© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Tıbbi Atıklar Çalıştayı’nın sonuçları açıklandı

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, tıbbi atıkların atık yönetim planına göre ayrıştırılması, toplanması ve evsel atık niteliğine dönüştürülmesi gerektiğini kaydederek, KKTC’deki enfeksiyöz atıklarının etkisizleştirilip evsel atık niteliğine dönüştürülemediğini, Güngör’deki atık depolama alanına gömüldüğünü kaydetti.

Tabipler Birliği, “Bu toplumun ve çevrenin sağlığını riske atan bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Ne Sağlık Bakanlığı ne de Çevre Koruma Dairesi tıbbi atıklar konusunda şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapmadı” değerlendirmesinde bulundu.

Sağlık Bakanlığı’na, Çevre Koruma Dairesi’ne ve belediyelere bu konuda önemli görev ve sorumluluk düştüğünü vurgulayan Tabipler Birliği, “Mevcut durum irdelenmeli, katı, tıbbi ve tehlikeli atık yönetimi ele almalı, bu konuda çalışma yapılmalı” açıklaması yaptı.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, ilgili paydaş kurum ve kuruluşlarla 12 Ekimde düzenlediği “Tıbbi Atıklar Çalıştayı”nın sonuçları bugün düzenlenen basın toplantısında açıkladı.

Sonuçları basınla paylaşan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Günbay, yürürlükte olan Tıbbi Atık Kontrol ve Bertaraf Yönetmeliği’nin uygulanmasında, yönetmeliğe göre işbirliği içinde çalışması gereken yetkili kurumlarda eşgüdüm, eğitim, farkındalık ve personel eksikliği, denetimde ise noksanlık olduğunu söyledi.
Günbay, “Tıbbi atığı esas olarak üreten kişi, kurum ve kuruluşlar kamu veya özel hastaneler ya da özelde çalışan klinik ve özel muayenehaneler dolayısıyla Sağlık Bakanlığı atık yönetiminden 1. derecede sorumludur” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın yıllık atık yönetim planını hazırlamakla yükümlü olduğunu da vurgulayan Günbay, bakanlığın bu planı Çevre Dairesi’ne göndermek durumunda olduğunu söyledi.

Çevre Koruma Dairesi’nin Sağlık Bakanlığı’nın tıbbi atıklarla ilgili yönetmeliğin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini de denetlemesi gerektiğini kaydeden Ayşe Günbay, “Ne Sağlık Bakanlığı ne de Çevre Koruma Dairesi tıbbi atıklar konusunda şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapmadı” dedi.

Tıbbi atıkların iş sağlığı ve güvenliği sorunu olduğunu kaydeden Günbay, atığın bilimsel verilere dayanarak ve atık yönetim planına göre ayrıştırılması, toplanması ve evsel atık niteliğine dönüştürülmesi işlemlerinin doğru yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde bulunan ve tıbbı atıkların etkisiz hale getirilmesi için yapılan tesisin çalıştırılamadığını anımsatan Günbay, bu nedenle KKTC’deki enfeksiyöz atıkların etkisizleştirilip evsel atık niteliğine dönüştürülemeden Güngör’deki atık depolama alanına götürüldüğünü ve gömme yöntemiyle imha edildiğini söyledi.

Tıbbi atıkların özel klinik ve muayenehanelerde ayrıştırılmadığını ifade eden Ayşe Günbay, “Tıbbi atıklar evsel atıklarla aynı konteynerlerde biriktiriliyor, belediyeler aracılığıyla genel katı atık toplama alanına götürülerek gömülüyor. KKTC olarak tıbbi atıkların bir iş sağlığı ve güvenliği sorunu olarak görüldüğünü söylemekten oldukça uzağız” dedi.

Günbay, “Bu toplumun ve çevrenin sağlığını riske atan bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Ne Sağlık Bakanlığı ne de Çevre Koruma Dairesi tıbbi atıklar konusunda şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapmadı” değerlendirmesinde bulundu.

Sağlık Bakanlığı’na, Çevre Koruma Dairesi’ne ve belediyelere bu konuda önemli görev ve sorumluluk düştüğünü vurgulayan Ayşe Günbay, “Mevcut durum irdelenmeli, katı, tıbbi ve tehlikeli atık yönetimi ele almalı, bu konuda çalışma yapılmalı” dedi.

Günbay, hastanedeki sterilizasyon ünitesinde yaşanan sorunun, ayrıştırmada, depolamada ve taşımada yaşandığını söyledi.
Günbay, atık yönetim planı oluşturulurken, dikkate alınması gereken unsurları da şöyle sıraladı:
“Sağlık çalışanlarına gerekli standartların çalışma koşulları içinde sağlanması. Her sağlık kuruluşunda enfeksiyonun yayılma riskini önleme ve süreci izleme konusunda sorumlu birim veya kişilerin belirlenmesi. Tıbbi atığın azaltılması, ayrıştırılması ve toplanmasında ihtiyaç duyulacak eğitim ve farkındalığın sağlanması ve eğitimlerin sertifikalı olması ve belli sürelerde tekrarının yapılması.

Tıbbi atığın ayrıştırılması ve toplanmasında ihtiyaç duyulan gerekli malzeme ve ekipmanlarının sağlanması. Günlük atık toplanmasının sağlanması için gerekli olan araçların artırılması ve toplamanın sürekliğinin sağlanması ve ara depo alanlarının orta vadede ortadan kaldırılması.

Fiziki koşulların iyileştirilmesi. Sağlık bakanlığı bünyesinde halk sağlığı uzmanlarının ve denetlemelerin zamanında ve yerinde yapılabilmesi için gerekli olan bu konuda eğitimli personelin istihdam edilmesi.
Tıbbi atık yönetiminin uygulanması için gerekli olan insan kaynaklarının sağlanması. Sterilizasyon ünitesinin ivedilikle fonksiyonel hale getirilmesi. Ünitede çalıştırılacak personelin eğitilmesi ve personelin devamlılığının sağlanması.”

Günbay, konuşmasının sonunda Sağlık Bakanlığı’nı da eleştirdi. Günbay, Sağlık Bakanlığı’nın çalıştaya teknik hiçbir katkıda bulunmadığını savundu.

Günbay’dan sonra söz alan KTTB Başkanı Kenan Arifoğlu, ülkede tıbbi atık konusunda politika olmadığını kaydederek, bu alandaki politika eksikliğinin karmaşaya ve bilinmezliğe neden olduğunu söyledi.
Arifoğlu, tıbbi atıkların bertaraf edilmesinin halk sağlığı için önemine dikkat çekti, bu konularda uyarılarda bulundu.

Kenan Arifoğlu, tıbbi atık konusunun yanı sıra sağlık kontrolleriyle ilgili de açıklama yaptı.
3’üncü dünya ülkelerinden KKTC’ye gelen insanların sağlık kontrolünden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Arifoğlu, “KKTC’de kayıtlı HIV pozitif hasta sayısı 6-7’lerden 60-70’lere çıktı. Bu endişe verici” dedi.
Arifoğlu, “Bu konuda da tıbbi atık konusunda da denetim şart” ifadelerine yer verdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER