“Testi çatladı, kırılmak üzere”

Genç TV’de yayınlanan “Güven Arıklı ile Haftaya Bakış” programında canlı yayına katılan Sucuoğlu  “Bu hükümet Temmuz sonu göreve geldi, Anayasa gereği Ekim’de Meclis açıldı, Bütçe görüşmeleri Kasım’da başladı, hükümetin tam iş yapacağı döneme gelinmişken su krizi ile her şey kilitlendi” diyerek şunları söyledi:

“Bu hükümet 6 aydır ızdırap çekiyor, çünkü para yok, geçen dönemin hükümeti bütçeyi kullanmış. Biz hükümete geldiğimizde kasaları bomboş bulduk. Bütçe kullanıma açılalı 10-15 gün oldu, tam bir şeyler yapmaya başlayacakken su krizi patladı. Hedef halka hizmet değilse ve 39 milletvekili bulunan koalisyon partilerinin kurduğu hükümet vasıtasıyla bir kaosa girilmesiyse çok yanlış yapıyorlar. Testi çatladı, kırılmadı ama kırılmak üzere”

CTP su krizini yönetemedi

CTP’nin, en başından beri su krizini yönetemediğini, bir zafiyet olduğunu ve çok seslilik adı altında herşeyin birbirine karıştırıldığını anlatan Sucuoğlu “CTP içinde bir grubun dediğini diğer grup yalanlıyor. Ulusal Birlik Partisi’nin bu konuda gösterdiği sabır taştı taşıyor, su konusunun çözülememesi hükümeti de etkiliyor, UBP’li bakanları da etkiliyor. Şu anda yapmamız gereken hamleleri hükümetin akıbetinin ne olacağını tam olarak bilememizden yapamıyoruz, bu nedenle bakanlık olarak girişimlerde bulunamayıp gelişmeleri bekliyoruz” dedi.

Bakanlıklar icraat yapamıyor

Konuşmasında “Yol katetmemiz gereken bir dönem olmasına rağmen hükümet su kriziyle baş başa olduğu için bakanlıklarda geleceğe dönük ve sonuç alıcı icraatlar yapılamıyor” diyen Sucuoğlu konuşmasında şunları kaydetti:

“Erken seçime mi gidilir, yeni bir koalisyon denemesi mi yapılır, erken seçim hükümeti mi kurulur bunlar tartışılıyor. Benim üzüldüğüm taraf şudur, bu tartışmalardan zarar gören halk ve ülke insanı, çünkü şu andaki ekonomik sıkıntılar, etrafımızdaki ateş çemberi, hem halkımızın moralini bozuyor, önünü görmekte sıkıntı çeken yatırımcılar çekimser davranmaktadır. Böyle oldukça da piyasalar daraldıkça daralmaktadır. Bunun esas nedeni su krizi ve bu konuyla birlikte gelişen kararsızlıklardır”

Piyasalara büyük canlılık gelecekti

Konuşmasına “Yalnızca su sıkıntısının ortadan kalkması, içilebilir suya kavuşmamız değil, Anavatan Türkiye ile imzalanacak protokol, piyasalara büyük oranda bir canlılık da getirecektir” diyerek devam eden Sucuoğlu “Hükümet ortağımız içerisinde de bu fırsatları gayet ne olarak gören arkadaşlarımız vardır. Bakanlar Kurulu’nda bu arkadaşlarla da görüşüyoruz, aralarında bu fırsatları gören kısım çok ama orada sanki krize oynayan bir kesim de var. Aldığımız bilgilere göre koalisyon ortağımızın kendi içinde yaptığı toplantılarda bağırma-çağırma ile bakanların bezdirildiğini de görüyoruz. Açıkçası her yönüyle kaotik bir durum yaşanıyor, CTP’de yaşanan kaotik hava hükümete de sirayet ediyor, sıkıntıyı çeken ise vatandaş oluyor” dedi.

UBP’nin su konsundaki tavrı net

Ulusal Birlik Partisi’nin su konusundaki duruşunun en baştan beri net olduğunu, bir önceki CTP-DP hükümetinin suyun geleceğine inanmadığı için hiç bir çalışma yapmadığını da vurgulayan Sucuoğlu “İlle son noktaya gelinmesi, kapının çalınması ve “su geldi” denilmesi beklendi. Sonuçta iki değil dört ayağınız bir papuca girecek ve öyle başlayacaksınız işe, zaman kalmadığı için de böyle tökezleyeceksiniz, biz Kıbrıslı Türkler’in en büyük hastalığıdır bu” ifadesini kullandı.

“Öyleydi de böyleydi”

“Ev ödevimizi yapmak için son anı bekleyen bir görüntü veriyoruz, devlet sorumluluğu bu değildir. Türkiye 2 yıldır “Bakın imzalar atılmış, gelin bu konuyu konuşup tartışalım, bir sonuca varalım, sıkıntılarınız varsa çözüm bulup aşalım, biz sizi bekliyoruz ve hazırız” diyor. Geçen 2 yıl içinde ne bir kapı çalındı ne bir yaprak kıpırdadı. Su gelince de “Aman efendim öyleydi de böyleydi” denilmeye başlandı” diye konuşan Sucuoğlu, “Buradan sormak isterim arkadaşlara, bu zamana kadar aklınız neredeydi?” diye sordu.

Eski anlayışlar çoktan bitti

Geçmiş dönemlerdeki anlayışların hala devam ettirilmek istendiğini de vurgulayan Sucuoğlu “O devirler geçti, “Al şu parayı git” dönemi çoktan sona erdi. Ankara’ya Plan ve projelerinizle gideceksiniz, heyetlerarası toplantılara katılacaksınız, tartışarak ve her türlü bilgiyi sunarak ne istediğinizi anlatacaksınız, Türkiye size o zaman her türlü katkıyı yapacak ve bilecek ki bu proje planlanmış, araştırılmış ve uygulanabilirdir.  Türkiye ile ilişkilerde devletlerarası ilişkiler noktasında ve devlet ciddiyetiyle hareket etmek zorundayız. Bu ilişkiler Avrupa’da da budur, diğer ülkelerde de budur” diye konuştu.