Kaynak potansiyelinin çok daha büyüme ihtimali olduğunu aktaran Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, "Türk enerji tarihi perspektifinden baktığımızda, 'Bu keşif yapılan en büyük keşif' diyebiliriz. Keşif yapılana kadar gerçekten büyük bir emek sarf edildi, çaba gösterildi, kararlı bir duruş sergilendi, gemiler alındı, paralar harcandı. Neticesinde, Türkiye yaptığı büyük keşifle bölgede bir ilk olma niteliği taşıdı." değerlendirmesinde bulundu.
Akyener, TPAO'nun uluslararası oyunculara kıyasla daha uygun maliyetlerle ve kısa zamanda başarılı sondajlar yapabilecek kapasiteyi haiz olduğuna dikkati çekerek, bu avantajın projenin daha hızlı ve ucuza bitirilmesini sağlayacağını anlattı.
Düşük maliyetli sondajlarla daha uygun birim maliyetlerle gaz üretilebileceğini vurgulayan Akyener, "Potansiyel rezerve bağlı olarak üretim hacmi artarsa, fiyat bağlamında Doğu Akdeniz'deki birçok gaz kaynağıyla rekabet edebilecek duruma gelmek mümkün." diye konuştu.
"SU ALTI ROBOTUNUN GELİŞTİRİLMESİ ÖNEMLİ"
Akyener, Türkiye'nin keşif sürecindeki teknik imkanlarına da değinerek, şunları kaydetti:
"Hidrokarbon aramalarında ilk olarak hedef sahasında belirli noktaları analiz edersiniz. Ruhsat alanlarınızı tek tek elden geçirirsiniz, en uygun olan alanlarda sismik veri toplama süreçlerine başlarsınız. Bunların hepsi ciddi maliyetler anlamına geldiği için kaynaklarınızı dikkatli kullanırsınız. Sismik gemilerinizi gönderir, sismik verileri elde eder ve bu verileri işledikten sonra, analiz eder ve yer altı yapılarını ortaya çıkartırsınız. Teknik elemelerden geçirdikten sonra, öncelikli yapıları test edersiniz. Bunun için de geminizi ilgili lokasyona gönderir ve sondaj yaparsınız. Sondaj süresince yapılan testlerle elde edilen verilere ve diğer parametrelere göre tahmini rezerv rakamlarını ortaya koyarsınız. Bu noktada 320 milyar metreküplük bir rezervuar rakamı ortaya koyulmuş."
TPAO'nun kendi su altı robotunu geliştirmesi ve kullanmasının bu süreçte büyük önem taşıdığını belirten Akyener, "Şimdi yakın alanlarda da sismik çalışmalara devam edilecek. Yeni sismik değerlerle birlikte belki bölgede yeni farklı yapılar ortaya çıkacak ve inşallah Türkiye bir gaz ihracatçısı konumunu elde edebilecek." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın