© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Uçurumun Ve Yaşamın Kıyısında Bir Otel

Kolombiya’nın en popüler yerlerinden olan ve Bogota Nehri üzerinde, Tequendama Şelaleleri’nin karşısında bulunan Hotel del Salto, 1923 yılında varlıklı bir mimar olan Carlos Arturo Tapias tarafından konak olarak inşa edilmişti. Fransız mimari stiliyle yapılan otelin yüksek pencereleri 20. yüzyıl elit kesiminin eğlence ve zerafet anlayışının bir sembolü olarak dizayn edilen bu lüks konak, karşısındaki şelaleden ötürü “Tequendama Şelaleleri’nin Konağı” adıyla anılıyordu.

1928 yılına gelince binaya eklemeler yapıldı ve şelalenin etrafını ziyarete gelen zengin turistleri ağırlamak için otele dönüştürüldü. Konağın bu dönüşümü işleri oldukça başarılı bir noktaya getirdi ve Hotel del Salto, 60 yıl boyunca işletildi.

Ürkütücü otel lanetli miydi?

İşletmecileri, Temmuz 1950’de oteli daha da büyütmeyi düşündüler ama bu inşaat hiçbir zaman gerçekleşmedi. Giderek kirlenen ve belli dönemlerde akım şiddeti artan 137 metrelik şelale, oteli yıpratmaya başlamıştı. Bu ürkütücü otelle ilgili yeni rivayetler de dolaşmaya başlamıştı, çevre halkı otelin lanetli olduğuna inanıyordu.

Hotel del Salto’ya kalmaya gelen bazı ziyaretçilerin ortadan kaybolduğu söyleniyordu. Ayrıca Hotel del Salto, trajik olarak çok sayıda intihara sahne olmuştu. Geçmişte yöre halkı, intiharların sebebi olarak bu oteli gösteriyordu, başka insanları da bu otelin lanetli olduğuna inandırdılar.

Efsanelere bile konu oldu!

O bölgede anlatılan bir efsaneye göre ise Güney Amerika, İspanyol işgalcilerin eline geçince onlardan kaçan yerliler, Tequendama Şelaleleri’nden atlamışlar. Firariler, uçurumdan aşağı düşerken bir anda kartala dönüşerek gökyüzüne doğru havalanmış ve özgürlüklerine kavuşmuşlar. Bu efsane kalp kırıklığı yaşayan insanları çok etkilemiş ve otelde art arda intiharlar yaşanmasına neden olmuş. Zamanla otele ve etrafına olan ilgi azalınca, otel 1990’ların başında kapanmış ve tamamen terk edilmiş.

2011 yılına gelindiğinde ise Porvenir Ekolojik Tarım Vakfı ve Kolombiya Üniversitesi’nin Doğal Bilimler Enstitüsü, otelin bozulan mimarisinin restore edilmesi için çalışmalara başladılar. Görevleri çevre restorasyonu ve kültürel mirasın ulusal bir sembolü olan Hotel Del Salto’yu müzeye dönüştürmekti.

Harabeden müzeye dönüştürüldü

Restorasyon ekibi, otelin ismini “Biyoçeşitlilik ve Kültürün Tequendama Şelaleleri Müzesi” olarak değiştirdi. 2013’te otel-müze olarak yeniden açıldı ve ilk sergisi olan “Yeraltı Dünyasının Mağaraları, Ekosistemleri” ziyaretçileriyle buluştu.

Harabeden müzeye dönüştürülen Hotel Del Salto, şimdi gerek Kolombiya’dan gerekse dünyanın başka coğrafyalarından gelen konuklarca ziyaret ediliyor. Buraya karanlık bastığında gelenlerin, yolların tehlikesinden ötürü dikkatli olmaları gerekiyor. Müzeye uzanan dağ yolunda da toprak kayması riski bulunuyor. Bulunduğu doğal ortam nedeniyle etrafında restoran olmadığı için ziyaretçilerin yanlarında yiyecek getirmelerinde fayda var.

Bu tarihi müze; efsaneleri, ürkütücü görüntüsü, karşısındaki şelalenin güzelliği ve eşsiz mimarisiyle Kolombiya’nın en güzel turistik mekanlarından biri olma özelliğini taşıyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER