Talebimiz çağdaş koşullarda cezaevi ve gardiyan eksikliğinin giderilmesi... Bu son uyarımızıdır

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan ve  Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) Başkanı Metin Atan, üyelerinin taleplerini dile getirmek üzere bu sabah Merkezi Cezaevi önünde açıklama yaptı. 

175 kişilik cezaevinde 555 kişi bulunduğunu söyleyen sendika başkanları, yasaya göre 283 olması gerek gardiyan sayısının 223 olduğunu, bu nedenle gardiyanların mesai saatinin iki katı fazla ve Anayasaya aykırı şekilde çalıştırıldığını savundu. 

Gardiyanların haziran ve temmuz ayı ek mesai ücretlerini de alamadığını belirten sendika başkanları, personel eksikliğine ve cezaevindeki olumsuz koşullarına rağmen gardiyanların özveriyle çalıştığını belirtti.

BENGİHAN: “ÇALIŞANLARIN İYİ NİYETİNİ VE SABRINI ZORLUYORLAR”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, İçişleri Bakanlığı’nı Merkezi Cezaevi’ndeki sorunlara duyarsız kalmakla suçladı.

Uyarılarına ve işbirliği çağrılarına olumlu yanıt almadıklarını belirten Bengihan, “Kapının önüne çıkmamızı bekliyorlar. Sanki bir lütuf verecekler… Biz hakkımızı istiyoruz ve bu son uyarımızdır” dedi.

Çalışanların iyi niyetinin ve sabrının zorlandığını belirten Bengihan, “Talebimiz çağdaş koşullarda cezaevi ve personel eksikliğinin giderilmesidir. Yeni cezaevine ne zaman geçileceği de belli değil. Ne teşkilat yasası ne de personel konusunda hiçbir hazırlık yok. Son 16 aydır hiçbir teknik kurul yapılmadı. Bu konu da umurlarında değil. Sorunlara çözüm üretme becerisi olmayanların o koltuklarda oturmaya hakkı da yok” ifadelerine yer verdi.

ATAN: “BİZ BU İNSANLARIN ARKASINDAYIZ, ANGARYA ÇALIŞTIRMALARINA  İZİN VERMEYECEĞİZ”

KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, bu açıklamanın bir uyarı niteliğinde olduğunu kaydederek, ‘Ben yaparım olur’ mantığı ile bu iş yürümez. Bakanlıklar arasındaki uyum sorunu çalışanları değil, sizi bağlar biz bu insanların arkasındayız ve angarya çalıştırmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.

Atan, diyalog yolunun her zaman açık olduğunu ama karşı taraftan benzer bir niyet göremediklerini belirterek, “Sorunun daha da büyüyeceği konusunda bir izlemim yaratıyorlar. Ya bu insanlara hakları olanı vereceksiniz, ya da bu koltukta oturmayacaksınız” ifadelerine yer verdi.