Yıllın ilk günleri mali piyasalarda baş döndürücü bir volatiliteye sahne oluyor
EKONOMİ
İktisatbank Hazine Bölümü Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu'nun dünya ve Türkiye borsaları ve ekonomi piyasası ile ilgili günlük değerlendirmesi şöyle:
Türk mali piyasaları, yeni yılın ikinci işlem gününde, baş döndürücü diye tanımlayabileceğimiz büyük bir volatiliteye sahne oldu
Her ne kadar, Asya piyasalarında yaşanan ani çöküşün altını (flash crash) başta Çin’in yavaşlayan ekonomisi, Apple’ın satış tahminleri aşağı çekmesi gibi manşet matbuat haberleri doldursa da, senelerdir büyüyen dünyanın yavaşlamaya başladığı, merkez bankalarının sisteme bastığı paraların şişirdiği borsaların artık bu yükü taşıyamadığı ve yatırımcıların huzursuzlanmaya başladığının görüyoruz
Nereden mi? 2008 krizinden beri 40 değer kazanana ABD borsası S&P’nin son çeyrekte değer kaybetmesi, yatırımcıların tansiyonunu ölçen VIX endekisinin yeniden 30 seviyelerine yaklaşmasından anlıyoruz. ABD’den 10 yıllık tahvil alan bir yatırımcının %2,70 getiri sağladığı bir ortamda bir günden kaydedilen neredeyse %5-10 arası değer kayıpları, ister istemez piyasaları riskten kaçışa sevk ediyor
Yılın sonunu iyi bitirme isteğinin bir yansıması olarak 5,28 seviyelerine kadar gerileyenUSD/TL kuru, bir önceki gece, Reuters terminaline göre 6,4486 seviyesini test ederek kırılganlığın devam ettiğini bir kez daha gösterdi
Dün gün boyunca yine büyük bir volatiliteye sahne olan ve 5,40 - 5,58 bandından salınan USD/TRY kuru, küresel mali piyasalardaki olumsuz eğilim nedeniyle gece saatlerinde kaydedilen değer kayıplarının bir noktaya kadar telafi etse de, yatırımcı nezdinde yeniden endişelerin tırmanmaya başladığını görüyoruz. Ne de olsa, Türk insanının barometresi döviz kuru. Kur artıkça, işlerin yolunda gitmediği algısı da artıyor. Döviz piyasalarında yaşanan türbülans, hisse senedi piyasalarına da sirayet etti. BIST100 ana endeksi dolar bazında iki iş gününde %8’e yakın değer kaydetti
Gelişmekte olan ülke para birimleri içerisinde en çok değer kaybeden para biriminin TL olması, ister istemez, küresel anlamda riskten kaçışını daha da artması durumunda, TL’nin daha da baskı altında kalabileceğine işaret ediyor
Dün Türkiye’de açıklanan enflasyon rakamları beklentilere göre bir miktar daha olumlu sonuçlandı. TÜFE yılı ,30, yurtiçi ÜFE ise 3,64 artışla tamamladı. Yıllıkenflasyon kısa vadede biraz daha düştükten sonra yılını ikinci çeyreğinde yeniden artışa geçebileceğini düşünüyoruz
ABD’nin Suriye politikasının ise yeniden değişmeye başladığını görüyoruz. Dün açıklamalar yapan Dışişleri Bakanı Pompeo, çekilmenin koşullu olacağını ve Kürtleri koruyacağız minvalinde bir açıklama yaptı!
Bugün dünya genelinde açıklanacak PMI verileri ve AB’de TÜFE enflasyonu günün ilk yarısında ; ABD’de açıklanacak istihdam raporu ve FED Başkanı Powell’inkonuşması günün ikinci yarısında önemle takip edilecek
USD/TRY
USD/TRY kurunda bir gecede yaşanan oldukça sert hareket ardından, ister istemez yatırımcıların soru işaretleri de artmış durumda. Böylesi bir volatilitenin yaşandığı ortamda, kur konusunda kısa vadeli yorum yapmak pek de kolay değil. Lakin, 2019 değerlendirme raporumuzda, yerel seçimler öncesinde, bütçe harcamalarında yaşanacak artışlara paralel, TL’nin değer kaybedeceği ihtimaline ağırlık verdiğimizi sebepleri ile belirtmiştik.
Asya piyasalarında yaşanan ani çöküşün, bir noktadan sonra büyük bir işlem hacmi ile olmadığını düşünüyoruz. Keza, Reuters platformuna göre, en yüksek 6,4486 seviyesinden işlem geçmiş. USD/TRY kuru, bültenimizi yazığımız sabah erken saatlerde 5,45 seviyelerinde işlem görüyor. Nokta hedef vermek yerine, yükseliş trendinin başladığını düşünmeye başladık. Özellikle, bir önceki tepe olan 5,4422 seviyesi (Kasım ayının başında test edildi) bizim için önemli bir seviye olacaktır. Söz konusu seviyenin üzerinde tutunma isteği, yukarı yönlü ataklara zemin hazırlayacaktır
Kaynak: Reuters
Finans kesimi dışındaki şirketlerin döviz açık pozisyonları
TCMB, finansal kesim dışındaki firmaların Ekim ayına ilişkin döviz varlık ve yükümlülüklerini açıkladı. Veriye göre, Ekim ayında, net pozisyonda anlamlı bir değişim yaşanmış. Varlıklar 3,3 milyar dolar artarken yükümlülükler 2,4 milyar dolar azalmış. Bu da net pozisyonda 5,7 milyar dolarlık bir iyileşme yaratmış. Sonuç itibariyle net döviz pozisyonu (- 203,4 milyar dolar) oldukça yüksek olsa da, yaşanan bir miktar iyileşmeyi olumlu okuyoruz.