© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

Veliaht Prens cinayette suç ortağı

Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel'in, Senatoda yaptığı Cemal Kaşıkçı oturumuna katılan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, "Mümkün olan en yüksek seviyede onun (Veliaht Prens Muhammed bin Selman) Kaşıkçı cinayetinde suç ortağı olduğunu düşünüyorum." dedi.

 

Senatör Graham, Haspel'in sınırlı sayıda senatörle bir araya geldiği  kapalı oturumun ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Oturumda duyduklarının "Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht  Prensi Muhammed bin Selman'ın sorumlu olduğu" yönündeki kanaatini pekiştirdiğini  kaydeden Graham, bu konuda ABD Kongresinde güçlü bir duruş sergilenmesi  gerektiğini belirtti.

"SİLAH SATIŞLARINI DESTEKLEYEMEM"

Graham şu değerlendirmeyi yaptı:

"Veliaht Prens Muhammed bin Selman bitmiş durumdadır. Mümkün olan en  yüksek seviyede, onun Kaşıkçı cinayetinde suç ortağı olduğunu düşünüyorum. Onun,  ABD'ye güvenilir bir ortak olacağını sanmıyorum. O ülke yönetiminde olduğu sürece  Suudi Arabistan'a silah satışlarını destekleyemem. Ayrıca Yemen'deki savaş  kontrolden çıkmış durumda."

Suudi Arabistan'ın stratejik bir müttefik ve ABD-Suudi Arabistan  ilişkisinin kurtarılmaya değer olduğunu belirten Graham, Veliaht Prensin, bu  ilişkiye ciddi zarar verdiğini ifade etti.

Graham, "Eğer Suudi yönetimi bu adamın elinde olacaksa bu ülkeyle iş  yapmanın çok zor olacağını düşünüyorum çünkü o çılgın biri. Aynı zamanda  tehlikeli ve ikili ilişkileri tehlikeye atıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Graham, ortaya çıkan delillerin "açık" olduğunu ve Kongrenin buna göre  hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

"KAFAMDA HİÇBİR SORUN YOK"

Öte yandan bir diğer Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker da "Kaşıkçı'yı  öldürme talimatını Veliaht Prens verdi ve talimatı o takip etti, bu konuda  kafamda hiçbir soru yok." değerlendirmesini yaptı.

Kaşıkçı cinayeti konusunda Donald Trump yönetimini hedef alan  eleştirileriyle öne çıkan bir diğer Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul ise bu şekilde  yapılan bir bilgi paylaşım sürecinin "demokratik" olmadığını savundu.

"SADECE 8 KİŞİYE BRİFİNG VERİLDİ, BU DEMOKRASİ DEĞİL"

Paul, kendisinin de katılamadığı brifingle ilgili basın mensuplarına  yaptığı açıklamada, "Kongrede (CIA'den Kaşıkçı konusunda) brifing alan sadece 8  kişi var. Bu demokrasi değil. Bu demokratik bir temsil olmadığı gibi demokratik  bir denetleme de değil. Söz konusu bilgiler Kongrede geniş şekilde (Kongre  üyelerine) iletilmelidir." dedi.

Kendisinin de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bilgileri medyadan takip  ettiğini kaydeden Paul, "İstihbarat topluluğunun Kongreden bilgi saklaması tam da  derin devletin tanımıdır. Bugün CIA Direktörünün brifingi var ve birçok Kongre  üyesi buradan dışlanmış durumda.CIA'in Kaşıkçı cinayetine Suudi Veliaht Prensin  karıştığı sonucuna vardığını ifade etmesi ve sonra da bu bilgiyi saklaması doğru  değildir." şeklinde konuştu.

Paul, "Eğer bugün brifingde olsaydım CIA Direktörüne şunları sorardım:  Veliaht Prensin kardeşi Kaşıkçı'ya İstanbul'daki başkonsolosluğa gitmesini  söyledi mi? Katillerden Veliaht Prensin ofisine gönderilen mesajlar var mıydı?  Telefon görüşmesi var mıydı? Bunları sorardım." yorumunu yaptı.

Öte yandan Amerikan medyasına yansıyan ve Kongre kaynaklarına  dayandırılan haberlerde, Haspel'in brifingine, Senatonun "Silahlı Hizmetler",  "Dış İlişkiler", "İstihbarat" ve "Dış operasyonlar Alt Komitesi"nin Cumhuriyetçi  ve Demokrat başkan ve yardımcılarının katıldığı bildirildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER