© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

TARIM TOPRAKLARI VERİMLİ OLUP OLMADIĞINA BAKILMAKSIZIN ÜZERİNE YAPILAŞMANIN ÖNÜ AÇILMIŞTIR

Bir grup sivil toplum örgütü, Gazimağusa, iskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı hazırlanırken, bazı çevrelerin çıkarlarının gözetildiği ve verimli olup olmadığına bakılmaksızın tarım arazilerinin imara açıldığı gerekçesiyle, dün, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na siyah çelenk bıraktı.

Bir grup sivil toplum örgütü, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı hazırlanırken, bazı çevrelerin çıkarlarının gözetildiği ve verimli olup olmadığına bakılmaksızın tarım arazilerinin imara açıldığı gerekçesiyle, dün, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na siyah çelenk bıraktı.

Üç belediyeye, planı mevcut şekliyle kabul etmemeleri çağrısında bulunan örgütler, “Böylesi bir doküman dünyanın hiçbir yerinde bir gelişme planı olarak adlandırılamaz. Yapılaşmış alanlardaki boşlukların dolaması 20 yılda mümkün görünmezken bomboş tarlaların imar sınırlarına katılmasının bireysel çıkardan ve rant kaygısından öte bir açıklaması olamaz, oysa planlar kurumsal yarar gözetmelidir” eleştirisinde bulundu.

Planlı Gelişim İnisiyatifi adı altında örgütlenen sözkonusu sivil toplum örgütleri bugün gerçekleştirdikleri eylemde okudukları ortak açıklamada, Ülkesel Fiziki Plan’da ‘verimli tarım topraklarının gıda güvenliği gözetilerek korunması’ ve ‘1, 2, 3 ve 4’üncü derecede tarım topraklarının yapılaşmaya kapatılması’nın öngörüldüğü belirtildi.

Tarım Bakanlığı ve ilgili meslek odalarıyla çalışılıp, oluşturulan Ülkesel Fiziki Planı’nda, Çukurova Üniversitesi’nin 2011’de hazırladığı verilerin kullanıldığına işaret edilen açıklamada, “Ne yazık ki, İmar Planı’nda bu çalışmalar göz ardı edilmiş ve tarım toprakları, verimli olup, olmadığına bakılmaksızın yapılaşmaya açılmıştır. Bu durum, hem ekonomik, hem de çevresel açıdan geri dönülmez tahribatlar yaratacaktır” denildi.

“KAT VE KAT FAZLASI İMARA AÇILDIĞINI GÖRMEKTEYİZ"

Tarım topraklarının, dere yataklarının, sahillerin, sulak alanların ve orman alanlarının tehlike altında olduğuna işaret edilen açıklamada, bu tehlikelerin giderilmesi için çalışma yapmak yerine, taslak imar planında belirlenen imar alanlarından kat ve kat fazla alanın, rant çevrelerini mutlu etmek için imara açıldığı savunuldu.

Ülkesel Fiziki Planı stratejileri arasında, dünya kentlerince de benimsenmiş ve kentlerin daha kısıtlı alanlarda yer almasının öngörüldüğü “Kompakt yerleşim”in de yer aldığına dikkat çekilerek, bu “kompaktlık” ilkesinden oldukça uzaklaşıldığı belirtildi.

Açıklama, şöyle devam etti:

“Gelecek için belirlenen ihtiyaçların kat ve kat üzerinde alan imara açılmıştır. Bir de tarım topraklarına verilen imar haklarıyla yaygın ve parçacıl gelişme, plan eliyle yaptırılması amaçlanmaktadır. Böylesi bir doküman dünyanın hiçbir yerinde bir gelişme planı olarak adlandırılamaz. Yapılaşmış alanlardaki boşlukların dolaması 20 yılda mümkün görünmezken bomboş tarlaların imar sınırlarına katılmasının bireysel çıkardan, rant kaygısından öte bir açıklaması olamaz, oysa planlar kurumsal yarar gözetmelidir”

Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, Planlı Gelişim İnisiyatifi adına yaptığı konuşmada, planın kamu yararını savunan ilkelere uymadığını ve “rant” çevrelerini mutlu etmeye yönelik olduğunu söyledi. Refikoğlu, planın, verimli tarım topraklarını inşaata açmaya ve yok etmeye yönelik olduğunu savundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER