Tatar, Financial Times'a konuştu: “Adada kalıcı ayrılığın zamanı geldi”

Kıbrıs'ta Türkler ve Rumlar arasında yıllardır yürütülen barış görüşmelerinin sonuç vermediğini belirten Tatar, "Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki devlet olduğu gerçeği var. Kimse bunu inkar edemez" dedi.

"Biz bir Kıbrıs Türk devleti istiyoruz" diye konuşan Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunca yıldan sonra Rumların Kıbrıs Türklerini yönettiği federal bir cumhuriyette birleşmemiz gerektiğine inanmıyoruz. Bu, asla kabul edemeyeceğimiz bir şeydir".

'SON DERECE HAKSIZ BİR MUAMELEYE MARUZ KALDIK'

Financial Times'ın "önde gelen bir cumhurbaşkanı adayı" olarak nitelendirdiği ve tavrını "sert" bulduğu Tatar gazeteye verdiği mülakatta, Kıbrıs Rum yönetiminin 2003'te açılan Kuzey Kıbrıs'la arasındaki geçiş noktalarını koronavirüsle mücadele amacıyla kapatmasına da tepki gösterdi.

Kıbrıslı Türklerin "son derece haksız bir muameleye maruz kaldıklarını" vurgulayan Tatar, "Rum yetkililer Kıbrıs'ın gerçek sahipleri olduklarına inanıyor. Onlara boyun eğmemiz gerektiğini düşünüyor" dedi.

Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Rumlarla müzakerelere ve işbirliğine hazır olduğunu söyleyen Tatar, bununla birlikte "zorunlu bir evliliğe" karşı olduğu uyarısı yaptı.

'TÜRKİYE'NİN DESTEĞİ OLMADAN VARLIĞIMIZI SÜRDÜREMEZDİK'

Politikasını "Türkiye'yle daima iyi geçinme" olarak özetleyen Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı överek, "Anavatan Türkiye tüm kritik anlarda yanımızda oldu. Türkiye'nin desteği olmadan varlığımızı sürdüremezdik" diye konuştu.

Financial Times'ın Cambridge Üniversitesi mezunu olduğunu hatırlattığı Tatar, İngiltere Başabakanı Boris Johnson'ı ise "yürekli ve cesur bir adam" olarak nitelendirdi ve onun Kıbrıs Sorunu'nun çözümünde arabuluculuk yapabileceğini söyledi.

Financial Times, Akıncı'nın adanın birleşmesinden ve Kıbrıs'ın federal bir devlet olmasından yana olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'la geçmişte özellikle Suriye'deki Barış Pınarı Harekâtı yüzünden tartıştığına dikkat çekti.

Gazeteye göre Ersin Tatar, Mustafa Akıncı'yı yenerek Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde uluslararası toplumun baskısı altında kalacak ve kendisinden Kıbrıslı Rumların lideri Nikos Anastasiadis'le BM'nin arabuluculuğunda yeni barış görüşmelerine başlaması istenecek.