Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Kıbrıs dahil, mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Şehit oluruz, gazi oluruz ama haklarımızdan asla vazgeçmeyiz" açıklamasında bulundu.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunanistan’ın tahrik maksadıyla yaptığı tatbikatların, gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmasının, kıta sahanlığı iddiasının, akla mantığa sığmayan taleplerinin tabii olarak gerginliği artırdığını söyledi.
Akar, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla Bakanlıkta gerçekleştirilen törene katıldı.
Akar, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine samimiyetle inandıklarını ve bunun için yoğun çaba sarf ettiklerini belirterek, Türkiye’nin tüm yapıcı yaklaşımlarına rağmen maalesef birtakım olumsuz açıklama, eylem ve tahriklerle karşı karşıya kaldığına işaret etti.
Akar şöyle devam etti:
“Yunanistan’ın tahrik maksadıyla yaptığı tatbikatlar, anlaşmalara aykırı şekilde gayri askeri statüdeki adaları silahlandırması, bu adaları yabancı savaş gemilerine açması, uluslararası hukuka aykırı kıta sahanlığı iddiası, Ege’de ve Doğu Akdeniz’de akla mantığa sığmayan talepleri tabii olarak gerginliği artırmaktadır. Bu tahrik edici eylemler ve tehdit dili asla kabul edilemez. Böyle bir üslup, sorunların çözümüne hiçbir şekilde katkı sağlayamaz. Bunlarla bir yere varılmasının mümkün olmadığını herkes bilmelidir.
Yunanistan’ın önü ve arkası olmayan bir silahlanma tutkusunun varlığına dikkati çeken Akar, bunun matematikten uzak, ham bir hayal ve beyhude bir gayret olduğunu, en büyük zararının da Yunan halkına olacağının görülmesi ve bilinmesi gerektiğini söyledi. Akar, en doğru ve kolay çözümün, Türkiye’nin hakkına, hukukuna riayet edilmesi ve böylece iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesiyle mümkün olacağının da artık anlaşılması gerektiğini bildirdi.
Yunanistan’ın Türkiye ile olan problemlerini, Türkiye-AB ve Türkiye-ABD problemi haline getirmeye çabaladığını söyleyen Akar, bu tutumun hukuki ve ahlaki olmadığını, sorunların çözümüne de katkı sağlamayacağını belirtti.
Her fırsatta söylüyoruz
Yunanistan’ın hak, hukuk tanımaz tutumuna rağmen Ege ve Doğu Akdeniz’deki tüm sorunları görüşmeler yoluyla çözmeye çalıştıklarını aktaran Akar, şöyle konuştu:
“Ege’de ‘İstişari Görüşmeler’ ve ‘NATO Ayrıştırma Usulleri Toplantıları’nın başlatıldığı bu dönemde Yunan muhataplarımızı, ‘Güven Artırıcı Önlemler’ çerçevesinde 4. toplantı için Türkiye’ye beklediğimizi her fırsatta söylemeye devam ediyoruz. Uluslararası hukuk, ikili hukuk ve tarihi süreç bakımından haklı olduğumuzun bilincindeyiz ve dolayısıyla çok rahatız. Gücümüz de bu haklılığımızdan kaynaklanmaktadır. Özellikle son zamanlarda aklıselim sahibi bazı Yunan akademisyenlerin, siyasilerin, emekli sivil ve asker bürokratların bu konudaki objektif açıklamaları da bizim haklılığımızı göstermekte ve Yunan halkı için de aydınlatıcı olmaktadır. Sonuç olarak, barış için, istikrar için Yunan komşularımızın yayılmacı anlayışından bir an önce vazgeçmesi, uzlaşmaz, kışkırtıcı açıklama ve eylemlerine son vermesi en doğru yoldur.”
Akar, bu coğrafyanın zenginliklerinin bölge ülkeleri arasında uluslararası hukuk çerçevesinde ve adil şekilde paylaşılmasından, barış içerisinde müreffeh bir geleceğin birlikte inşa edilmesinden yana olduklarını ifade etti. Yunanistan’ın yanı sıra Mısır dahil tüm bölge ülkeleriyle iyi komşuluk ilişkisi içerisinde olmak istediklerini belirten Akar, bölgesel barış ve istikrar için tüm komşulardan da bu yaklaşımı beklediklerini kaydetti.
Akar, “Açıkça ifade ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında gözümüz yoktur. Ancak Kıbrıs dahil, mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz. Şehit oluruz, gazi oluruz ama haklarımızdan asla vazgeçmeyiz. Hiçbir oldubittiye de müsaade etmeyiz.” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın