UBP’NİN GÜCÜNÜN BİR KISMINI ALABİLME HAYALİ İÇİNDELER

UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, katıldığı televizyon programında ülke gündemini değerlendiren Özdemir Berova, “EL-SEN ve Kıbrıs meselesi” hakkında açıklamalarda bulundu, UBP’yle ilgili de konuştu.

UBP’nin ülkenin en köklü partisi olduğunu belirten Berova, partinin büyük kitleleri temsil ettiğini kaydetti. “Kitle ne kadar büyürse bazı konuların ön plana çıkarılmasında etkilidir” diyen Berova, bu durumun parti disiplinini bozmaması gerektiğini de kaydetti. Dışarıda UBP hakkında yapılan konuşmalarla ilgili de değerlendirmede bulunan Berova, “Şimdi gördüğümüz kadarıyla birtakım görüşler ortaya konuyor ancak yıkıcı unsurlar içerdiğini çok görmedim. UBP’nin dışında olan kesimler, UBP’yi sekteye uğratmak, UBP’nin gücünün bir kısmını alabilme hayali içinde olan çevreler adım atmaya çalışıyorlar. UBP’nin temeli birliktir” şeklinde konuştu.

EL-SEN’in grev kararı hakkında da konuşan Berova, gerekçenin EL-SEN tarafından ifade edilmediğini kaydetti. Berova sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerekçe ifade edilmedi. Bizim vatandaş olarak Elektrik Kurumu’ndan beklentimiz nedir? Her ay gelen faturalar bütçeleri zorluyor. Nasıl ucuz elektriğe kavuşabiliriz? Hükümetin çalışma yaptığını biliyorum. Sendikanın eylem ve grev kararının haklı bir gerekçesi olmalı. Çatışma ile bir sonuç alacağım mantalitesi ile yola çıkılıyorsa -ki öyle olduğuna inanıyorum- sendikal hareketlere de zarar verecekler. 4’lü koalisyondaki tavırlarla, bizim iktidar dönemindeki tavırları kıyasladığımızda siyaset olduğunu görüyorum. Ben grev yaptıklarını hatırlamıyorum. Şimdi ne değişti?”

“DEĞİŞİKLİK YOK”

Kıbrıs meselesi ile ilgili de konuşan Berova, çocukluğundan beri Kıbrıs sorununun içinde olduğunu, bugüne bakıldığında bir değişiklik olmadığını söyledi. Berova, gelinen noktada uzlaşılacak bir noktaya yaklaşma açısından sıkıntı gördüğünü kaydederek, Lute’nin geldiğini ve görüşme ortamı yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarını hatırlatan Berova, Akıncı’nın ucu açık bir müzakere sürecine toplumun dayanamayacağı yönünde açıklamaları olduğunu, tekrar görüşme başlarsa ucu kapalı bir görüşme yönünde sinyal bulunmadığını söyledi.