ZAROĞLU :YARGIÇ OLABİLMEK NOKTASINDAKİ İDDİALAR VAHİM
GÜNDEMYeniden Doğuş Partisi Milletvekili Bertan Zaroğlu Meclis kürsüsünde konuşma yaparak Adalet ve yargı sistemine değindi, önemli açıklamalarda bulundu.
YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun Meclis kürsüsü gündeminde hukuk sistemindeki sorunlar vardı. Yaptığı açıklamalarla nitelik ve liyakat’a değinen Zaroğlu, mevcut sistemi, avukatların Yargıç ve Savcı olarak atanmalarını ve Yargıçlığı bırakıp ertesi gün avukat olunabilen sistemi eleştirdi.
“YARGIÇ OLABİLMEK NOKTASINDAKİ İDDİALAR VAHİM”
“Adalet gibi bir hizmetin ortaya çıkmasına aracılık eden hukukçuların, oldukça özellik arz eden bir mesleki faaliyet yürüttükleri hususu tartışmasızdır” diyen Zaroğlu, Yargıçların çok iyi bir eğitim alması gerektiğini, nitelikli ve liyakatlı kişiler olması gerektiğini vurguladı. Zaroğlu, bu düşünceden yola çıkarak şu ifadelere yer verdi; Oysa ki; üniversitelerdeki eğitimin durumu bir yana, şu an mevcut olan sistem, hukuk mezunlarının avukat olarak yetiştirilip kaydedilmeleri esnasında da; avukatların yargıç ve savcı olarak atanmalarında da, nitelik ve liyakatı saptamaktan uzaktır.” Bunun yanında yargıçlık mesleğine kabul noktasına değinen Zaroğlu, ön görülen şartların mutlak suretle gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaparak Yargıç olabilmek için ortada dolaşan iddialara değindi, şu ifadelere yer verdi; “ çünkü ülkemizde Yargic olabilmek için burda ismini vermek istemedigim ancak kamuoyunda dillendirilen 3 aileden birisinin desteği şart oldugu iddiasi çok ciddi olduğu kadar, çok da vahimdir.. Şayet bu iddia doğru ise, sistemin çivisi çıkmış, adalet sistemi temelden dinamitlenmiş demektir ki, böylesi bir durum aynı zamanda, ülkede adaletin büyük ölçüde bazı ailelerin tekelinde olduğu sonucunu doğurur..”
“ÇARK EDİP AVUKAT CÜBBESİ GİYEN ZAT”
Hukuk sistemindeki sorunlarla ilgili konuşmasını sürdüren Zaroğlu’nun gündeminde Yargıçların, ertesi gün avukat olabilmeleri konusu da vardı. Yargıçlıktan istifa edip hemen avukatlığa başlayan Tacan Reynar’ı işaret eden Zaroğlu, bu sistemin doğru olup olmadığını sordu. Zaroğlu, şu ifadeleri kullandı; “Hani şu kıdemli yargıç sıfatıyla yargılama yaptığı dönemde, "..yurt dışında master yapmağa gidiyorum.." deyip, sonra aniden çark ederek, avukat cübbesi giyen zat... Şimdi soruyorum?.. Bu zatın, yargıçlık mesleğini aniden terk edip, ülke sınırları içerisinde, hemen ertesi gün, avukatlık mesleğini icra etmesi ne derece doğrudur?” Bu durumu örneklendirerek de anlatan Zaroğlu, “Malumunuz bu ülkede; Afrika Gazetesine saldırı olayları oldu.. O davanın sanıklarını malum kişi, YARGIÇ sıfatıyla yargıladı ve mahkûm etti.. Buraya kadar tamam..Ancak; yetmedi aynı şahsiyet, Afrika Gazetesinin karikatür davası da, ceza yargıcı olarak önüne geldiğinde, yanılmıyorsam dava dinlenmeye hazırken, 'kendi programı müsait olmadığı' gerekçesi ile, davayı 2.5-3 ay gibi bir süre ile erteleyip, yani yeni adli yıla bıraktı.. Sonrasında da, yargıçlıktan istifa etti ve ertelediği karikatür davasına sanık avukatı olarak dahil oldu.. Değerli arkadaşlar..Böylesi bir sistem; tek kelimeyle akıllara ziyandır..” dedi.
Bertan Zaroğlu Türkiye’deki hukuk sistemini referans göstererek, Hakimlerin, görev yaptıkları yargı çevresinde, en az 3 yıl süre ile avukatlık yapma izni verilmediğini, KKTC’de ise istifa eden Yargıcın ertesi gün Avukatlığa başladığını ve bunun yanlış bir uygulama olduğunu söyledi.
“ADALET BAKANLIĞI ZORUNLUDUR”
Bertan Zaroğlu’nun adalet ile ilgili bir başka gündem maddesi de Adalet Bakanlığı oldu. Adalet Bakanlığının kurulmasının zorunlu olduğuna vurgu yapan Zaroğlu, “Düşünün ki, yargı teşkilatının başında ve halen bütçe görüşmeleri esnasında karşımızda muhatap alabileceğimiz bir bakan dahi yoktur. Başka bir ifade ile teşkilat sahipsizdir. Sahipsiz teşkilatın sorunlarını kim çözecektir. Ülkede yargı reformu denilince iktidarlar, konsensus sağlanamadığı gerekçesi ile topu sürekli muhalefete atmakta, muhalefet ise iktidara “kuvvetler ayrılığının en önemli erki, sizin elinizde. Yapın yasayı geçirin meclisten, bizden ne beklersiniz “ şeklinde söylemde bulunarak genelde topu iktidara iade etmektedir.Yani kısacası bu konu çözüme ulaştırılmak yerine sürekli gelgitlerle havanda su dövülmektedir. Tekraren ifade etmeliyim ki; bu ülkede adalet mekanizmasının sağlıklı bir yapıya kavuşturulması için, tezelden adalet bakanlığının kurulması şarttır.” İfadeleriyle sözünü tamamladı.
İlginizi Çekebilir