© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Türkiye’den MED7 Zirvesi Ortak Bildirisi’ne Yanıt

TC Dışişleri Bakanlığı, Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin katılımıyla 10 Eylül 2020 tarihinde düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (MED7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin değerlendirmelere yanıt verdi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, zirve sonunda alınan kararların, taraflı, gerçeklerden kopuk ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ifade edildi.

Açıklamada, “Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve GKRY’nin katılımıyla 10 Eylül 2020 tarihinde düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin ifadeler, geçen sene olduğu gibi taraflı, gerçeklerden kopuk ve hukuki dayanaktan yoksundur. Yunanistan’ı uluslararası hukuka aykırı ve maksimalist deniz yetki alanı iddialarından vazgeçmeye davet ediyoruz. Gerginliğin azaltılması için Yunanistan’ın Oruç Reis araştırma gemimizin etrafındaki askeri gemilerini çekmesi, NATO’nun ayrıştırma inisiyatifine destek vermesi, Meis dahil Doğu Ege adalarını silahlandırmaktan vazgeçmesi ve Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik son dönemde artan baskılarına son vermesi elzemdir” ifadeleri yer aldı. Dışişleri Bakanlığı, bölgede gerginliğin azalması ve karşılıklı çözüm bulunması amacıyla diyaloğun başlayabilmesi için Yunanistan’ın ön koşulsuz şekilde masaya oturması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ve AB’ye aday bir ülke olduğu hatırlatılan açıklamada, “Doğu Akdeniz’de diyalog ve işbirliğinin hakim kılınması için öncelikle Yunanistan’ın Türkiye ile önkoşulsuz olarak masaya oturması, Kıbrıslı Rumların Adanın ortak sahibi olan KKTC ile hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi için gelir paylaşımı dahil işbirliği yapması, kendi dar görüşlü çıkarlarına AB’yi alet etmemesi ve AB’nin ve bahsekonu bildiriye imza atan diğer ülkelerin ise uluslararası hukuka ve AB müktesebatına aykırı olarak dayanışma kisvesi altında körü körüne izledikleri tek yanlı ve taraflı tutumlarını terk etmesi lazımdır. Dayanışma haklı olduğunda, haklıyla yapılır. Haksızla dayanışma olmaz” denildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER