© Kıbrıs Haber Sitesi 2023

YAPTIRIMLAR İÇİN OK YAYDAN ÇIKTI

Tek yanlı olarak ilan edilen Rum “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki ileri sürülen “yasadışı Türk faaliyetlerine” karışan şirketler ve tüzel kişiler aleyhinde yaptırımlar uygulanmasına ilişkin ilk büyük adımın, Avrupa Birliği (AB) düzeyinde gerçekleştiği öne sürüldü.

Tek yanlı olarak ilan edilen Rum “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki ileri sürülen “yasadışı Türk faaliyetlerine” karışan şirketler ve tüzel kişiler aleyhinde yaptırımlar uygulanmasına ilişkin ilk büyük adımın, Avrupa Birliği (AB) düzeyinde gerçekleştiği öne sürüldü.

Fileleftheros gazetesi “Yaptırımlar İçin Ok Yaydan Çıktı- MEB’deki Sondajlar İçin Şirket ve Şahısların Mal Varlıklarının Dondurulması İşlemi Başlatılıyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Rum kesiminin yazdan bu yana istediği şeyi Lüksemburg’da toplanan AB Dışişleri Konseyinde aldığını ve bunun “Kıbrıs denizlerindeki yasadışı Türk faaliyetleriyle ilgili olarak daha sonra isimlerle tamamlanacak olan açık bir liste (empty annex) olduğunu” yazdı.

Gazeteye göre AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de açıklamasında “Kıbrıs MEB’i içerisindeki yasadışı Türk sondajlarıyla ilgili olan kişiler ve şirketler aleyhindeki kısıtlayıcı önlemlerle ilgili siyasi kararın alındığını, bununla birlikte hedeflenen önlemlerin alınmasına ilişkin hukuki-teknik hazırlığın aynı zamanda gerçek ve tüzel kişilerin kim olacağına ilişkin önerilerin bunu takip edeceğini” söyledi.

Konsey toplantısının fırtınalı geçtiğini ve İngiltere’nin tepkisinin bunda iz bıraktığını kaydeden gazete, İngiltere’nin tek başına Ankara’nın “gerek Kıbrıs MEB’indeki Türk faaliyetleri, gerekse Suriye’deki harekâtı konusunda avukatlığını üstlendiğini” ve bunun da Mogherini’nin tepkisine yol açtığını belirtti.

Büyük bir grup AB üye devletinin ise Rum kesiminin tezlerini desteklediğini ve bunların arasında Fransa, İspanya, İsveç, İtalya ve İrlanda’nın özellikle destekleyici olduğunu kaydeden gazete, Estonya, Letonya, Belçika, Lüksemburg, Romanya, Hollanda, Slovenya, Danimarka ve Yunanistan’ın da konu hakkında olumlu bir tavır takındıklarını ifade etti.

Almanya’nın tavrının başlangıçta olumsuz olduğunu fakat en nihayetinde hedeflenmiş önlemler alınması sürecinin başlamasına rıza göstermeye karar verdiğini yazan gazete, Almanya’nın ilgili metne, genel meselenin çözülmesi için bir ekleme yapılmasını istediğini ve bunun ise kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgelerin belirlenmesi hedefiyle müzakere ve diyalog ihtiyacına atıfta bulunulması aracılığıyla gerçekleştiğini ifade etti.

Gazete daha sonra verilecek olan şirket ve tüzel kişilerin isimleri üzerinde RELEX ve COREPER tarafından çalışılması ve bunların Konsey tarafından siyasi aşamada onaylanması gerektiğini de ekledi.

Gazete iç sayfadan “AB Damgasıyla Hukuki Yaptırımlar” başlığıyla geniş yer ayırdığı haberinde ise, AB’nin bir sonraki adımının, hukuki ve tüzel kişiler aleyhindeki yaptırımların statüsünün onaylanması için, yasama eylemlerini RELEX çalışma grubuna ve akabinde de COREPER Daimi Temsilciler Komitesine göndermek olduğuna da dikkati çekti.

Bunun akabinde ve Rum kesiminin de önerisiyle “listeye mal varlıkları AB içerisinde dondurulacak olan şirketlerin adının konacağını” kaydeden gazete, buna paralel olarak “Kıbrıs MEB’indeki yasadışı Türk faaliyetlerine karışan üçüncü ülkelerden kişilerin Avrupa topraklarına girişinin yasaklanacağını, öte yandan AB içerisinde muhtemelen muhafaza ettikleri mal varlıklarının da dondurulacağını” da belirtti.

Gazete, bu ikinci önlemin “Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerine katılan Avrupa vatandaşları aleyhinde de geçerli olacağını” kaydetti.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin geçtiğimiz Pazar akşamı, 6’sı Suriye, 1’i de Kıbrıs’la ilgili olan toplam 7 paragrafı bulunan ortak bir sonuç taslağı yayımladığını ve Mogherini’nin bu taslakta “Kıbrıs MEB’i meselesiyle ilgili olarak Türkiye aleyhinde önlemler alınmasına ilişkin AB’nin niyetini hayata geçirdiğini” kaydeden gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in de bunu istediğini belirtti.

“Suriye’deki Türk işgali meselesi ile Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki, yasadışı faaliyetlerinin dolaylı bir şekilde ilişkilendirilmesinin Lefkoşa’ya puan kazandırdığını” da öne süren gazete, Rum kesiminin başlangıçtaki taslaktaki ifadelerini daha fazla iyileştirmeye çalıştığını ifade etti.

“Elde edinilen bilgilere göre Almanya’nın başlangıçta böyle bir gelişme konusunda olumsuz olduğunu” yazan gazete, Almanya’nın Suriye harekâtı dolayısıyla Türkiye aleyhindeki bir Avrupa silah ambargosunun tarafında olmasına rağmen, “Kıbrıs MEB’i” konusunda ise bir metne ortak imza koymaya itiraz ettiğini belirtti.

Rum hükümetinin ise bu hususta sert bir çizgi muhafaza ettiğini kaydeden gazete, Rum kesiminin daimi temsilcisi Nikos Emiliyu’nun COREPER hazırlık toplantısında, hedeflenen önlemlerin yoluna koyulması konusunda mutabık kalınmaması durumunda, Rum kesiminin de kararların onaylanmasına rıza göstermeyeceği konusunda uyarıda bulunduğunu iletti.

Rum kesiminin tezlerinin anlaşıldığını ve bakanlar konseyinin dünkü toplantısında ortamın oldukça olumlu olduğunu savunan gazete, büyük bir grup AB üye devletinin Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in tezlerini desteklediğini iletti.

Almanya’nın en nihayetinde hedeflenen önlemlerin uygulanması sürecinin başlamasına rıza göstermeye karar verdiğini yineleyen gazete, meydana getirilen ortam, Mogherini’nin yanıtı ve Rum kesiminin tutumunun, en nihayetinde İngiltere’yi de kararlarla hem fikir olmaya zorladığını ve bu kararların da “Kıbrıs MEB’indeki yasadışı Türk faaliyetlerinde rol oynayan gerçek ve tüzel kişiler aleyhinde hedeflenmiş yaptırımlar uygulanmasına yeşil ışık yaktığını ekledi.

RUM KESİMİ MEMNUN

Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in, AB Konseyinin, Türkiye aleyhinde bir yaptırım sistemi oluşturulmasına dair kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini de yazan gazete, Hristodulidis’in konu hakkında yazılı bir açıklama yaptığını belirtti.

Buna göre açıklamasında “AB Dışişleri Konseyi’nin, dün oybirliğiyle, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’i ve kara suları içerisindeki yasadışı faaliyetlerine karışan veya bundan sorumlu olan gerçek veya tüzel kişiler aleyhinde bir yaptırımlar sistemi oluşturulmasına karar verdiğini” ifade eden Rum bakan, dünkü kararların, Türkiye’nin Birliğin kararlarına uymaması ışığı altında, AB Dışişleri Bakanlarının geçtiğimiz Temmuz ayında karar verdikleri politik, diplomatik ve ekonomik önlemlerin devamını teşkil ettiğini” savundu.

Hristodulidis açıklamasında ayrıca “AB’nin bu kararlarıyla birlikte, Türkiye’ye eylemlerinin kınanması gerektiği konusunda net bir mesajını gönderdiğini aynı zamanda bunun yasadışı faaliyetlere katılanlara da, eylemlerinin sonuçlara sahip olacağı konusunda mesaj teşkil ettiğini” ifade etti.

“Türkiye’nin yasadışı eylemlerinin önlenmesi ve sona ermesine ilişkin çabalarını güçlendiren sonuçtan memnun olduğunu” dile getiren Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile AB Konseyi Başkanının uzlaştığı üzere, konunun Avrupa Konseyinin 17-18 Ekim tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Konseyi toplantısında liderler düzeyinde de ele alınacağını ekledi.

Gazete haberinde, “Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerinde rol oynayan şirketler ve kişiler aleyhinde hedeflenmiş önlemler alınmasıyla ilgili AB Dışişleri Konseyi kararlarının ilgili paragrafına” da kısaca şöyle yer verdi;

“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de devam eden yasadışı faaliyetleri-sondajlarının ışığı altında, Konsey, uluslararası hukuk uyarınca, egemenliği ve egemenlik haklarına saygı duyulmasıyla ilgili olarak Kıbrıs’a tam desteğini yineliyor. 15 Temmuz 2019 tarihindeki tüm noktalardaki kararlarını ve özellikle de MEB’lerin ve kıta sahanlığının belirlenmesinin, iyi komşuluk ilişkileri ilkesi uyarınca ve uluslararası hukuka tam anlamıyla saygı duyularak, diyalog ve iyi niyetle müzakereyle ele alınması gerektiğini anımsatıyor. Konsey, hali hazırda üstlenilen ön hazırlık çalışmalarına dayanarak, Doğu Akdeniz’deki yasadışı hidrokarbon sondaj faaliyetlerine karışan veya bundan sorumlu olan gerçek ve tüzel kişilere yönelik kısıtlayıcı önlemler için bir çerçeve belirlenmesiyle hemfikirdir ve AB Yüksek Temsilcisi ile Komisyonu bu amaca yönelik olarak kısa zamanda öneriler sunmaya davet ediyor.”

Gazeteye göre, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini açıklamasında ayrıca, Suriye’deki Türk harekâtıyla ilgili olarak, silah ihracatının sonlanmasıyla ilgili kararın, iç yasal prosedürleri çerçevesinde, üye devletler tarafından uygulanacağını sözlerine ekledi.

Haber, Politis gazetesinde “Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Hedefte- Türkiye Aleyhinde Hedeflenen Önlemlere Bir Adım Daha Yakın- Türkiye Dışişleri Bakanlığı: AB Yasadışı ve Yanlı- Silah Sistemleri ve Malzemelerinin İhracatını Dondurdular- Suriye’nin Kuzeydoğusundaki Türk İşgali Meselesinde AB Tek Cephe”, Haravgi’de “AB Kısıtlayıcı Önlemler ve Diyalog Öneriyor- Türkiye Aleyhinde Silah Ambargosu ve Kısıtlayıcı Önlemler- Daha Fazla Tartışma 17-18 Ekim’de Avrupa Konseyinde- Kıbrıs’tan Memnuniyet, Türkiye’den Tepkiler”, Alithia’da ise “Türkiye İşgal Ediyor, Şahıslar ile Şirketler Cezalandırılıyor- AB Dışişleri Konseyinden Gerçek ve Tüzel Kişiler Aleyhinde Önlemler- AB Askeri Oyuncu Olmasa da Suriye İşgali Dolayısıyla Silah Satışı Ambargosu- Türkiye Dışişleri Bakanlığı: Türkiye Aleyhindeki AB Önlemlerine Tepki” başlıklarıyla yer aldı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER