Tatar: Maraş’ın daha fazla kapalı kalmasının anlamı kalmadı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş’ta TRT World’e açıklamalarda bulundu…

46 yıldır güven artırıcı önlemler paketinde yer alan Maraş konusunda yapılan tüm önerilerin Rum tarafınca reddedildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, gelinen noktada Maraş’ın daha fazla kapalı kalmasının anlamı kalmadığını vurguladı…

Tatar, Maraş ile ilgili amaçlarının eski mülk sahiplerinin yeniden mülklerine dönmelerini sağlamak olduğunu yineleyerek, yaptıkları açılımın mal sahibi Rumlar tarafından da destek gördüğünü belirtti…

Şehrin yeniden kullanıma açılmasının insan hakları açısından en doğru ve en mantıklı karar olacağını vurgulayan Tatar, Maraş’ın KKTC sınırları içerisinde olduğunu anımsattı…

Tatar, “Bizler Rumların mülklerine geri dönmeleri, dilerseler iş yerlerini yeniden açmaları konusunda açık çağrıda bulunuyoruz ancak bütün bunlar KKTC sınırlar içerisinde olacak” vurgusu yaptı…

Müzakerelere ilişkin bir soruya karşılık da Cumhurbaşkanı Tatar, taraflar arasında çok fazla görüş ayrılığı bulunduğunu, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul etmediğini söyledi.

“Siyasi eşitlik bildiğiniz üzere kalıcı ve sürdürebilir bir çözüm için temel ve ön şartlardan biridir” diyen Tatar, Rum tarafının geçmişte, Annan Plan gibi, birçok çözüm planına ve önerisine hayır dediğini hatırlattı.

En son 2017’de Crans Montana’da garantör devletlerin katılımıyla yapılan görüşme sürecinin çöktüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu sürecin federal çözüm için son deneme olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini ve önemli bir fırsatın değerlendirilemediğini söyledi…

Tatar, görüşmelerin kopmasının ardından 4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da federasyon sürecinin çöktüğünü ifade ettiğini anımsattı…

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, bundan sonra Kıbrıs’ta işbirliğine dayalı iki devletli bir çözüme odaklanılması gerektiğini ifade etti…

Adadaki iki devletin sağlık gibi konularda işbirliği yapabileceğini söyleyen Tatar, geçtiğimiz günlerde Rum tarafına bir işbirliği önerisi yaptığını, Güney’de artan vaka sayılarına ilişkin ilk etapta 100 Rum hastanın KKTC’de açılan yeni Acil Durum Hastanesinde tedavi edilmesi önerdiğini kaydetti…

Rum tarafıyla işbirliği yapılacak birçok alan olduğuna da değinen Tatar, Kıbrıs sorunun artık bu tür bir işbirliği modelleriyle birlikte evrilmesi ve daha istikrarlı bir hal alması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar “Benim söylediğim çok net. Eğer gerçekçiyseniz ve samimiyseniz daha fazla vakit kaybetmenin bir anlamı yoktur. Zaman kaybetmek insanların ümitlerini boşa harcamak anlamına geliyor” dedi.

Başka bir soruya karşılık ise Tatar, Kıbrıslı Rumların federal bir çözümden anladıkları ve temelde arzuladıklarının aslında iki bölgeli ve iki toplum bir yapı olmadığını tam aksine merkezi bir devlet olduğunu ifade etti…

Olası bir federal çözümde Kıbrıslı Türklerin son 46 yıl içinde kurdukları bütün düzenin, yasaların ve çalışmaların ortadan kalkacağı uyarısında bulunan Tatar, Rumların uluslararası tanınmışlığı ve AB üyeliğin getirdiği avantajı Kıbrıslı Türklerin aleyhine kullanacaklarını belirtti…

Cumhurbaşkanı Tatar, olası federal çözümle bakir doğumla oluşacak yeni kurucu devleti sayesinde Kıbrıslı Türk Halkının yıllar içinde büyük gayretlerle elde ettiklerinin tümünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacakları uyarısında da bulunarak, “Bu bizim için kabul edilmez bir durumdur” dedi…

Tatar, olası bir federal çözümde Avrupa Birliği’ndeki temel özgürlüklerin de devreye girmesiyle Kıbrıs Türklerinin ayrı bir varlık olarak ayakta kalmasının imkansızlaşacağını; Kıbrıslı Türklerin kendilerini Rumlardan ve diğer AB uluslarından koruyamayacaklarını söyledi.

Tatar, “Öyle bir durumda Rumlar veya Yunanlılar Kuzey Kıbrıs’a yerleşecekler, yatırım yapacaklar veya mülk satın alabilecekler. Bizler böyle bir durumda savunmasız kalacağız ve Kıbrıs Türk halkı daha büyükler tarafında yutulup gidecektir” dedi…

Maraş’la ilgili bir soruya karşılık Cumhurbaşkanı Tatar atılacak tüm adımların uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu olacağını, mülkiyet konusunun Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinde çözüleceğiniz söyledi.

Maraş’ın bir bölümünün Vakıf malı olduğunu da hatırlatan Tatar, Vakıflar İdaresinin de Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuracağını ve gerekli incelemelerin yapılacağını aktardı.

Maraş’taki mülk sahiplerinin TMK’ya başvuru yapma çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş’ta bulunan hiç bir mülkiyetin başkalarına siyasi ve ekonomik çıkar için dağıtılmayacağının altını çizdi.

Tatar, “böylece uluslararası hukuk veya BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı hareket etmeyeceğiz. BM’nin bölgede gözlem noktaları var, burada kalmaya devam etmesi bizi hiç bir şekilde rahatsız etmez. Dilerlerse gözlemci sayısını da artırabilirler” dedi…

Cumhurbaşkanı Tatar TMK’nin vereceği kararlarında dünya tarafından kabul edilmesi gerektiğini de söyledi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le yaptığı görüşmenin hatırlatılması üzere de Cumhurbaşkanı Tatar görüşmede karşılıklı görüş alış-verişinde bulunduklarını söyledi, görüş farkları bulunduğuna dikkat çekti…

Kıbrıslı Türklerin kendi egemen devlet çatısı altına kendi kendilerini yönetmeleri gerektiğini ve kendi geleceklerini tayin etme hakları olduğunu ifade eden Tatar, Rum toplumun altında bir azınlık olmayı asla kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Tatar, Rum lideri Anastasiadis’e de adada hali hazırda iki devlet olduğunu, yeni bir oluşum için çaba göstermek zorunda olmadıklarını aktardığını ifade etti.

Beşli konferansa da değinen Tatar, toplantının tüm taraflarının görüşlerini masaya koymaları açısından yararlı olacağını söyledi.

Tatar, yakın bir tarihte Azerbaycan’ı ziyaret etmeyi hedeflediğini, KKTC’nin yurt dışında tanıtma çabalarını artıracağını da belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar Azerbaycan’la hali hazırda iyi ilişkiler olduğunu belirterek, “hedefimiz bu ilişkiyi daha ileri bir noktaya taşımaktır” dedi…

Hidrokarbon konusunda da yorumlayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının Türkiye ile birlikte Doğu Akdeniz’deki hakları kararlılıkla korumaya devam edeceklerini söyledi…

Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki coğrafik konumunun ortada olduğunu kaydeden Tatar, yürütülen çalışmanın sonuçlarının yakın zamanda alınacağına inandığını ifade etti…