Türkiye'ye yönelik yaptırımlar konusu Rum siyasilerin de gündeminde
GÜNDEMTürkiye'ye yaptırımlar uygulanmasına ilişkin ilk adımın Rum kesiminde memnuniyet yarattığı fakat bunun “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” destek olunmasına ilişkin talebin Avrupa Birliği’nde ileriye götürülmesi zamanı açısından ise muhalefet partilerinin hükümete eleştirilerde bulunmasına yol açtığı belirtildi.
Fileleftheros gazetesi “Yaptırımlarla İlgili Gülümsemeler ve Sitemler” başlıklı haberinde, Rum kesimindeki muhalefet partilerinin sözde “Türk provakasyonlarıyla” ilgili önlemleri olumlu gördüklerini, fakat yeterli bulmadıklarını yazdı.
Gazete partilerin açıklamalarından “müzakere masasına dönülmesine ilişkin seslerin eksik olmadığı gibi, AB’nin Ukrayna meselesi konusunda Rusya aleyhinde aldığı önlemlerle kıyaslamalar yapıldığını” da aktardı.
PRODROMU
Gazeteye göre Rum Hükümeti Sözcüsü Prodromos Prodromu ise konuyla ilgili açıklamasında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in talebinin ardından, “Türk ihlalleri” konusunun, ele alınması için kaydedildiği ve nihai kararların alınacağı Avrupa Konseyi toplantısını beklediklerini söyledi.
Prodromu’nun 17-18 Ekim tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Konseyi toplantısında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e eşlik edeceğini yazan gazete, Prodromu’nun dünkü açıklamasında AB Dış İlişkiler Konseyi’nin kararlarını önemli olarak nitelediğini ve hükümetin bundan memnun olduğu konusunda Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis tarafından yapılan açıklamaya atıfta bulunduğunu iletti.
Şimdi devlet başkanlarıyla yapılacak olan Avrupa Konseyi toplantısını bekleyeceklerini dile getiren Prodromu, hedefin AB’deki ortaklarının görüş birliği içerisinde ifade edilen dayanışmasının, Türkiye’nin sürdürdüğü istikrarsızlaştırıcı hareketler açısından caydırıcı olması olduğunu dile getirdi.
PARTİLER
Gazeteye göre DİSİ partisi konuyla ilgili açıklamasında, Avrupa Birliği’nin, alınan kararların rehberliğinde, bir yol olduğunu ve pratikte ileri sürülen “Türk saldırganlığının” durdurulabileceğini gösterdiğini ileri sürdü.
AKEL partisi de açıklamasında “AB’nin ileriye götürdüğü önlemlerin olumlu olduğunu, ancak yeterli olmadığı gibi Kıbrıs MEB’i alanında ifade edilen Türk saldırganlığı, yasadışılığı ve provokasyonlarının boyutuna da denk olmadığını” savundu.
AKEL “Türkiye’nin Kıbrıs’tan ayrılması gerektiğini ve bunun da yalnızca Kıbrıs sorununun çözümüyle sağlanabileceğini” iddialarına ekledi.
DİKO açıklamasında, AB’nin kararlarının, siyasi irade olması şartıyla sözde “Türk yayılmacılığının” ele alınması yolları olduğunu kanıtladığını ileri sürerken, EDEK ise açıklamasında kararların doğru gidişatta olduklarını belirterek, bunların lafta kalmaması ve uygulanmaya başlamasını umduğunu dile getirdi.
Gazete Dayanışma Hareketi, Ekologlar, Vatandaşlar İttifakı, ELAM ve Demokratik Cephe partilerinin de yaptıkları açıklamalarda kararlardan duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini ekledi.
Gazete başka bir haberinde de, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in AB’deki ortaklarını tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki durumla ilgili olarak bilgilendireceğini belirtti.
Bilgilendirmenin gerek Avrupa Konseyi genel kurulu, 8gerek de Anastasiadis’in baş başa yapacağı temaslarda gerçekleşeceği ifade edildi.
Haber Haravgi gazetesinde ise; “Bütünsel Cevap Kıbrıs Sorununun Çözümünde” başlığıyla yer aldı.
Politis gazetesi ise “İsim ve Soyadıyla Yaptırımlar- TPAO Şirketinin Üst Düzey Yöneticileri Hedefte” başlıklı haberinde, Rum hükümetinin Avrupa Birliğinin (AB) Türkiye aleyhinde hedeflenen önlemlerinde yer alacak olan kişiler listesine eklenebilecek olan bir isim listesi hazırladığını yazdı.
Gazete, AB Dış İlişkiler Konseyi tarafından “Kıbrıs MEB’indeki yasadışı Türk sondajlarına karışan gerçek ve tüzel kişileri hedef alacak olan kısıtlayıcı önlemler alınmasına ilişkin siyasi bir kararın kabul edilmesinin, elle tutulur önlemler çerçevesine dahil edilebilecek olan şirketler ve isimlerle ilgili bir listenin son halini alması için, hükümet tarafından perde gerisinde faaliyetlerin başlamasına yön verdiğini” öne sürdü.
Listenin üst sıralarında Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı Şirketini yöneten kişilerin yer aldığını yazan gazete, başlangıçta listeye Türkiye devlet yetkilileri ve bakanlarının isimlerinin eklenmesinin talep edilip edilmeyeceğinin de düşünüldüğünü fakat bu fikrin terk edildiğini, çünkü böyle bir şey için gerekli desteği bulunmayacağını ekledi.
İlginizi Çekebilir