Alayköy’de meydana gelen ve ülke genelinde infial yaratan Zehra Sorver cinayetinin şüphelisi olarak baba Levent Sorver ile birlikte tutuklanan 17 yaşındaki oğlu M.C.S, polise ifade verip, annesini öldürdüklerini itiraf etti.
Polis, ifadenin içeriği ile ilgili bilgi vermezken, “M.C.S, gönüllü ifade verip, annesini nasıl öldürdüklerine dair detaylı bir ifade verdi” dedi.
“Taammüden adam öldürme”, “Adam öldürme” suçlamasıyla tutuklu olan baba-oğul, dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar’ın huzurunda görüşülen davada, KKTC Başsavcılığı adına savcı Atilla Enver Etkin, tanık olarak Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Adli Şube Amirliği’nde görev yapan Müfettiş Muavini Emirali Gürler’i tanık olarak dinletti.
“Boğuldu, başı duvara vuruldu ve tuz ruhu içirildi”
Mahkemede yeminli şahadet veren Emirali Gürler, 15 Haziran tarihinde sabah saatlerinde Namık Kemal Sokak No. 2 Alayköy adresinde ikamet eden 45 yaşındaki Zehra Sorver’in boğazının sıkılıp kafasının sert bir zemine vurulduğunu ve öldürülme sonrasında maktuleye içerisinde tuz ruhu ihtiva eden solvent maddenin ağız yoluyla içirildiğini anımsattı.
Gürler, meselede, maktulenin kocası ve oğlunun şüpheli görülerek, 16 Haziran’da tutuklandığını belirtti.
Tahkikatın çok yönlü devam ettiğini dile getiren Gürler, cinayet mahallinden alınan delillerin zanlıları işaret ettiğini kaydetti.
Emirali Gürler, zanlıların beş günlük tutuklulukları süresince, maktuleye ve zanlılara ait cep telefonu dökümlerinin bir kısmının elde edilip, incelendiğini anlattı.
Olay mahalli ve çevresinde bulunan emarelerin TC ve KKTC laboratuarlarında incelenmeye devam edildiğini anlatan Gürler, 40 tanık ifadesi alındığına vurgu yaptı.
Emirali Gürler, zanlıların olay günü kullandıkları güzergâhlardan kamera kayıtlarının alındığına ve halen incelendiğine dikkat çekti.
Gürler, zanlıların 21 Haziran’da Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde doktor kontrolünden geçirildiklerini söyledi.
“M.C.S, annesini nasıl öldürdüklerini anlattı”
Müfettiş Muavini Emirali Gürler, zanlı M.C.S’nin, “Vicdan azabı çekerim. Bildiklerimi söylemek isterim” diyerek, gönüllü ifade verdiğini ve suçu nasıl işlediklerine dair detaylarıyla ifade verdiğini anlattı.
Tahkikatın müebbet hapis cezası öngören çok vahim bir suç olduğuna vurgu yapan Gürler, zanlıların serbest kalması halinde aranan emarelere ve alınacak ifadelere etki edebileceklerinden 8 gün tutuklu kalmalarını talep etti.
Avukat, ifadenin baskı ve şiddet tehdidi ile alındığını ileri sürdü
Zanlıların avukatı Ali Hidayet, müvekkili M.C.S’nin ifadesinin tehdit edilerek, şiddet, cebir ve zorla alındığını ileri sürdü.
M.C.S’nin mental anlamda geriliği olduğunu ve psikolojik tedavi gördüğünü savunan Hidayet, ifadenin gönüllü olmadığını ileri sürdü.
Hidayet, polisin tutukluluk talebine ise itiraz etmezken, müvekkilinin Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde doktor kontrolünden geçirilmesini talep etti.
Gürler: Ceza-i ehliyeti var
Bu iddia üzerine Müfettiş Muavini Emirali Gürler, zanlı M.C.S.’nin ceza-i ehliyetinin tam olduğunu ve sadece dikkat dağınıklığı söz konusu olduğunu savundu.
“Taammüden adam öldürme suçu son derece ciddi bir suç”
Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, “Taammüden adam öldürme” suçunun vahim bir suç olduğuna dikkat çekti.
Reynar, 40 tanık ifadesinin alındığına, hâlâ alınacak tanık ifadeleri olduğuna ve kamera kayıtlarının incelendiğine vurgu yapıp, zanlıların tahkikat amaçlı 8 gün tutuklu kalmasına emir verdi.
Yargıç Reynar, ayrıca zanlı M.C.S’nin talep doğrultusunda Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde doktor kontrolünden geçirilmesine direktif verdi.
Yorum Yazın