecek çok önemli hizmetler vardır. Sadece oturup eleştirerek değil, birşeyler yaparak, grup çalışması yaparak, heyecan ve motivasyon uyandırarak güzel işler yapabilmeliyiz. Bu konuda aynı heyecanım devam ediyor.”
“SİSTEM HASTA… TARTIŞILMASI GEREK”
Kırgın olup olmadığı sorusuna karşılık Siber, “Hayır, sistemin tartışılması gerektiğini ve bunun için sistemin dışına çıkmam gerektiğini düşündüğüm için aday olmadım. Şu anda bu sistem hasta. Bu sistem iyileştirilmeli. Deneyimli siyasetçiler ve konunun uzmanlarıyla oturulup KKTC’de ideal devlet yönetimi konusunda bir panel yapılmalı” dedi.
Sibel Siber, “Politikaya neden devam etmek istemediniz?” sorusunu yanıtlarken sistemin parçası olma, zaman içinde bu sistemsizliği olağan kabul etme endişesi taşıdığını ve yeniden aday olmamasında esasen bunun etkili olduğunu söyledi.
Siber, sistemin verimsizliğini görüp, ancak elinde yeterince yetki olmadan sistemi eleştirmenin ama düzeltememenin acı verdiğini;  sistemin dışında kalarak edindiği tecrübeyle sistemin içindekileri motive etmenin ve yapılabilecekleri anlatmanın daha iyi olacağı düşüncesini ifade etti.
Bu düşünceye uzun süredir kapıldığını ve yeniden milletvekili adayı olmama kararını da bu çerçevede aldığını anlatan Siber, meclisin verimliliğiyle ilgili eleştiriler yaptığında “niye düzeltmiyorsunuz?” sorusuyla karşılaştığını, oysa Meclis Başkanlığı’nın bir yürütme görevi olmadığını, aksaklıkları görse bile bir başına veya birkaç kişiyle düzeltilemeyeceğini izah etmenin çok zor olduğunu belirtti.
Siber, “Şimdi, neler yapılması ve nasıl bir çalışma gerektiğini dışarıdan anlatmayı uygun buldum. Böylece daha güçlü motive yaratabileceğimi düşündüm” dedi.
“İstediğiniz şartlar oluşursa yeniden aktif politikaya döner, milletvekilliğine veya cumhurbaşkanlığına aday olur musunuz?” soruları üzerine de Siber siyasete küs olmadığını, bir göreve gelirken katkı koyabileceğine önce kendisinin inanması gerektiğini vurguladı. “Bu işe gelirsem güzel katkı olacak, ekip ruhuyla çalışıp güzel işler yapacağım düşüncesi yerleşirse ve bunu halktan da pozitif dönüşüm olarak alırsam tekrar siyasete girebilirim. Ben siyaseti tamamen kapattım bitirdim diye bir durum söz konusu değil” diyen Siber, şunları ifade etti:
“ELLERİMİZİ BİRLEŞTİRİRSEK O TAŞI KALDIRABİLİRİZ, ÇIKARDIĞIM SİYASET GÖMLEĞİNİ TEKRAR GİYME ARZUSU DUYARIM”
“Niçin aday olmadığımı anlatırken söylüyorum: ‘Elinizi taşın altına koyuyorsunuz ama eliniz taşın altındayken birçok elin birlikte olması gerekir ki aynı amaçla bu taşı kaldırsın. Eğer birçok el aynı amaçla o taşın altında değilse, o taşın ağırlığı elinizi ezer’ dedim. Toplumun refahı, insanlarımızın mutluluğu için yapılabilecek çok şey var. Biz düşüncelerimizi ve enerjimizi o amaç etrafında birleştirirsek o taşı kaldırabiliriz. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kesinlikle çıkardığım siyaset gömleğini tekrar giyme arzusu duyarım.”
Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı olduğunu ancak meclisin yasa yapıcılığı yanında denetim görevini ne derece yaptığının sorgulanması gerektiğini ifade eden Sibel Siber, meclisin işlevleriyle ilgili bir rapor hazırladığını ve bunu kamuoyuyla da paylaşacağını bildirdi.
Sibel Siber, bugüne dek meclis soruşturmasının 9 kez gündeme geldiğini ancak hiçbir zaman soruşturma komitesi açılamadığını örnek göstererek “Dolayısıyla denetleyeceklerin sayısının, denetlenenlerden daha az olduğu bir sistemde denetleme görevi layıkıyla olmuyor” dedi.
Meclis araştırma komitelerinin en çok da son dönemde kurulduğunu, önceki dönemlerde meclis araştırma sonuçlarının ilgili bakanlıklara gönderilirken kendilerinin ilk kez Başsavcılık ile Sayıştay’a da gönderdiğini ifade eden Siber, bundan sonra bu uygulamanın sürüp sürmeyeceğini bilmediğini kaydederek kurumsallaşmanın önemini vurguladı.
“YASAMA DİLİNDE DAHA HIZLI VE ETKİN YASALAR İÇİN HUKUK KOMİSYONU”
Daha etkin ve verimli bir meclis için Anayasa’nın, yasaların, Meclis İç Tüzüğü’nün bazı maddelerinin değişmesi gerektiğini anlatan Siber, yasaların yasama dilinde, daha hızlı ve etkin hazırlanmasının da bu yapıda mümkün olmadığını defalarca dile getirdiğine işaret etti. Siber, çözüm yolu olarak da “hukuk komisyonu” oluşturulmasını gösterdiklerini belirterek, bu konuda yasa önerisi hazırlandığını ve kendisi tarafından Meclis’e sunulduğunu, komite gündemine de alındığını ancak seçim nedeniyle kadük olduğunu söyledi.
Bu yasanın yeni dönemde geçirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Siber, yasaların anayasayla ve diğer yasalarla uyumlu olması gerektiğini belirtti. 
Siber, yasalar eğer "siyaset hukukun üstündedir, verilen hukuki görüşe uymam" denerek geçirilirse bedelinin ağır olacağını kaydederek, Anayasa Mahkemesi’ne giden yasalar için mahkemenin Meclis’ten savunma istediğini, çünkü bu yasaların oy çokluğuyla da geçse meclisin yasası olduğunu ifade etti. 
Meclis’in de Başsavcılık tarafından savunulduğunu ancak Başsavcılık söz konusu yasaya olumsuz görüş vermişse bu durumda o yasayı mahkemede savunmasının zor olduğunu anlatan Siber, şöyle devam etti:
"Bütün bunlar bizim karşılaştığımız sorunlar. Daha verimli, daha etkin, daha iyi, anayasaya ve diğer yasalarla uyumlu, hızlı yasa yapan bir Meclis için yapılabilecekleri daha önce de defalarca anlattım. Takım ruhuyla, düşünceleri paylaşarak, farklı öneriler de varsa alınarak ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Aksi halde ‘bu sistem böyledir ne yapayım, bu sistem içinde yapabileceğimiz bu kadar’ gibi bir düşünceye kapılırsak hep şikayet eden durumda oluruz. ‘Sistem çöktü napalım’ diye kendi kendimize söyleniriz ve insan kaynaklarımızı da harcamış oluruz.”
Meclis Başkanlığı döneminde en çok kurumsal yapının oluşturulması için çaba gösterdiğine işaret eden Siber, üçlü kararnamenin yarattığı yıkımla Meclis'in de karşı karşıya kaldığını söyledi. Meclis'in bazı yasama uzmanlarının müşavir olarak evlerine gönderildiğini, bazı meclis personelinin de -bir bakan hariç- hiçbir istişareye gerek duyulmadan, nezaketen bile bildirilmeden üçlü kararnameyle başka dairelere, bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı'na görevlendirildiğini ifade eden Siber, bu atamaların Meclis'in bu personele ihtiyacı olduğu göz ardı edilerek yapıldığını söyledi.
“KURUMSALLAŞAMADIK”
Sibel Siber, "Bu yüzden kurumsallaşamadık diyorum. Bunları daha önce Meclis kürsüsünden de dile getirdim. Şimdi ayrılırken de söylüyorum ki önümüzdeki dönemde bunlar yaşanmasın" diye konuştu.
Müsteşar ve müdürlerin katılımıyla devletin arşivi konusunda bir çalışma yaptıklarını ve bunun bir ilk olduğunu kaydeden Siber, bunun devamını arzuladığını vurguladı.
Kurumsallaşmanın sağlanması, atamaların üçlü kararnameyle değil hiyerarşi ve liyakatla yapılması, çalışma barışı ve disiplinin getirilmesi gerektiğini vurgulayan Sibel Siber, “Bunları başaramazsak ne kadar arzulu ve iyi niyetli olursanız olun istediğimiz sonuca ulaşmak çok zordur” dedi.
Meclis Başkanı Siber, görev süresince birçok proje gerçekleştirdiklerini, Türkiye’nin KKTC için ayırdığı kaynaklardan yararlanarak engelsiz ve yenilenmiş bir Meclis yarattıklarını kaydetti.
Siber, 1940’tan itibaren Türkçe gazeteleri dijital ortamda web sitesine aktarma, web sitesini interaktif hale getirme, Meclis’teki resim koleksiyonunu sanal müzenin başlangıcı olarak nitelenebilecek dijital ortama aktararak tüm dünyaya açma gibi çalışmalardan da söz ederek bütün kültür varlıklarının da bu sanal müzeye aktarılacağını ifade etti. Siber, sanal müzenin bugünlerde aktif hale geleceğini açıkladı. Siber, bu çalışmayla sanat eserlerinin kayıt altına alındığını, sitede sanatçıların özgeçmişlerinin de yer aldığını belirtti.
Siber, Meclis’in öncülüğünde devam eden Girne Kapısı Düzenleme Projesi, Kermiya’daki doğal park projesi, Dr. Küçük Müzesi gibi çalışmalardan da söz ederek konakların mimari özelliklerini ve yaşam hikayelerinin kayda alınacağı bir proje için de tüm üniversitelere yazı gönderdiklerini, Milli Arşiv’deki Osmanlıca gazetelerin düzenlenmesi ve Türkçe’ye çevrilmesi için de bir çalışma yürütüldüğünü anlattı.
Tüm bunların takım ruhuyla yapıldığına işaret eden Sibel Siber, çıkan zorluklara rağmen heyecanı yitirmeden ve iyi şeylerin mutlaka olması gerektiği düşüncesiyle çalıştıklarını kaydetti.  Siber, devam eden projelerin, kendisinden sonraki dönemde Meclis Başkanlığı yapacak kişi için de güçlü bir motivasyon olacağı ve tamamlanacağı inancını paylaştı.
Siber, “Yardım, destek ve fikir alışverişi istendiği zaman da her zaman burada olacağımı söylemek isterim. Zaten yeni meclis başkanımızla da görüşeceğim, konuşacağım” dedi.
“9 KADIN MİLLETVEKİLİ EN YÜZ GÜLDÜRÜCÜ KONU”
Meclis Başkanı Siber, 7 Ocak erken genel seçiminde 9 kadın milletvekilinin seçilmesiyle ilgili yorumunun sorulması üzerine bunu en yüz güldürücü konu diye niteledi. Meclis’teki kadın temsiliyetinin yüzde 18’e çıktığını, kadınların her yerde eşit temsil edilmesinin, kadınların daha görünür olmasının önemine işaret eden Siber, 9 kadın milletvekilinin rol model olacağına ve sonraki seçimde kadın milletvekili sayısının artacağına inandığını belirtti.
“ÇALIŞKAN BİR MECLİS BAŞKANI OLMASINI ARZU EDERİM”
Siber, “Yine bir kadın milletvekilinin meclis başkanı olmasını ister misiniz?” sorusunu da “Kadın-erkekten ziyade çalışkan bir meclis başkanı olmasını, işini severek yapmasını arzu ederim” diyerek yanıtladı.
Sibel Siber, hayatının bundan sonrasındaki dönemine ilişkin sorulara karşılık da çok severek yaptığı ve hiç kopmadığı tıp doktorluğuna devam edeceğini, bir taraftan da ülkede olup bitenlerle ilgili görüş ve düşüncelerini; daha iyiye ve güzele ulaşılabilmesi için yapılması gerekenleri paylaşacağını ve çalışacağını anlattı.
Bunu, var olan veya yeni kurulacak bir vakıf çatısı altında kültür, sanat, müzecilik, sosyal araştırmalar, sağlık konularında yapmak istediğini ifade eden Siber, çok değerli insan kaynakları bulunduğunu ve halkın yaşam kalitesini yükseltmek için projeler üretmek istediğini söyledi.
Siber, yazmayı sevdiğini ve sürekli notlar aldığını, bunları bir kitaba dönüştürmeye de zaman ayıracağını kaydetti.
Şubat ayında KKTC’de daha iyi, ideal bir devlet sistemi kurulabilmesi için neler yapılabileceğinin ele alınacağı bir panel planladıklarını ancak araya erken seçimin girdiğini belirten Sibel Siber, var olan sistemin iyileştirilmesi veya adı başkanlık sistemi veya başka bir şey olan başka bir sistem arayışına mı girmek gerektiğinin irdelenmesi gerektiğini söyledi. 
Siber, böyle bir çalıştayın bir sivil toplum örgütü tarafından yapılması dileğini ifade ederek “Bu sistem sanki yürüyecek bir sistemdir ama seçilenler çok kötüdür ve o yüzden başarısız oluyoruz, iyi yönetilemiyoruz algısına katılmıyorum. Çok iyi niyetli de olsanız, çok güzel hayallerle milletvekili seçilseniz veya yönetim mekanizmalarına da gelseniz, eğer kurulan veya şu andaki sistem önünüzü tıkıyorsa, çırpınırsınız ama yol kat edemezsiniz. Harcadığınız enerjiyle, emekle aldığınız verim doğru orantılı olmaz” diye konuştu.
MECLİS’İN TOPLANABİLMESİ İÇİN SALT ÇOĞUNLUĞUN ARANMAYACAĞI DÜZENLEME...
Meclis’in verimliliğinin iktidarın milletvekili sayısına bağlı olduğunu, yurt dışı görevler ve hastalık durumlarında nisap sorunu yaşandığını anlatan Siber, kuvvetler ayrımının aslında tam da olmadığını; güçlü, geniş tabanlı bir hükümet daha verimli meclis sağlayacağını kaydetti.
Siber, dünyada 50 ve daha az üyeli meclislerde nisapta salt çoğunluk aranmadığını, KKTC’de bunun yapılabilmesi için anayasa değişikliği gerektiğini kaydederek, meclisin üçte bir çoğunlukla toplanabilmesi düşüncesini ifade etti.
“TÜM KARARLARI DİVANI TOPLAYARAK ALMAYA ÖZEN GÖSTERDİM”
Siber, Meclis Başkanlığı döneminde tüm kararları, yetkisinde olsa bile siyasi parti başkanlarından oluşan Başkanlık Divanı’nı toplayarak almaya özen gösterdiğini, Anayasa’nın verdiği yetkiler ve hukuk devleti olma özelliğini hep ön planda tutarak çalışma yürüttüğünü söyledi. Siber, Meclis Başkanlığı görevinde tarafsızlık ilkesine bağlı kaldığını ifade etti.
Sibel Siber, Kıbrıs müzakerelerinde de Meclis Başkanlığı’nın aktif olduğunu belirterek Meclis iradesinin önemine vurgu yaptı ve olası bir anlaşmada kararı Meclis’in vereceğine dikkat çekerek Meclis’in Kıbrıs sorunu ve görüşmelerde aktif rolünün devam etmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan’ın mal varlığıyla ilgili tartışmalar konusundaki soru üzerine de Siber, özellikle yasanın yorumlanması gereken konularda mutlaka Meclis hukukçularından ve Başsavcılık görüşü alarak açıklama yaptığını kaydetti ve Meclis Başkanı’nın görevinin, milletvekilinin göreve başlarken ve görev sonundaki iki mal bildirimi arasındaki farkı tespit edip, fark varsa da gizlilik içinde Başsavcılık’a bildirmesiyle sınırlı olduğunu vurguladı.
Siber, sadece milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın değil, kamudaki üst düzey görevlilerin mal bildirimi zorunluluğu olduğuna da dikkat çekti. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER