Her yıl başarıyla gerçekleştirilen Hematolojik Onkoloji Kongresi'nin bu yıl üç yüze yakın katılımcıya ev sahipliği yaptığını belirten Tekgündüz, kongrede, özellikle lösemiler, akut ve kronik lösemiler, lenfoma ve multiplmiyolom gibi hastalıkların tedavi yönetimlerinin detaylı şekilde ele alındığını belirtti.
Tekgündüz, alanında uzman birçok duayen cerrah eşliğinde verimli bir kongre geçirdiklerini ifade etti.
Sağlık alanının, son dönemde özellikle genel onkolojide akılcı ilaç uygulamalarının da ön plana çıktığına işaret eden Tekgündüz, hemen hemen tüm kanser gruplarında son 10 yılda çok fazla sayıda hedefe yönelik molekül geliştirildiğini ve bunların da hastalara büyük umut vermekte olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Tekgündüz, artık tüm hastalar için tek bir kemoterapiden ziyade, özellikle tümör hücreleri üzerine yoğunlaşan, diğer sağlıklı hücrelere göre daha az yan etki profili bulunan akılcı moleküllerin daha yoğun kullanıldığı bir dönem başladığını kaydetti.
Bu dönemin mümkün mertebe standart kemoterapilerden uzaklaşıldığı bir dönem olduğuna vurgu yapan Tekgündüz, bunun da özel tedaviler çağını başlattığını söyledi.
Tekgündüz, "Yani iki hasta aynı tanıya sahip olabilir ama bunların tümörlerinin genetik özellikleri birbirinden farklı olduÄŸu için, farklı ilaçlara yanıt verebilirler. Bunları önceden farklı metodlarla deÄŸerlendirip, doÄŸru hastaya doÄŸru tedaviyi uygulamak amacındayız. Bunu artık Türkiye'de baÅŸarıyla uygular noktadayız." diye konuÅŸtu.Â
"AVRUPA'DA Ä°LK 5'TEYÄ°Z"
Prof. Dr. Tekgündüz, şöyle devam etti:
"Türkiye ilik naklinde büyük bir çığır atladı ve Avrupa'da ilk 5'teyiz. Bunu gururla söylemek mümkün. Günümüzde, 2018 yılı itibariyle ülkemizde yıllık 5 bin tane kök hücre nakli uygulanabilmekte. Bu alanda son 15 yılda, özellikle Sağlık Bakanlığının desteğiyle büyük gelişmeler kat edildi. Gerek pediatrik gerekse erişkin merkezleri sayısı çok hızlı bir şekilde arttı. Bu konuda çalışan hocalarımızın sayısı arttı. Özellikle transplantı çok başarılı şekilde, aynı zamanda Avrupa ve ABD ile kıyaslandığında oldukça makul fiyatlara yapıyoruz."
İlik nakli konusunda yaşanan bu gelişmelerin sağlık turizmi açısından da önemli bir umut kapısı olmuş durumda olduğunu hatırlatan Tekgündüz, yurt dışından çok fazla sayıda hastanın transplantasyon amacıyla Türkiye'ye geldiğini ve sağlıklarına kavuştuğunu ifade etti.
Tekgündüz, son yıllarda tıp alanında yaşanan gelişmelerin önemli yansımaları olduğuna vurgu yaparak, "Daha önce geride olduğumuz ve kendi veri tabanımızın olmaması nedeniyle başkasından yapacağımız ilik nakillerinde biraz Avrupa ve ABD'ye bağımlıydık. Nisan 2016'da devreye giren TÜRKÖK Projesi ile bu sorun büyük ölçüde çözüldü. Artık Türkiye'de kardeş vericisi olmayanların kabaca yüzde 60'ına, kendi ülke kaynaklarımızdan uyumlu bir verici bulabiliyoruz. Yurt dışından sağladığımız kök hücrelere göre 5’te 1 oranında daha düşük bir maliyetle bunu başarabiliyoruz."  diye konuştu.
"SONUNA KADAR MÃœCADELE EDEN BÄ°R ARKADAÅžIMIZDI"
KKTC'de de ilik nakliyle ilgili çalışmaların yapıldığına deÄŸinen Tekgündüz, bu noktada yeni geliÅŸmelerin olabileceÄŸine iÅŸaret etti. Â
Öte yandan, Tekgündüz, kanser hastalığıyla mücadele eden üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Neslican Tay'ın yaşamını yitirdiğini üzüntüyle öğrendiğini belirterek, kendisine Allah'tan rahmet diledi.
Tekgündüz, "Umut dolu ve sonuna kadar mücadele eden bir arkadaşımızdı. Ne yazık ki kendisini kaybettik. Umarım onun verdiği mesajlar diğer hastalar için umut olur, onları yaşama bağlar. Bu savaş zor bir savaş ama devam edecek." diye konuştu.
Yorum Yazın