Genç TV’de canlı yayın konuğu olan Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu “2018 yılının sağlıkta reform yılı olacağını kaydederek “Önümüzdeki dönem ülkemize yapacağımız hastane bizim 40 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak kapasitede olacak” dedi.
“Hedefimiz genel sağlık sigortası. Genel sağlık sigortasına nasıl gidilir ki genel sağlık sigortası ortaya çıksın? Bu yol diğer partilerin manifestolarında çok üstün körü anlatılmış. Kaynakları nereden bulacaklarını belirtmemişler. Bizim kaynağımız Türkiye’nin vereceği büyük katkı. Sonra kademe kademe sağlıkla ilgili kesilen primler, hastanelerde toplanan fona yatırılan para veya Maliye Bakanlığından alıcağımız katkıyla bunun devamını getireceğiz” diye konuşan Sucuoğlu “250 ila 300 milyon arasında bir kaynak bulmak lazımki genel sağlık sigortası dönsün.Türkiye’de Maliye hala devrede. 1 sene önce Maliye bakanlığı 1 buçuk milyar katkı vermek zorunda kaldı. Maliyenin önümüzdeki süreçte belli yıllarda sigortaya katkı koyması gerekiyor. Genel sağlık sigortasının bu zamana kadar yürürlüğe girmemesinin sebeplerinden bir tanesi mali sebep. Sağlık ciddi bir kara deliktir. Üniversite Tıp fakültelerini idare etmek çok zordur. O yüzden maliyenin bir eli sürekli sağlık sektörünün üzerinde olmalı” dedi.
“Koyduğumuz hedeflerin ötesindeyiz”
“Tüm hedeflediğimiz yasalar şu anda Meclis’te. Hasta Hakları Yasası, Özel Hastaneler Yasası ivedilikle mecliste görüşülüp komiteye gönderildi. Döner Sermaye Yasası geri geldi. Bu yasa olmazsa olmazdır. Bunun yanında bir çok açıklanmayan bir çok küçük hazır yasalarımız var” diye konuşan Sucuoğlu, “Sağlık Çalışanları Yasası ile ilgili 4 tane tadilimiz var. Yasal düzenleme anlamında koyduğumuz hedeflerin ötesindeyiz. Çünkü bu bahsettiğim yasaların hepsi önemli gerçek yasalar. Önümüzdeki politikamızda yasal anlamda bütün planlarımızı gerçekleştirdiğimiz için hangi yasaları koyacağız diye zorlandık” diye konuştu
“50 poliklinik odası hazırlığımız var”
Tam gün sağlık alınabilecek bir yapı sağlamak için neler yapılması gerektiğini de anlatan Sucuoğlu, “Şu anki hastanelerimizin altyapı anlamında böyle bir olanağı yok. Şu anda bunun denemelerini yapıyoruz. Mimar Mühendisler Odası ile yapmış olduğumuz protokolde Nalbantoğlu’nda 50 ayrı poliklinik odası hazırlığımız var. Nalbantoğlu Hastanesi yapılırken 120 bin kişiye göre yapılmış. Şu an bu hastaneyi büyütme imkanımız yok. Yeni hastanenin bu yüzden yıllar önce yapılması gerekiyordu. Bunlar bittikten sonra altyapı eksikliğimiz giderilmiş olucak” dedi.
“Halka soracağız”
Yeni hastane yapılınca Nalbantoğlu hastanesi ne olacağına açıklık getiren Sucuoğlu,
“Benim hayalim yeni hastanenin temellerini attığımız zaman halka oranın ne olması gerektiğini sormaktır. Referanduma gidelim, 4-5 tane alternatif çözüm koyup halk hangisini tercih eder ona bakmak lazım” diyerek yeni yapılacak hastaneyle ilgili hedeflerini şöyle anlattı:
“70’li yılların sonunda bu ülkeye üniversite açılması kararı verildiğinde bazı partiler, milletvekilleri buna karşı çıkmıştı. Ne kadar ilginç şu anda onların çocukları hastaneye karşı çıkıyor. Eğer siz hastanelerle ilgili bir eleştiri getireceksiniz nasıl olması gerektiğini, mali kaynağın ne olacağını bileceksiniz. Başka şekilde yaparsanız gülerler, ki ben gülüyorum. Ülkeye bu kadar büyük hastane gerekli mi diye soruyorlar. Tabi ki gerekli, çünkü bu hastane bizi 40 sene götürecek bir hastane. İkincisi mali katkıyı nasıl yapacağımızı, bu ülkeyi borçlandıramayacağımızı söylüyorlar. Bunların vizyonları, dünya görüşleri bu kadar. Türkiye ile hiçbir şekilde projeler bazında zahmet edip oturup görüşmemişler. Bunlar 250 milyon TL ile hastane yapacaklardı sözde. Bugün yaşanan gelişmeleri siz hatırlıyor musunuz. İhtiyacımızın bu olmadığını söylüyorlar. Soruyorum peki ihtiyacımız nedir? Daha küçük mü yapalım? Yapacağımız hastane bin yatak kapasiteli 160 bin metrekare kapalı alanlı bir hastane olacak. Çocuk oyuncağından bahsetmiyoruz. 1 buçuk milyar TL maliyeti olacak bir hastane. UBP’nin ve bizlerin muhataplarıyla yapmış olduğu toplantılar neticesinde bulmuş olduğu bir kaynak. Buna ek olarak Cengiz Topel, buna ek olarak Karpaz ve Güzelyurt hastanelerine yatırılacak bu kaynak” ifadesini kullandı
“31. şehir hastanesi KKTC’de olacak”
Programda “Şehir hastanesi denilen şey nedir ve neden bu kadar tartışma yarattı?” sorusunu yanıtlayan Faiz Sucuoğlu “Türkiye’de 30 tane şehir hastanesi var, inşallah 31’incisi burada olacak. Tam teşekküllü bir kampüs olarak düşünün. Bütün sağlık sunumlarının ve hizmetlerinin içinde olduğu, yeni ve son teknoloji ile hazırlanmış hastanelerdir bunlar. Türkiye 25 yıllık süreçte bütün maddi kısmını üstleneceğini kendisi taahhüt ediyor bize. Bizim maliyemize ek külfet getirmeyecek. Buna rağmen bütün idare Sağlık bakanlığında olacak” diyerek şunları söyledi:
“Otomasyon sistemi olmazsa olmazımız”
“Bundan 3 yıl önce otomasyon sisteminin neden yapılmadığını soruyorum? Bu büyük çalışma isteyen bir sistem. Hastaneler arasındaki bağlantıyı sağlayabilmek için yeterli alt yapımız yok. Bu sadece bizim yapabileceğimiz bir iş değil. Otomasyon bizim hedeflerimizden biriydi. Hastanelerin büyük kısmında merkezi sistem yavaş yavaş oturmaya başladı. Zaten bu Genel Sağlık Sigortası’nın da olmazsa olmazıdır. Bunun ötesi Türkiye’ye entegredir. Benim hastam Türkiye’ye gittiğinde oradaki doktor bilgisayardan hastanın tüm durumunu görebilecek. Bunu 2018 yılında yapacağız. 2018 Sağlık’ta reform yılı olacak”
“Utanç tablolarını ortadan kaldırdık”
Konuşmasına randevu sistemine de değinen Bakan Sucuoğlu, “Bu sistem bizim büyük hedeflerimizden bir tanesiydi. Göreve başladığımda saat 05’te kuyruklar oluştuğuna dair haberler yapılıyordu sürekli. Şu an saat 05’te gidin bekleyen bir tek vatandaşımız yok orada. O utanç verici tabloları ortadan kaldırdık. Onkoloji hastanemizde şu anda onkolog var. Doç. kardiyolog da var. Bunu özlük hakları sayesinde yaptık. İlk günden beri verdiğimiz kavgaydı bu. Hep şunu iddia ettik “maaşları artıralım Türkiye’den Kıbrıslı doktorlarımız geri gelecek”. Şu anda geliyorlar. Kardiyolojide şu an 5 tane uzman doktorumuz oldu. Bir aralar doktorların istifasıyla ülkedeki sağlığın kaos’a gireceği söyleniyordu. Soruyorum herhangi bir kaos oldu mu? İstifalardan dolayı kapanan bölümlerimiz oldu mu? Çok istediler tabii kaos olmasını, çünkü o sayede erken seçime gitmeyi planlıyorlardı ve UBP’nin bu seçimlere yaralı girmesini düşünüyorlardı. Bunlar siyasi gayelerdi. Nitekim siyasi gaye olduğunu adaylara, baktığınızda da anlıyorsunuz. Ben ilk günden beri söyledim bu arkadaşlar aday olacak diye. Allah hepsinin yolunu açık etsin” diye konuştu.
“Kurul kararlarına müdahale etmedik”
Programda son olarak sevkler konusunda ortaya çıkan tartışmaları yanıtlayan Sucuoğlu,
“Sevkleri yapan doktor arkadaşlarımızın oluşturduğu kuruldur. Kurul kararlarına bugüne kadar tek bir müdahelemiz olmadı. Tamamen Burhan Nalbantoğlu’nda şu an siyasete girmek için isimlerini yazdıran arkadaşlarımızın da katıldığı sağlık kururlarına alınan kararlardır bunlar. Vatandaşı yanıltma politikası yürütüyorlar. Yoğun bakımın kapasitesi belli. 20 tane yatak var. Eğer yoğun bakım doluysa ve hastanın durumu çok ciddi ise yollayacaksınız Güney’e. Bunun ayıbı yoktur, çünkü hasta sağlığı söz konusu. Yüzde 50 doluluk oranından şu anda yüzde 70’lere çıktı. Mağusa yüzde yüz durumda. Aldıkları hizmet ve devlet’e karşı olan fazlalaşmıştır çünkü.
Kurul kararlarına çok baskı oldu. Bir kişiyi arayıp baskı yaptıysam söylesinler. Ayrılan belli bir rakam var. Bu rakam hem dış hem iç için dengede gidiyor. Örneğin kalbe pil takılması gerekiyorsa kurul karar alıp gönderiyor. Örneğin göz ameliyatlarını başlattık. Bu konuda yurt dışına yıllık 2.5 milyon TL harcadığımız rakamdı. Şu anda Kıbrıs’ta yapmaya başladık. 7 vaka yapıldı şu ana kadar. Devlete kalan para burda 200 bin TL. Bunlar ciddi mali gider gerektiren olaylardı. Eksikler tamamlandıktan sonra sevkler giderek azalacak. Oraya harcadığımız parayı altyapıya harcayacağız. Bizim için hasta hayatı herşeyden önce gelir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın