Tek Başınıza Bu Evde Yaşayamazsınız

Alpler’de Alüminyum Kaplı Bir Dev

Swiss Alpine Club tarafından yürütülen Monte Rosa dağ sığınağı, alüminyum kaplı dış cephesi ile bulunduğu yüksek irtifadaki çevrenin ışığını ve manzarasını dışarı yansıtarak görünüşüne muazzam bir hava katıyor. Yapının inşaatında kullanılan teknolojiler ve teknikler ETH Zurich Üniversitesi tarafından geliştirilmiş.

Monte Rosa Hut, üniversiteden Dr. Meinrad K. Eberle önderliğindeki ekibin geliştirdiği atık suyu geri dönüşüme sokarak enerji üretme teknolojisi ile enerji tüketimini büyük ölçüde kendisi karşılayabiliyor. Bu gelişmiş teknolojiyi kentlere de taşıyarak bilim dünyasına büyük bir ses getirmek isteyen ekip, Monte Rosa Hut’ı araştırma sahası olarak kullanmaya devam ediyor.

120 yatak kapasiteli Monte Rosa Hut sadece Mart ortasından Mayıs ortasına ve Haziran ortasından Eylül ortasına kadar açık. Monte Rosa Hut, trenle seyahat etme imkânı bulunan ve yeryüzünün en güzel manzaralarından birine sahip olan 3135 metre yükseklikteki Gornergrat’dan çıplak gözle görülebiliyor. Aynı zamanda Matterhorn Buzulu’ndan teleferik ile geçerken de görülebilen yapının biraz aşağısında bulunan eski Monte Rosa Hut ise 2011 yılında İsviçre Ordusu tarafından, Alpler’de kullanılmayan bina bulundurulmaması gerekliliğinden ötürü yok edilmiş.

Monte Rosa’ya Ulaşmak Bile Başlı Başına Bir Macera

2009 Eylül ayında kullanıma açılan ve ziyaretçileri tarafından “taştan kristal” olarak nitelendirilen Monte Rosa Hut, açıldığı tarihten itibaren her sene çok sayıda turisti ağırlıyor. Fakat yenilikçi mimarisi ve tasarımı ile muhteşem bir görünüme sahip olan yapıya gidebilmek hiç de o kadar kolay değil.

Yapıya ulaşmak adeta kendi başına bir macera: Muazzam bir manzaraya sahip olan Monte Rosa’ya çıkabilmek için öncelikle Gorner Buzulu’nu geçmek gerekiyor. Ama burada biraz dikkatli olmanın faydası var çünkü Gorner Buzulu sıcaklık değişiklerine göre form değiştirmesi ile meşhur. Sürekli şekli değişen buzulu geçebilmek için profesyonel dağcı rehberler kiralamak gerekiyor. Buzulu geçtikten sonra ise vücudun yüksek dağ irtifasına alışması bekleniyor.

Son olarak oldukça çetin bir tırmanış sonrası Matterhorn’a ve Alp Dağları’nın en yüksek zirvelerine ulaşılarak yolculuk tamamlanmış oluyor. Kış aylarında genellikle kayakçıların uğrak noktası olan Monte Rosa Hut, yaz aylarında ise dağcılara ev sahipliği yapıyor.