© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Sonbahar kapıda, grip olmamak için önleminizi alın, vücudunuzu sonbahara hazırlayın!

Sıcak yaz günlerinin ardından ılık, rüzgarlı ve yağmurlu sonbahar günleri yaklaşıyor ve sonbahar bazıları için “hastalık” anlamına gelebiliyor. Özellikle de bağışıklık sistemi zayıf olanların sonbahar aylarında grip, soğuk algınlığı, nezle, bakteriyel zatürre, sinüzit gibi hastalıklara yakalanma riski artıyor. İşin içine bir de grip salgını girince sonbahar ve takip eden kış ayları “hastalıklarla mücadele dönemi”ne dönüşebiliyor.

Yazdan sonbahara geçişlerde grip, soğuk algınlığı, nezle gibi hastalıkların görülme sıklığının arttığını belirten ve soğuyan havanın vücut direnci üzerindeki etkisine vurgu yapan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, sonbaharla birlikte hastalıkların artmasının nedenleri hakkında şunları söyledi:

“Yazdan sonbahara geçtiğimizde, hava soğumaya ve kurumaya başlar. Aslında soğuk hava bizi doğrudan hasta etmez ama direncimizi düşürür. Virüsler de soğuk havada hem kolay yayılır hem de canlı kalmayı başarır. Hava soğudukça, vaktimizi daha çok kapalı alanlarda ve birbirimizle daha çok temas ederek geçirmeye başlarız. Bulaşıcı hastalıklar topluluklarda ve kapalı alanlarda daha kolay yayılır. Çevre sıcaklığının düşmesi bulaşıcı hastalıkları kolaylaştırır. Örneğin, rinovirüsler 37 derecenin altında daha kolay çoğalırlar. Burun boşluğumuzun sıcaklığı 33 derecedir ve soğuk havalarda bu tür virüslerin yerleşip çoğalması için çok uygun bir ortam oluşturur. Sonbahar/kış hastalığı yapan virüslerin çoğu 32 derecenin altında ürerler. İnfluenza (grip) virüsü de soğuk ve kuru havayı çok sever. En sevdiği sıcaklık ise +5 derecedir.” 

MİDE GRİBİ DE SOĞUK HAVADA ARTIYOR

Akut enfeksiyon hastalıklarının bir takvimi olduğunu, Kuzey yarımkürede grip enfeksiyonunun kışın, su çiçeğinin ise ilkbaharda görüldüğünü ifade eden Doktor Tevfik Rıfkı Evrenkaya, “Bakteriyel zatürre de kış mevsiminde sıktır. ‘Mide gribi’ne yol açan nörovirus enfeksiyonları, kış mevsiminde genel nüfusun 'unda görülür ve en bulaşıcı viral hastalıklardan birisidir. Çocuklarda sıktır, çocuklarda bunu kulak enfeksiyonları ve bronşiyolit izler” dedi.
 
6 yaşından küçükler, kreş ve anaokuluna giden çocuklar, el yıkama alışkanlığı olmayanlar, uyku bozukluğu olanlar, stresli kişiler, sigara tiryakileri ve pasif içiciler, KOAH, kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, diyabet gibi sorunları olanlar, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar, askeri birlikler, yatılı okullar, tutukevleri gibi toplu alanlarda yaşayanlar, sonbaharda artan bulaşıcı hastalıklar açısından daha fazla risk altında.
 
ŞİKAYETLER 5 GÜNDE GEÇMİYORSA DİKKAT! 

Akan kırmızı bir burun, boğaz ağrısı, öksürük, boğazda şişme, geniz akıntısı, baş, kas ve eklem ağrıları, kırgınlık, bitkinlik, iştah kaybı, nefes darlığı, balgam, yüksek ateş, ishal, sinüs ağrıları, grip ve nezlede görülen şikayetler. 

En sık da burun akıntısı ve hapşırma ile karşılaşıldığını belirten  Uzman, ateş yükseliyor ve yakınmalar 5 gün içinde geçmiyorsa hekime başvurulması gerektiğini söyledi.  

PROBİYOTİKTEN EN ZENGİN BESİNLER YOĞURT, KEFİR, ŞALGAM SUYU VE TURŞU

Bağırsak florasının immün sistemin güçlendirilmesindeki rolüne işaret eden, prebiyotik ve probiyotikten zengin besinlere ağırlık vermenin, vücudu sonbahara hazırlamakta ve hastalıklara dirençli hale getirmekte önemli rol oynadığını söyleyen İç Hastalıkları Uzmanının altını çizdiği bir nokta da bu dönemde bağırsak florasını destekleyecek besinlere ağırlık vermek gerektiği: 

“Bağışıklık sisteminin

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER