Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Yavuz” sondaj gemisini AB’ye şikayet ettiği bildirildi. Alithia gazetesi, Anastasiadis’in dün, Kıbrıs saati ile 16.00’da telekonferans yöntemiyle yapılan Avrupa Konseyi toplantısında, “Yavuz” sondaj gemisinin Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi”ne gönderilmesiyle oluşan sözde “yeni Türk tahriğini” gündeme getirdiğini yazdı. Gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, Anastasiadis’in konuyu “oldukça sert şekilde” irdelediğini kaydederken, konunun, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı telefon görüşmesinde de ele alındığını kaydetti. Fileleftheros gazetesi ise “Ankara’nın Diplomatik Pandemisi… Türkiye, Tahriklerini Eleştiren Fransa’ya Saldırdı” başlık ve spotuyla manşete çektiği haberinde, Türkiye ile Fransa arasında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ile Orta Doğu’daki faaliyetleriyle ilgili diplomatik savaş çıktığını yazdı.
Gazete, Fransa’nın eleştirilerinden rahatsız olan Türkiye’nin, Fransa’ya daha önce görülmemiş bir saldırıda bulunarak, Fransa’yı Kıbrıs sorunuyla ilgili suçladığını kaydetti. Haberde, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'in Le Monde gazetesine verdiği röportajla ilgili eleştirileri de aktarıldı. Gazete, Güney Kıbrıs’taki ABD ve Rusya Büyükelçilikleri tarafından konuyla ilgili yapılmış açıklamalara da yer verdi. Habere göre ABD Büyükelçiliği, Rum Haber Ajansı KİPE’ye yaptığı açıklamada, ABD’nin 20 Nisan’da Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi”ne giriş yaptığından haberdar olduğunu belirtti ve Türk makamlarına, bu faaliyetlerine son vermesi ve tüm tarafların, bölgedeki gerginliği artıran eylemlerden kaçınması çağrısında bulundu. ABD’nin Türkiye’nin planlarıyla ilgili endişe duyduğunun kaydedildiği açıklamada, Doğu Akdeniz’deki kaynakların işbirliğini ve tüm bölgenin kalıcı enerji güvenliği ile ekonomik refahını ileri götürmesi gerektiği vurgulandı.
Gazeteye göre Rusya Büyükelçiliği’nin açıklamasında ise, Rusya’nın sözde “MEB” içerisaindeki gelişmeleri yakından takip ettiği ve bölgede kriz olasılığını artırıp istikrarı bozacak eylemlerden kaçınılması gerektiğinin altı çizildi. Açıklamada ayrıca, uluslararası hukuk kurallarına uyulması ve sorunların diyalogla çözülmesi çağrısı yapıldı.
RUM SİYASİ PARTİLERDEN TÜRK FAALİYETLERİNE KINAMALAR
Gazete, bir diğer haberinde de, Rum siyasi partilerin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini kınadıklarını yazdı. Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum Hükümeti’nin “Türk tahrikleri” ile mücadelede yaptığı eylemlerin doğru yönde ilerlediğini; ancak sorunu çözmek için yeterli olmadığını kaydetti. Kiprianu, geçmişte Rum Hükümeti’nin AB’den, yasadışı sondajlara katılan Türk şirketlerine tepki göstermesini talep ettiğini; ancak bu tepkinin çok gecikmeli ve hafif şekilde geldiğini belirtti. AKEL Genel Sekreteri Kiprianu, pandeminin bitmesinin ardından bu konuda inisiyatif başlatılması gerektiğini vurguladı.
Habere göre Vatandaşlar İttifakı ise, sıradan açıklamaların değil yaptırımların zamanı olduğunu; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “boş laflardan anlamadığını” ve Türkiye’nin “yayılmacı politikasının” ancak özlü yaptırımlarla önüne geçilebileceğini belirtti. Rum Ulusal Halk Cephesi ELAM da, Türkiye’ye bedel ödetecek yaptırımlar talep edilmesi gerektiğini ve “Doğu Akdeniz korsanına karşı” ciddi önleyici strateji belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Yorum Yazın