Varsın ayağımı kesin yeter ki İpek’i getirin
GÜNDEMGüzelyurtAkçay yolundaki kazada ikiz kardeşi İpek Mısırlı’yı kaybeden Berk Mısırlı, olay anını hatırlamıyor… Tek hatırladığı duman ve arabanın kesilme sesleri… En merak ettiği isim ise İpek’ti… Berk’in yoğun bakımda söylediği cümle de hep aynıydı:
Tarih 8 Temmuz… GüzelyurtAkçay yolunda meydana gelen trafik kazasıyla sarsıldı herkes… 20 yaşındaki İpek Mısırlı hayatını kaybetmişti… Kardeşi Berk Mısırlı ise ağır yaralanmıştı… Ülkemiz yine yastaydı, gencecik bir fidanı daha kaybettiğimiz için… O gün İpek için çok önemliydi çünkü üniversiteye kayıt yaptırmak için kardeşiyle yola çıkmıştı… Ama umutları, hayalleri birkaç dakikada son buldu… Kazada ağır yaralanan Berk Mısırlı’ya haftalarca kardeşinin öldüğü söylenmedi… Çünkü kendi durumu da çok ağırdı… Kaza anını hatırlamıyor Berk, hafızasında kalan duman ve arabanın kesilme sesleri… En merak ettiği isim ise kardeşi İpek’ti… Yoğun bakımda söylediği sözler hep aynıydı… “Varsın ayağımı kesin, yeter ki İpek’i getirin”… Berk, hastaneden çıktı… Artık evinde… O gün yaşadıklarını ise KIBRIS’a anlattı. Berk: Tek hatırladığım, duman ve arabayı kestikleri ses İpek Mısırlı’nın ikiz kardeşi Berk Mısırlı’nın tedavi süreci devam ediyor. Üç ameliyat geçiren Berk, 27 gün hastanede kaldı… Berk, şimdi evde… Bir bebek gibi bakılıyor, ayağa kalkamıyor. Tedavisinin aylarca sürmesi bekleniyor... Berk’in kazadan sonra dalağı alındı, ayağı çıktı ve gerekli tedavisi yapıldı… Ayakları ve ellerinde kırıklar var… Vücudunun bazı yerlerinde ise çok sayıda yara… Berk, ikizi İpek’in öldüğüne hala inanamıyor. “Kazayı hatırlamıyorum” diyor Berk… İkizinin ölümünün sağlığı için günlerce kendinden saklandığını ifade ediyor… Berk yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Böyle olmamalıydı, O hiç ölümü hak etmedi. O gün sabah annem bizi uyandırdı ve İpek ile evden çıktık. Yol üzerindeki tarlamızda ilaçlama yapan babamı gördük. İpek, babama korna çalmamı istedi ve babama el salladı. Okula yatıracağımız parayı, cüzdanıma koyması için İpek’e verdim. Sonra tek hatırladığım, duman ve arabayı kestikleri ses. Gözümü yoğun bakımda açtım. Her uyandığımda İpek’i sordum, haber istedim. Varsın ayağımı kesin yeter ki İpek’i getirin, onun iyi olduğunu göreyim dedim. 20 gün sonra ısrarlarım sonucu öğrendim öldüğünü. Çok iyi biriydi, ölümü hiç hak etmedi. Böyle olmamalıydı. O hemşire olacaktı, tek hayali insanlara yardım etmekti. Karıncayı bile incitmezdi. O kadar mutluydu ki, yüzü hala gözümün önünde, en mutlu günleriydi”. Anne Sergül: Berk’i de kaybedebilirdik Anne Sergül Mısırlı’nın acısı ise iki katı… Bir yanda bir evladını kaybetmenin verdiği tarifsiz üzüntü öte yanda diğer evladının çektiği acılar… Anne Sergül, kazanın olduğu sabah çocukları İpek ve Berk’i uyandırdığını ve okula para yatırmak amacıyla uğurladığını şöyle anlatıyor: “Çocuklarım her günkü gibi evden mutlu çıktı ama kızım geri dönemedi. Özellikle kızım çok mutluydu. Yüksek hemşire olmayı ve insanlara yardım etmeyi çok istiyordu. Ne yazık ki tüm hayalleri yarım kaldı. Kazadan sonra ailemiz yıkıldı, perişan oldu. Ağır yaralanan oğlum Berki de kaybedebilirdik. Berk’in dalağında yırtık olduğu ve kan kaybının olduğu fark edilmeseydi, onu da kaybedebilirdik. Şimdi adalet istiyoruz. Adalete güveniyorum ve kızımızı bizden alana en ağır cezanın verilmesini istiyorum”.
İlginizi Çekebilir