Türkiye'yi sömürmeye dayalı bir düzen var

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı, "YDP'nin tüm toplumun, ezilenlerin ötekileştirilenlerin, mağdur ve mazlum olanların partisi olduğunu" söyledi. YDP'nin kısaca 'en alttakilerin partisi olduğunu' ifade eden Arıklı, "Toplumda bu durumda olanlar ağırlıklı olarak Türkiye kökenli vatandaşlarsa YDP şüphesiz Türkiye kökenlilerin de partisidir" dedi. Milliyet Kıbrıs'ın sorularını yanıtlayan Arıklı, çarpıcı mesajlar verdi. UBP-DP koalisyon hükümetinin zamana oynadığını kaydeden Arıklı, "YDP bu düzene karşı olan bir partidir" dedi. YDP’nin kuruluş sebeplerini iki ana başlıkta ele almak gerektiğini anlatan Arıklı, şöyle devam etti; "Toplumun 42 yıldır süregelen çözülmemiş hatta kronikleşmiş problemleri var. Bu problemler, bu problemleri yaratan partiler tarafından çözülemez. Bu yüzden Halk ısrarla değişim istiyor. YDP öncelikle bu değişim ihtiyacına cevap vermek için kuruldu. İkinci sebep ise bu toplumda yaşayan herkesin kronikleşmiş ortak problemlerine ilaveten 1974 göçmeni Türkiye kökenli vatandaşların ekstradan problemleri var. 

'Adil temsiliyet yok'

"Bu kesimin en önemli problemlerinden birisi “temsiliyet” problemi. Bu kesim Yasama, Yürütme ve Yargı’da yeterince temsil edilmediklerini düşünüyor. Ki son derece haklılar. Mesela bu kesimin içerisinden bir çok Hukukçu çıkmasına rağmen tek bir Türkiye kökenli Savcı veya Yargıç yok. Bu kesimin içinden bir sürü polis olmasına rağmen bir tane emniyet müdürü yok. Nüfusun yüzde 40’ını oluşturan bu kesim Mecliste en fazla 2 Milletvekili ile temsil edilebiliyor.  Hollanda misali adil bir seçim sistemi hazırlayın dedik. Tam tersine tek bir Türkiye kökenli vatandaşın dahi mevcut partilerden vekil çıkmamasına neden olacak bir seçim sistemi çıkardılar."

'Düzenin partileri'

"YDP bu düzene karşı olan bir partidir. Bu düzeni yaratan, bu düzenden nemalanan ve bu düzenin bekçiliğini yapan partilerden elbette farklıdır. Bakınız 2003 yılından beri bu ülke 3 parti tarafından idare edilmiştir. Bu partilerden CTP solda, UBP ve DP sağdadır. Ama uygulamaya baktığınızda ortada tek bir parti var. Bu Partinin adı; 'Cumhuriyetçi Ulusal Demokrat Parti' dir. Bu üç Parti birbirleri ile dönüşümlü olarak koalisyon yapmış ama bu çarpık düzeni düzeltecek tek bir icraat yapamamışlardır. Bu üç partinin söylemleri ve ideolojileri farklı görünür. Ama zihniyetleri aynıdır. Üçünün zihniyeti de; 'Türkiye’den alalım. Her yıl daha fazla alalım. Üretmeden ve fedakarlık yapmadan bu düzeni aynen devam ettirelim' zihniyetidir."

'HP kapalı bir kutu'

"YDP kronikleşmiş sorunları teker teker ele alıp çözecek bir programa sahip tek partidir. Diğer Partilerin programlarını incelemeye bile gerek yoktur. Çünkü son üç yılda bu üç Partide sıra ile koalisyon kurmuşlardır. Halkın Partisi ise kapalı kutudur. Aristokrat çocukların kurduğu bir partidir. Yelkenleri birileri tarafından şişirilmeye çalışılıyor. Bu balon ilk seçimde patlar. YDP halkın içinden çıkmış, halkla bütünleşmiş bir partidir. Kadroları tertemiz, siyasette yıpranmamış insanlardan oluşmuştur. Bu Partinin ciddi bri AR-GE si var. AR-GE de akademisyenler ve meseleleri bilen işin ehli uzmanlar var."

'KKTC vurgun düzeni'

"KKTC’de ki düzen vurguncu bir düzendir. Üretmeyen ve tüketime dayanan bir düzendir. Bu düzen Türkiye’yi sömürmeye dayalı bir düzendir. Türkiye’yi en iyi kandıran ve en çok parayı almayı beceren bunun karşılığında hiçbir fedakarlık yapılmasına müsaade etmeyenlerin iş başına getirildiği düzendir. Bu düzen Meclise kaliteli insanların girmesine engel olan, girenlerin de seslerini çıkarmalarını engelleyen bir sistemdir. Bu düzende seçmen oyunu kaliteli insanlara değil kim çocuğuna iş, kendisine kredi arsa verecekse ona verir. Bu sebeple Milletvekilleri Mecliste  yasama ve denetleme yapmak yerine cenazelere, düğünlere gitmeyi daha çok önemsemektedir."

'UBP-DP birleşecek'

"UBP ve DP bir elmanın iki yarısı haline geldi. Oysa DP kurulduğunda son derece reformist ve anti düzenci bir parti idi. Zaman onu da değiştirdi ve UBP’lileştirdi. Ne UBP ne de DP yöneticileri şu anda kendilerini birbirinden ayıran en küçük ideolojik bir fark gösteremezler. Bu iki parti er veya geç birleşeceklerdir. Çünkü ayrılık sebepleri tamamen ortadan kalkmıştır. Farklılıkları sadece şahsi kavgalardır. Bu iki Partinin kurduğu koalisyonda esas güç Serdar Denktaş’tır. Serdar Denktaş bu iki partinin ortak Cumhurbaşkan adayıdır. Bu iki partinin birleşmesi seçimlerden önce olabilir." 

'Parayı biz alırız!'

"Hükümet 'Biz Türkiye'ye daha yakınız' demiyor. 'Biz Türkiye’den para akışını sorunsuz sağlıyoruz' diyor. Oysa Türkiye kimseye yakın değil. Türkiye imzalanan ekonomik protokole uyacak partilere yakın duruyor. UBP ve DP Koalisyonu ağır aksak protokoldeki maddeleri uyguluyor gözükmek için daha yeni yeni bazı adımlar atıyor. Mesela özelleştirmelerle ilgili geçen yılın sonuna kadar bitirilmesi gereken çalışmaları daha gündemine almadı. Telekominikasyon ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı daha yeni Meclise sevkedildi. Ne zaman Meclisin gündemine gelir Allah bilir. Hükümet zamana oynuyor. Birkaç ay sonra Meclis tatile girecek. Arkasından seçim gündeme gelecek. Dolayısı ile Ekonomik Protokollün önemli maddeleri yine uygulanmayacak." 

'Türkiye hava borumuz'

Türkiye ile ilişkilerle ilgili de Arıklı, "Türkiye dünyaya açılan penceremiz. Hava borumuz. Lakin ilişkileri bir an evvel  Anavatan- Yavruvatan edebiyatından kurtarmalıyız. Yavru artık büyüdü. Türkiye buradaki yönetimi bir alt yönetim olarak görmemeli. Bizim yöneticilerimiz de kendilerini Türkiye’nin emir eri olarak kabul etmemelidir. Bu çarpık anlayışa ancak biz son verebiliriz. UBP, DP veya CTP buna son veremezler. Çünkü üçününde bu konuda sicilleri son derece bozuktur" dedi. 

'Basın ambargo uyguluyor'

"Biz sürekli halkla yüzleşiyoruz. Doğrudan halka gidiyoruz. Çünkü basın bize ciddi ambargo uyguluyor. Faaliyetlerimiz ve bildirilerimiz yeterince yayınlanmıyor. Bu da bizi kamçılıyor. Halka gitmemizi sağlıyor. Şu anda sahada olan ve her hafta en az 3 bölgede toplantılar yapan tek partiyiz. YDP Yeniliğin, reformun, eşitliğin ve adaletin tek savunucusu olduğu için halk tarafından tercih edilecektir."

Milliyet'e teşekkür

Arıklı son olarak da Milliyet'e KKTC basınına getirdiği yenilikler nedeniyle teşekkür etti ve "Ülke basınımıza yeni bir ses ve soluk getirdiniz. Anavatan Türkiye basınının ciddiyetini yansıtıyorsunuz" dedi.