TDP Genel Başkanı Atlı KIB-TEK’in tüm saldırılara karşı yaşatılması gerektiğini belirtti
GÜNDEMToplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK) tüm saldırılara karşı yaşatılması gerektiğini belirtti.
Yazılı açıklama yapan Atlı, KIBTEK’in uzun bir zamandır ‘üç-beş şirketin çıkarı için yozlaşmış bürokrasi tarafından yönetilmekte olduğunu’ iddia ederek, buna ses çıkarması gerekenlerin ise ‘eylemsizliğini ve sessizliğini koruduğunu’ ileri sürdü.
Atlı, “Kurumların özelleştirilmesi halkın egemenliğine engel teşkil eder. Bu nedenle KIBTEK tüm saldırılara karşı yaşatılmalı’’ ifadelerini kullandı.
Ülkede enerji talebinin her yıl için artış gösterdiği gerçeğine rağmen kuruma yatırımın bilinçli olarak engellendiğini savunan Atlı, bunun tek amacının 2024’de bitecek AKSA sözleşmesinin üretim payının daha da çok artırılarak yenilenmesi olduğunu iddia etti.
Atlı, TDP’nin hedefinin; KIBTEK’in şaibelerden uzak, kirli ittifaklardan arınmış bir şekilde özerk bir yönetim anlayışı ile ülke için ödenebilir ve temiz enerji üretimi yapması olduğunu kaydetti.
TDP enerji komitesinin yaşananları sürekli izlediğini belirten Atlı, ‘toplumun kanını emen bu kirli ilişkilerin üzerine TDP iktidarında korkusuzca gidileceğini ve kamu görevini kötüye kullananların, şirketler ile işbirliği içerisinde olanların yargılanması için siyasi irade göstereceklerini’ açıkladı.
-Öneriler
Açıklamasında TDP’nin önerilerine yer veren Atlı, şunları kaydetti:
“Elektrikte özelleştirme değil, kamulaştırma olmalıdır. Acilen, üretim açığını ortadan kaldıracak gerekli kaynağın (banka borcu dahi olsa) oluşturulup yatırımın yapılması. Bu konu ise şeffaf bir şekilde halk ile paylaşım yapılması gerekir. Yatırım yapılmazsa, 2024 Mart ayında Aksa sözleşmesi bittiğinde 140 MW’lık yeni bir açık daha oluşacaktır. Yatırım yapılmaması durumunda özel sektöre üretimin devri kaçınılmaz olacaktır ve AKSA istediği koşullarda yeni sözleşme hazırlayacaktır.
Tüketim değil, verimlilik teşvik edilmeli. Ödenebilir ve temiz enerji üretilmeli. Bağımsız kişilerden oluşacak bir bilirkişi ekibi (3-5 kişi, tercihen yurt dışı) tarafından kurumun analiz edilmesi, kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlerle ilgili bir envanter ve yol haritası belirlenmesi. Modern çalışma hayatında olması gereken idari ve personel yapısının önerilmesi.”
İlginizi Çekebilir