TATAR: BM VE AB KIBRIS TÜRKÜNÜN MAĞDURİYETİNİ GİDERMELİDİR
GÜNDEMUlusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili ve genel Başkan adayı Ersin Tatar, Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmamasının mağdurunun Kıbrıs Türk halkı olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler (BM) ve AB’nin Kıbrıs Türk halkının mağduriyetini gidermesi gerektiğini ifade etti.
Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Rum tarafının, ucu kapalı, kısa zamanda sonuca ulaşmayı amaçlayan yeni bir sürece girmeyeceğini ortaya koyduğunu belirterek, Rum tarafının doğal gaz arama işlemleri için Türk tarafınca yapılan ortaklık teklifine yanaşmadığı gibi yeni oldu bittiler yaratmak istediğini kaydetti.
Rumların Enosis amaçlı 1963’ü saldırılarının üzerinden 55, 1968 yılında Beyrut’ta görüşmelerin başlamasının üzerinden 50, federasyon kurulması için 1977’de imzalanan Denktaş-Makarios çerçeve anlaşmasının üzerinden 41, Annan Planı’nın referandumda Rumlar tarafından reddinin üzerinden 14, Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider arasındaki görüşmelerin başlamasının üzerinden 3 buçuk yıl geçtiğini belirten Tatar, “ Bu 55 yıllık sürede Türk tarafı pek çok kez anlaşma için gereken anlayışı ortaya koymuş ama Rum-Yunan ikilisi bir şekilde anlaşmadan kaçmıştır” dedi.
Tatar, “6 ay-bir yıl içinde Kıbrıs konusunun çözülebileceğini ilan eden Akıncı’nın da yanıldığını, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum uzlaşmazlığı yüzünden hayal kırıklığı ile baş başa kaldığını” ifade etti.
Tatar açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler’in, hal böyleyken, Kıbrıs Türk halkını mağdur etmeleri ve hala Rum tarafına karşı bir tedbir alamamaları, savunduklarını iddia ettikleri insan hakları ve çağdaş değerlere aykırıdır.
Birleşmiş Milletler yakında Güvenlik Konseyi’ne sunacağı Kıbrıs raporunda Rum uzlaşmazlığını mutlaka dile getirmeli ve Kıbrıs Türk halkını mağduriyetten kurtarma zamanının geldiğini cesaretle ortaya koymalıdır.
Türk tarafı olarak biz de, Rum oyunlarına, uzlaşmazlığına daha fazla izin vermemeli, mağduriyetlerimizin giderilmesi için uluslararası toplumdan istediklerimizi bir bütünlük içinde ortaya koymalıyız.”
İlginizi Çekebilir