“Tarifsiz acılar içerisindeyiz”

Çamlıbel-Girne anayolunda 8 Mart tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Kamil Göktepe (48) ile kazadan üç gün sonra eşinin acısına dayanamayarak vefat eden Tamay Göktepe’nin (30) ailesi, yaşanan çifte dramdan, hem “bulaşıkçı şoförün” çalıştığı şirketi, hem de devlet yetkililerini sorumlu tutuyor.

KIBRIS Gazetesi’ne konuşan Göktepe ailesi; Kamil-Tamay Göktepe çiftinin 40 günlük erkek çocuğu ile 8 yaşındaki kız çocuğunun anne ve babasız büyümek zorunda kalacaklarına işaret ederek, sadece şoförün değil, onu kamyona bindirip, yollara salan şirket ile bu şirkete müsaade eden devletin de suçlu olduğunu vurguladı.

Göktepe ailesi, hem öksüz hem de yetim kalan yeğenleri adına sorumlulardan yargıda hesap soracaklarını açıkladı.

“Tarifsiz acılar içerisindeyiz”

Gazetemize açıklama yapan Tamay Göktepe’nin kız kardeşi Avukat Tansay Fıratlı ve nişanlısı Bahri Kocatürk ile Kamil Göktepe’nin kardeşi Taşkın Göktepe, yaşadıkları acının tarifsiz olduğunu belirterek, konuşmakta zorlandı.

Avukat Tansay Fıratlı, “Eniştem de ablam da dünyalar iyisi insanlardı. Çocukları hem öksüz hem yetim kaldı. Çocuklarımıza sahip çıkacağız. Onların hakkını aramak için eniştemin ölümüne neden olan şirkete dava açacağız. Savcılarımıza ve adalete güveniyoruz” derken, kaza sonrasında ne şirket yetkililerinden ne de devlet yetkililerinden kimsenin kapılarını çalmadığını, bir başsağlığı bile dilemediğini anlattı.

Avukat Fıratlı, ambulans geç geleceği için ablası Tansay’ı hastaneye kendilerinin götürdüğünü söyleyerek, şöyle devam etti:

“Eniştemin üçüncü gece mevlidinde ablam fenalaştı. Ambulansı aradık, 15 dakika sonra gelebileceği söylendi. Kendi aracımızla 8 dakikada Cengiz Topel Hastanesine ulaştık. Bizi Kulak Burun Boğaz doktoru karşıladı. İlk müdahalenin ardından ambulansla Lefkoşa’ya sevk edildi ancak, yolda hayatını kaybetti. Ablamı önce Lefkoşa’ya götürmeyi düşündük ancak morarmaya başlamıştı. Yapılan otopside yeni doğum yaptığı ve büyük bir acı yaşadığı için kalpte emboli attığı tespit edildi. Donanımlı bir ambulans gelmiş olsaydı veya ablama donanımlı bir hastanede gerekli ilk müdahale yapılmış olsaydı bunlar yaşanmayabilirdi.”

Bahri Kocatürk de “Yolların altyapısı eksik, hastanelerde donanım yok. Ablamızı tam 8 dakikada hastaneye götürdük. Nasıl gittik bilemedik. Güzelyurt’ta var olan sağlık ocağı niçin geliştirilmiyor. Eniştemin ölümüne neden olan kamyonun yola çıkması bile uygun değildi. Gerekenin yapılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Bakan çocuğu mu ölmeli?

Yaşananların ardından büyük bir şok içinde olduklarını anlatan Kamil Göktepe’nin kardeşi Taşkın Göktepe ise hissettiklerini anlatmakta zorlandıklarını belirterek, bu ülkede kimsenin böyle bir dramı hak etmediğini vurguladı. Ülkede yaşayan herkesin kazalardan canının yandığını ancak, yetkililerin önlem almak için kılını kıpırdatmadığını ifade eden Göktepe, “O yollarda daha kaç kişinin ölmesi lazım, yolları tehlikeli halden çıkarmak, bulaşıkçıları dahi şoför yapan şirket sahiplerinden hesap sorulması için ille bir bakanın çocuğu mu ölmeli? Ucu nereye varırsa varsın, yargıya başvurup, yeğenlerimizin hakkını arayacağız” diyerek isyanını dile getirdi.