Sol muhalefet temkinli iyimser

Muhalefet partilerinin temsilcileri, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması yönünde temkinli olduklarını açıklarken,  toprak ve dört başlıkta açıkta kalan konuların İsviçre’de ele alınması sürecini ise olumu karşılıyor.

Müzakerelerin İsviçre’ye taşınmasını doğu bir gelişme olarak gören siyasi parti temsilcileri, burada özellikle toprak konusunda ciddi bir ilerleme sağlanmasının önemli olduğunu kaydetti.

Muhalefet parti temsilcileri, Güvenlik ve Garantiler konusunun ele alınmasının hedeflendiği uluslararası konferansta, sadece garantör ülkelerin ve iki tarafın katılımının daha doğru olacağını, Rum tarafınca öne sürülen BM Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesinin bulunmasının yarardan ziyade, zarar getireceğini kaydetti.

Siyasiler, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasında umutlu olduklarını ancak ihtiyatlı iyimserliği de elden bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Talat: Toprakta ciddi bir ilerleme olursa beşli konferansa geçilebilecek

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, müzakerelerin İsviçre’ye taşınmasını iyi bir gelişme şeklinde değerlendirerek, “Bunu biz de zamanında çok istedik ancak başaramadık. 5 tam gün, gece ve gündüz birlikte olup çalışacaklar. Bu bulunmaz bir ortam yaratacak” dedi.

Talat, Rum tarafınca Güzelyurt konusundaki kırmızıçizgileri son derece yanlış bulduğunu, müzakereler devam ederken kırmızıçizgilerin topluma ifade edilemeyeceğini, kırmızıçizginin ancak müzakere masasında konuşulması gerektiğini belirterek, “Maksat, önceden biz bunlu söyleyelim de pozisyonumuzu tekrarladığımızda sürpriz olmasın gibi bir yaklaşımdır ve bir de iç kamuoyuna mesajdır. Ancak, iç kamuoyuna mesaj risklidir. O mesajdan geri adım atılırsa tükürdüğünü yalamak anlamına gelecek” diye konuştu.

Toprakta ciddi bir ilerleme olursa ve çözümlenme noktasına gelirse ilerleme olursa beşli konferansa geçilebileceğini dile getiren Talat, “Harita konusu iki taraf arasında görüşülecek ancak, Türkiye ve Yunanistan’ın yardımı istenirse onu her zaman doğru bulurum. Aslında her konuda doğru bulurum çünkü Türkiye ve Yunanistan’ın vizyonları daha farklıdır. Biz, Kıbrıs’a odaklandık ve Kıbrıs’ı düşünürüz. Halbuki, Türkiye ve Yunanistan birçok dünya meselesi ile ilgili olduğu için vizyonları daha geniştir. O yüzden bize her konuda yardımcı olabilirler. Buna toprak ve diğer konular da dahildir” dedi.

BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin güvenlik ve garantilerle ilgili konferansa dahil edilmek istenmesi konusunda ise Talat, şunları kaydetti:

“BM’in Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesinin Kıbrıs’la ilgisi nedir? Hiçbir ilgileri yok. Böyle bir yaklaşım, Türk tarafınca da pek uygun pek uygun görülmüyor. Öte yandan, Ulusal Konsey’in İsviçre’ye gitmesi, bu sürecin çıkmazla biteceğinin garantisi olur. Kıbrıs müzakerelerinde 2016 geçerse çözüm artık başka bahara kalır.”

Özyiğit: Toprak konusunda her iki tarafın beklentileri var

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Cemal Özyiğit, İsviçre’nin netleşmesinin olumu bir adım olduğunu söyleyerek, “Tabii daha da önemlisi, orada yapılacak olanlar, atılacak adımlardır. Toprak konusunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü garantiler konusunda taraflar ve garantörler arasında birtakım görüş alışverişi başladı. Ancak, toprak konusunda her iki tarafın beklentileri var” dedi.

Güzelyurt’un (Omorfo) kırmızıçizgi olduğu yönündeki açıklamalar üzerine Özyiğit, “Omorfo verilemezse olmaz ya da bizim tarafta Omorfo verilirse olmaz mentaliteleri doğru değil. Masa başında oturulup, konuşulabilecek ve tarafların uzlaşma yönünde siyasi irade belirtecekleri bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu olmazsa bu olmaz mentalitesi, karşı tarafta bir etki-tepki mentalitesi yaratır ve bir mukavemet geliştirilir. Bu da masaya zarar verir” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyi Daimi üyelerinin uluslararası konferansa dahil olma konusunda ise Özyiğit, şunları kaydetti:

“En sonunda bu konuda bir anlaşma olduğu anda, BM Güvenlik Konseyi’ne gidecek. Dolayısıyla önce mi olsunlar, sonra mı olsunlar bu konunun, taraflar arasında işlenmeye değer bir konu olduğunu düşünüyorum. Türk tarafı 5’li de ısrar ediyor. Belki de AB bir temsilci koymak isteyecek. Bu konuda tarafların daha yapıcı davranmaları gerekir diye düşünüyorum. Bu bir ön koşul, ön engel değil. 5’li de olsa uluslararası bir anlaşmadır, çoklu da olsa uluslararasıdır. Mesele sonuç almaktır. Bu konuda daha yapıcı ve sonuç alıcı bir yaklaşım sergilenmelidir. İhtiyatlı bir iyimserlik taşıdığımızı, liderlerin New York dönüşünde söylemiştik. Halen aynı yerdeyiz. Eğer İsviçre’deki temaslarda, yararlı başarılı ve sonuç alıcı yönünde adımlar atılırsa, umudumuz daha da artacaktır.”

İzcan: Sonuna yaklaştıkça işler zorlaşır

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan, müzakerelerde toprak ve geriye kalan başlıkların İsviçre’de devam etmesini, olumlu ve doğru bir gelişme olarak nitelendirdi. İzcan, kırmızıçizgi çizmeden, ön şart koymadan bütün konuların masada görüşülmesi gerektiğini söyledi.

Kırmızıçizgilerin samimi görüşme ortamını bozduğuna işaret eden İzcan, “Kırmızıçizgiler, görüşmeye başlamadan önce görüşlerinizi karşınızdakine dayatmadır ve başarı şansını azaltır. O nedenle bizim her iki lidere de çağrımız, samimi şekilde kırmızıçizgilerden uzak durmalardır ve Kıbrıs halkının menfaat ve çıkarına uygun bir al-ver sürecine girmeleridir” dedi. İzcan, İsviçre’den beklentilerinin çoklu veya beşli konferans için zemin hazırlanması olduğunu ancak şimdiden tartışmaların başladığını, tarafların birbirlerine basın üzerinden konuştuğunu ve bunun kimseye bir şey kazandırmayacağını ifade etti.

Rum tarafının, güvenlik ve garantilerle ilgili BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin de yer almasının istendiğinin hatırlatılması üzerine İzcan,  “Sayı çoğaldıkça, çözüm bulma zorlanır çünkü, ne kadar çok taraf varsa o kadar çok menfaat ve çıkar vardır. O nedenle kapsamın fazla geniş tutulmaması lazım. BM zaten masadadır. Onun şemsiyesi altında oluyor. Eğer görüş almak isteniyorsa AB veya diğer kurumlardan çağrılır, görüş alınır ama katılımcı sayısını artırmak, çok uluslu konferansın başlamadan sonu demektir” diye konuştu.

2016 yılı sonu, 2017 başları veya ortalarında çözüm öngörür müsünüz? Sorusuna karşılık İzcan, “Bu sorunun cevabı önümüzdeki birkaç hafta içinde verilecek. Toprak ve harita konusunda ciddi bir ilerleme sağlanırsa çözümün önü açılmış olacak. BKP olarak temkinli bir iyimserlik havası içindeyiz. Her an her şey olabilir. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Sonuna yaklaştıkça işler zorlaşır” yanıtını verdi.

Durduran: Görüşmelerin seyri olumsuz

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Üyesi  Alpay Durduran da görüşmelerin devam etmesinden memnun olduklarını söyledi. Durduran, görüşmeler oldukça umudun her zaman var olduğunu ancak, görüşmelerin seyrinin olumsuz devam ettiğini savundu. Durduran, konular görüşülüp, listelerin çıkarıldığını ve bunlara yenilerinin eklendiğini belirterek, “Bu arada da tahrik edici birtakım haberler yapılıyor. Çözüme karşı olduğu söylenenler, bunlara tepki gösteriyorlar ve görüşmelerle ilgili konuları kendi görüşlerinden eleştiriyorlar. Bunlara verilen yanıtlarda ise görüşmeci kanatlarından izah edici ve gerekli olanların vurgulandığı bir savunma yapılmıyor. Bunun yerine, bunları teskin edici tavırlar alıyorlar. Bu da görüşmelerde, anlaşmaya varılan hususlarda ne yazık ki başka anlamlar ortaya çıkmasına neden oluyor” dedi.

Kırmızıçizgilerle ilgili olarak Durduran, kırmızıçizgilerin görüşmelerde zorluk yarattığı gibi, görüşmeler için halkı hazırlama çabasını da ortadan kaldırdığını anlattı.

İsviçre’deki toplantıdan pek bir şey çıkma beklentisinde olmadıklarını ifade eden Durduran, beşli konferansa gidilmesinin zor olacağını söyledi. Durduran, BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin uluslararası konferansa katılımı konusunda ise “Bunu dal, budak salma şeklinde görüyorum. Bunun nedeni de tarafların çözüme değil, müzakerelerde galip gelme çabalarını azmettirdikleri görüşünün ortaya çıkmasıdır. Biz de bunu suçlama oyununa bağlıyoruz. Görüşmelerden olumu bir sonuç çıkacağını sanmıyoruz” diye konuştu.