© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

TOP AKINCI'DA !!!

Ombudsman, Cumhurbaşkanı’nın YÖDAK Başkanı’nı,Yükseköğretim Yasası’na aykırı davranışlarda bulunduğu sonucuna ulaşırsa, görevden alabileceğini açıkladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), Cumhurbaşkanı’nın, Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı’nı,Yükseköğretim Yasası’na aykırı davranışlarda bulunduğu sonucuna ulaşırsa, görevden alabileceğini açıkladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi, YÖDAK üyeleri Prof. Dr. Hasan Kömürcügil, Prof. Dr. Olgun Çiçek, Prof. Dr. Mehmet Hasgüler ve Prof. Dr. Ahmet Pehlivan’ın, YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş aleyhine yaptıkları başvuruyu araştırarak rapor hazırladı.

Söz konusu 4 akademisyen, Ombudsman’ın araştırma yapması taleplerini ilettikleri başvurularında YÖDAK’ın yasasına uygun görev yapmasının önemini vurgulayarak Gökçekuş’un  “son bir kaç seneden beri Kurumu, Kurum Üyelerini ve personeli iyi yönetmediği, baskı altında tuttuğu, kendi başına kararlar aldığı, tarafsız davranmadığı ve/veya yanlı davrandığı, Kurulu bilgilendirmediği, Yönetim Kurulu kararlarını uygulamadığı, Yönetim Kurulu toplantılarında alınan kararları değiştirdiği, bu hususlar Gökçekuş’a yazılı ve sözlü olarak bildirildiği halde herhangi bir gelişme ve iyileşme olmadığı, durumun daha da karmaşık bir hal aldığı, bunun neticesinde Kurumun görevlerini yapamaz hale geldiği” görüşünü belirtti. Başvuruda Ombudsman’dan bu konuda soruşturma talep edildi.

Ombudsman Emine Dizdarlı imzasıyla yayımlanan raporda, Cumhurbaşkanlığı’nın da kamuoyunda tartışma konusu olan bu iddiaları YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş’un bilgisine getirdiği, Gökçekuş’un cevaplarını Cumhurbaşkanlığı’na iletmesini talep ettiği; bunun neticesinde Cumhurbaşkanlığı’nın YÖDAK Yönetim Kurulu’nun ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın iddialarını ve YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş’un izahatlarını veya iddialarla alakalı yanıtlarını iki dosya halinde daireye sunduğu bildirildi.

YÖDAK Başkanı Gökçekuş’un da yanıtlarını, izahatlarını ve birçok belgeyi Ombdusman’a sunduğu belirtilen raporda, YÖDAK yasasıyla ilgili irdelemeler yapılarak kurumun yapısına, görevlerine ve çalışma esaslarına değinildi.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

“YÖDAK Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın esas itibarıyla başvurularına konu şikayetleri arasında Sayın Hüseyin Gökçekuş’un Yönetim Kurulu’nun bilgisi dışında kararlar aldığı, Kurul toplantıları sırasında alınan kararları farklı şekilde yorumladığı, değiştirdiği, söz konusu kararların Yönetim Kurulu tarafından imzalanmadığı halde üyelerin bilgisi dışında üniversitelere onay ve/veya iptal yazıları yazdığı, usulsüzlük ve yasadışı uygulamalarına meşruluk kazandırmak için Yakın Doğu Üniversitesi veya Girne Üniversitesi’ni temsil eden avukatla ortak tavır içerisine girdiği, Yüksek Mahkeme kararlarını by-pass etmek için Yakın Doğu Üniversitesi Avukatları tarafından yönlendirildiği, Kurul Kararı olmaksızın Girne Üniversitesi’ne Pilotaj Bölümü lisans onayı verdiği, bu hususa ilaveten Yakın Doğu Üniversitesi’ne sınıf öğretmenliği bölümü açma ön izni verilmesi neticesinde KKTC kökenli öğrencilerin diplomalarının KKTC Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi tarafından onaylanmadığı, YÖDAK Başkanı’nın Yakın Doğu Üniversitesi ile birlikte hareket ettiği veya ona avantaj sağladığı, idari personel üzerinde psikolojik baskı uyguladığı, idari teammüllere uymadığı nedeniyle YÖDAK içerisinde uyumsuzluk, huzursuzluk, keyfilik ve verimsizlik başgösterdiğini, Başkanın tarafsızlığını yitirdiği cihetle eşit ve bağımsız davranmadığını, bu nedenle YÖDAK Yönetiminde ciddi güvensizlik oluşturduğunu ve görev icaplarına uymayan hareketlerinden dolayı ciddi sıkıntılara neden olduğu yer almaktadır.”

İDDİALAR 5 ANA BAŞLIKTA…

Ombudsman raporunda, YÖDAK Yönetim Kurulu Üyeleri ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nın ileri sürdükleri iddiaların 5 ana başlık altında toparlanabileceği kaydedilerek iddialar şöyle sıralandı:

“1.YÖDAK Başkanı’nın YÖDAK’ı 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın düzenlediği hükümlere, ilke ve usule göre yönetmediği veya bu yasada belirtilen bağlayıcı hukuk kurallarına ve davranış biçimlerine uymadığı;

2.YÖDAK Başkanı’nın sorumluluklarının ve diğer vazifelerinin yerine getirilmesindeki idari zafiyetinden, ehliyetinden veya becerisinden kaynaklanan eksiklikler nedeniyle görevlerini düzgün bir şekilde icra etmediği;

3.Başkan’ın YÖDAK’a başvuran üniversitelere eşit davranmadığı veya tüm üniversiteleri eşit mesafede tutmadığı, tarafsız ve bağımsız davranmadığı;

4.YÖDAK Başkanı’nın Yüksek İdare Mahkemesi’nin Girne Üniversitesi ile ilgili verdiği kararlara uymaktan kaçındığı veya bu kararlara uymaktan imtina ettiği;

5.YÖDAK Başkanı’nın Girne Üniversitesi Pilotaj Bölümü lisans onayındaki usulsüz işlemleri ve Yakın Doğu Üniversitesine sınıf öğretmenliği bölümü açma ön izni vermesi neticesinde KKTC uyruklu öğrencilerin diplomalarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanmaması.”

Ombudsman raporunda, YÖDAK’ın toplantı ve karar yeter sayısının 3 olduğu belirtilerek, Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesinde Pilotaj lisans programının açılmasına ilişkin 14/07-27 sayılı kararda Yönetim Kurulu’nun üç üyesi karara şerh düşerek ret oyu kullandığı, bunun kararda da açıkça görüldüğü kaydedildi. Ancak bu karara rağmen YÖDAK Başkanı tarafından Girne Üniversitesi Rektörlüğü’ne yazılan ve Milli Eğitim Bakanlığı’na da dağıtılan yazıda,söz konusu lisans programının14/07 numaralı kararla öğretime başlama izni verilip akreditasyona aday kabul edilmesine karar verildiğinin bildirildiği kaydedilen raporda, “Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası söz konusu kararda veya belgede tahribat yapıldığını iddia etmektedir. Böyle bir iddia çok ciddi bir iddiadır ve ispatlanması halinde suç teşkil edebilecek niteliğe sahiptir” denildi.

YÖDAK’ın iki idare memurunun, Başkan Hüseyin Gökçekuş’un talebiyle yazdığı anlaşılan yazıların da Gökçekuş tarafından Ombudsman’a sunulduğu kaydedilen raporda, şu ifadeler yer alıyor:

“Başkanın konu yazıları talep etme gerekçesinin Yönetim Kurulu’nun üç üyesinin karara şerh düşerek ret oyu kullanmalarına rağmen YÖDAK Başkanı’nın söz konusu programa onay vermesinin açıklığa kavuşmasını sağlamak olduğu görülmektedir. İlgili memurlar yüzeysel olarak konuya bir açıklık getirmeye çalışmalarına rağmen her iki memurun daha çok yazdıkları ile kendilerini zan altında bıraktıkları görülmektedir. Söz konusu yazılarda, İdare Memurları, Kurul toplantılarına katılıp tutanak tutmakla görevli olmalarına rağmen yazmakla veya imzalamakla yükümlü oldukları kurul kararlarını zamanında yazmadıklarını, aradan aylar geçmesine rağmen söz konusu kararları Yönetim Kurulu üyelerine imzalatmadıklarını ve alınan kararların imzalanıp imzalanmadığını takip etmediklerini belirtmektedirler. Her iki yazının içeriği belirsiz, tutarsız ve çelişkilidir. Böyle bir usulün uygulanması bir takım soruları gündeme getirmektedir. Şöyle ki; Başkan’ın bu davranış biçimi kurul üyeleri tarafından iddia edilen ve personele uygulanan psikolojik ‘baskının’ göstergesi midir? Bu yöntem yerine Başkan’ın söz konusu günün tutanaklarını hazırlattırıp ilgili mercilere göndermesi daha uygun ve makul bir hareket olmayacak mıydı? Bir an için İdare Memurlarının görevlerini layıkıyla zamanında yapmadıkları hususunun doğru olduğunu varsayarsak bile, bu durum yönetimdeki zafiyetin bir göstergesi değil midir? Herhalükarda idare memurlarından talep edilen yazılar Başkan’ın söz konusu yazıları niye yazdığı ve imzaladığı hususuna açıklık getirmemektedir. Başkanın imzaladığı yazı veya yazılar sorumluluklarını ve idare yönden yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.”

“CUMHBURBAŞKANI DEĞERLENDİRMELİ”

Ombudsman raporunda, YÖDAK Başkanı’nın KKTC Cumhurbaşkanı tarafından atandığı ve yine Yükseköğretim Yasası hükümleri uyarınca bir Yüksek Mahkeme Yargıcı’nın tabi olduğu şartlarda kendisini atayan KKTC Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındığı hatırlatılarak, “Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız bu iddialar karşısında YÖDAK Başkanı’nın Yükseköğretim amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda görevini layıkıyla yapıp yapmadığını değerlendirmelidir” denildi.

“GÖREVDENÇEKİLMEYE DAVET ETME YETKİSİNE SAHİPTİR”

Ombudsman’ınYÖDAK’la ilgili raporunda “KKTC Cumhurbaşkanı yetersizlikleri saptanan YÖDAK Başkanı’nı görevden çekilmeye davet etme yetkisine sahiptir. YÖDAK Başkanı’nın vakar ve onuru ile bağdaşmayan veya haysiyet ve itibar kırıcı veya görev icaplarına uymayan davranışların bulunduğu tespit edilmesi halinde, YÖDAK Başkanı görevden alınabilir” ifadeleri de yer aldı.

Yükseköğretim Yasası’nda disiplin soruşturmasının nasıl yapılacağına ilişkin belli bir prosüdür veya hukuksal düzenleme olmadığı belirtilen raporda, bunun için idare hukukunun kendine özgün kurallarının uygulanması gerektiği ifade edildi.

SORUŞTURMA

Cumhurbaşkanı’nın böyle bir kanaate varması halinde soruşturma başlatması gerektiği belirtilen raporda, “KKTC Cumhurbaşkanı’nın görevlendireceği bir kişi bu soruşturmayı yapabilir. Ancak soruşturma memuru olarak atanacak kişinin, hakkında soruşturma yapılan memura eşit veya daha üst görevde olması gerekir. Savunma işlem yazısının, soruşturmanın başlangıcında değil göreve aykırı fiil veya hâl tam olarak ortaya çıkarıldıktan sonra tebliğ edilmesi daha uygun bir usuldür”denildi.

Ombudsman raporunda, soruşturma memurunun izlemesi gereken yöntemle ilgili de bilgilere yer verildi; alınacak tüm ifadelerin yazılı ve imzalı olması gerektiği vurgulandı.

Soruşturmaya konu olayların sabit olduğu kanaatine varılması halinde Başkanın savunmasının istenmesi gerektiği ifade edilen raporda, suçun anlaşılır şekilde yazılması, başkana dinlenme hakkı tanınması, yeminli şahadet alınması, soruşturma konusunun açık, anlaşılır ve gerekçeli yazılıp tebliğ edilmesi, savunma için makul süre verilmesi gibi unsurlara da değinildi.

“DİSİPLİN SUÇU İŞLENDİĞİ SONUCUNA ULAŞILIRSA GÖREVDEN ALABİLİR”

Ombudsman Emine Dizdarlı imzalı raporun sonunda, şöyle denildi:

“Soruşturma neticesinde, olayın oluş biçimi, iddia edilen fiil ve hallerin işleniş koşulları, ilgilinin bir kastı olup olmadığı, eylem ve eylemlerin meydana gelmesindeki etkenlerin neler olduğu hususlarının göz önünde bulundurarak mesleğin vakar ve onuru ile bağdaşıp bağdaşmadığı veya mesleğin görev ve icaplarına uyup uymadığı veya görev ve sorumlulukları veya yükümlülüklerini Bangalore Yargı Etiği ilkeleri ışığında yerine getirip getirmediği konusunda bir karara varılması ve disiplin suçunun işlendiği sonucuna ulaşması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanının YÖDAK Başkanı’nın Yükseköğretim Yasası’na aykırı davranışlarda bulunduğu sonucuna ulaşması neticesinde YÖDAK Başkanı’nı 65/2005 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın 8(4)(B) maddesi tahtında görevden alabilir.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER