Türkiye ve Türk Ordusu sayesinde halkımız geleceğinden endişe etmemektedir
GÜNDEMDoğu Akdeniz bölgesinde uçak gemilerinin, denizaltılarının, keşif uçaklarının, ağır bombardıman uçaklarının kol gezmesi bu bölgenin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Ayrıca Orta doğuda karasal bölgelerde de süper güçlerin askeri varlığı ürkütücü boyutlardadır. Kıbrıs Rum kesiminin Fransa’ya, İsrail’e, Mısır’a deniz ve hava limanlarının kullanımıyla ilgili yaptığı anlaşmalar yetmezmiş gibi şimdi de Amerika’ya kara ve deniz üssü verilmesi yönündeki girişimler asla kabul edilemez. Bölgemizde var olan enerji kaynakları, emperyalist sömürgeci devletlerin iştahını kabartmaktadır.
Bölgemiz tehlike altında olsa da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti güvencededir. Türkiye ve Türk Ordusu sayesinde halkımız geleceğinden endişe etmemektedir.
Kadife ayrılık olmasa da 1963 yılından başlayarak Türk-Rum ayrılığı oluşmuştur. Rumlar bizi zorla ortaklık devletinden uzaklaştırmışlardır. Kıbrıs Cumhuriyetini ortaklarından çalmışlardır.
1974 yılında ise coğrafi ayrılık iki kesimliliğe dönüşmüştür. Küçük küçük dar ve sıkışmış bölgeciklerden kurtularak güvenli ve emniyetli iki kesimli iki bölgeli ve ayrı bir devlet statüsüne kavuştuk. Ayrılık ve boşanma Rumların ENOSİS ve Helenizm hedeflerinden kaynaklanmıştır. Bu ayrılık artık Birleşik Kıbrıs’a dönüşemez. Ayrılığı Rum tarafı Annan Planına, Grass Montana’ya ve diğer Birleşmiş Milletler bölgelerine hayır diyerek pekiştirmiştir. Kadife ayrılık olmasa da ayrı olma gerçekleşmiştir.
İlginizi Çekebilir