Son Brüksel zirvesinde yeni üyelerin kabulü ile ilgili ortak bir tutum oluşturamayan Avrupa Birliği’nin, 2021-2027 uzun vadeli bütçe projesi konusunda da ortak bir tavır sergilemekten uzak olduğu anlaşıldı.
Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya’dan oluşan Vişegrad Grubu devletlerinin, yeni bütçe projesinin özellikle daha az gelişmiş ülkelere yönelik desteklerin azaltılmasını öngören maddelere karşı, “adil” olmadıkları gerekçesiyle tepkileri büyümekte. Vişegrad Grubu ülkelerinin iddialarına göre, Brüksel’in tutumu nedeniyle Balkanlar, AB yerine Rusya, Türkiye ve Çin ile işbirliği yapmayı tercih etmekte.
Bu koşullarda AB’nin bundan sonraki genişleme süreci nasıl gelişebilir?
Bu konuda Sputnik’e konuşan Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı, Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu.
Batı Balkan ülkeleri, Avrupa Birliği’nin ne yapacağını bilemediği bölgelerden biri. Aslında Avrupa Birliği, nasıl bir gelişim gösterecek, ona karar verebilmiş değil. AB ülkeleri iyice bir kargaşa içindeler. Biliyorsunuz Makedonya, Avrupa Birliği müzakereleri başlasın ümidiyle ismini bile değiştirdi. Bu büyük fedakarlıklara rağmen AB müzakerelerinde bir gelişme sağlanamadı. Onun için Batı Balkan ülkelerinde büyük bir hayal kırıklığı var.
Şu anda Balkan ülkelerinin Türkiye ile ilişkileri gayet normal. Bunlar, eskiden beri Türkiye’nin yakın ilişkilerde olduğu ülkeler. Çünkü Balkanlar, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı. Türkiye’nin orayla iyi ilişkiler içinde olduğu zaman ticareti dahil birçok bakımdan Avrupa’yla ilişkileri geliştirilebilir diye bilinir. Türkiye’nin Balkanlarla ilişkileri, o bölgenin Avrupa Birliği ile ilişkileriyle bağlantılı bir gelişme hiçbir zaman göstermemiştir. Onun için Avrupa Birliği’nin, Balkan ülkelerinin Türkiye, Rusya veya Çin ile ilişkilerini geliştirecekler endişesine kapılmaya lüzum yok. Avrupa Birliği’nin, kendisinin ne yapacağını karar vermesi lazım: Batı Balkan ülkeleriyle bir üyelik düzeyinde ilişki içinde mi olmak istiyor, yoksa daha uzaktan, herhangi bir maddi yük öngörmeyecek bir ilişki mi geliştirmek istiyor. Ona karar vermesi lazım diye düşünüyoum.
Avrupa Birliği şu anda genişlemek istemiyor. Avrupa Birliği, birlik olarak kalacak mı, bir süre sonra bu tartışılmaya başlayacak herhalde. Dolayısıyla Avrupa Birliği’nin sorunları başka, Batı Balkan ülkelerinin AB’ye girme ümitleri başka. Olaya aynı açıdan bakmıyorlar anlaşılan. Dolayısıyla AB, önce sorunlarını çözmeliydi, sonra Balkanlara ümit vermeliydi. Makedonya olsun, Arnavutluk olsun, Bosna-Hersek olsun, Sırbistan olsun Avrupa Birliği ile ilişkilerini, kendi ülkelerinin gelişmesine katkısı olacak ümidi ile geliştirmeye çalışıyorlar. Avrupa Birliği ise, maddi yük olmamaları için Batı Balkan ülkelerinden uzakta kalma endişeleri içinde kafa karışıklığını devam ettiriyor.
Yorum Yazın