Yeni siyasetimiz bir paradigma değişimidir ve bu siyasetin yarattığı pozitif etki, Mavi Vatan’da da kendini göstermiştir

Tatar, Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu aracılığıyla yayınladığı Denizcilik ve Kabotaj Bayramı mesajında, Mavi Vatan’da sahip olunan hak ve çıkarlara, ortaya konulan yeni siyasetle çok daha gerçekçi ve kararlı adımlarla sahip çıkıldığını kaydetti.

Tatar mesajında şunlara yer verdi:

“Yeni siyasetimiz bir paradigma değişimidir ve bu siyasetin yarattığı pozitif etki, Mavi Vatan’da da kendini göstermiştir.

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı, yaşanan jeopolitik gelişmelerle statüsü daha da yükselen KKTC’nin aynı zamanda bir ada ülkesi olarak denizcilik açısından kısa, orta ve uzun vadeli projelerini ve atılacak adımları değerlendirmemize de olanak sağlamaktadır.

Ülkemizde, yüksek standartlarda, büyük ölçekli marinalar, deniz limanlarının kapasitesinin arttırılması ve denizcilik alanında faaliyet veren yüksek öğretim kurumları, kuşkusuz bu alanda bizleri umut dolu kılmaktadır.

Tüm bunlara ek olarak, Kıbrıs adasının kaderinin ve geleceğinin belirlendiği bu dönemde, New York’ta Eylül 2011 yılında devletimiz ve Anavatan Türkiye arasında imzalanmış kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşmasını, gerekmesi durumunda Mavi Vatan’daki hak ve çıkarlarımız adına daha da ileri taşıma noktasında asla imtina etmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.

Her iki tarafa da ait olduğu Rum liderliği dâhil, ilgili tüm aktörlerce kabul edilen Ada etrafındaki doğal kaynakların Rum liderliğinin atmakta olduğu tek yanlı adımlardan dolayı hem Kıbrıs adasında hem de bölgemizde gerginliğe yol açmasına rağmen Kıbrıs Türk tarafı, diplomasi yolunu işaret ederek yapıcı bir anlayışla iki tarafın iş birliğini sağlayacak anlayışın arkasında ısrarla durmaya devam etmektedir.

Bölgemizde refah ve istikrarın tesis edilmesine yönelik olarak, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘Doğu Akdeniz Konferansı’ önerisi de masadadır. Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafı ile eşit statüde, ilgili diğer ülkeler ve paydaşların yer almasını öngören bu tarihi çağrının iş birliğinin oluşturulması için bulunmaz bir fırsat olduğunu 1 Temmuz Denizcilik Bayramı vesilesiyle yinelemek istiyorum.”