AİHM’nin Maraş konusunda taraflara 4 Kasım tarihine kadar süre vermesi ve gerekli savunma ve belgelerini bu tarihe kadar Mahkemeye ulaştırmaları konusunda yaptığı çağrı, bizler için çok önemli bir fırsat içermektedir. Maraş’ın büyük ölçüde Türk Vakıf arazisi olduğu tapu kayırlarından bellidir ve bu kayıtlar elimizdedir.
Müstemleke yönetimi çıkardığı kanun ile sahipsiz bıraktığı Vakıf mallarını kullanıcılarına tapu etmiş ve böylece uluslar arası hukuka aykırı hareket etmiştir. Oysa Vakıf malları uluslar arası hukuka göre satılamaz, devredilemez, kamulaştırılsa bile ancak emsal değere sahip bir başka mal ile takas edilebilir. İşte İngiliz yönetimi tarafından Rumlara peşkeş çekilen Vakıf mallarımızın iadesi için AİHM nin bu konuyu gündemine alması büyük bir fırsattır.
İşte şimdi elimize bu haklı tezimizi, uluslararası alanda tescil ettirebilmek için ciddi bir fırsat geçmiştir. Umarız ki Devletimiz gerekli tüm hazırlıkları yapar, Vakıflar Müdürlüğü ile birlikte hakkımızı tescil ettirmek için her türlü gayreti gösterir. Geçmişte AİHM ve ABAD daki mahkemelerde haklarımızın iyi savunulmadığını, tasarruf adı altında iyi hukukçulardan faydalanılmadığı ve bu sebeple haklı olduğumuz davaların bile kaybedildiği bilinen bir gerçektir. Maraş konusunda açılım hazırlıkları yapan Hükümeti ve Vakıfları bu konuda hassas olmaya davet ediyoruz."
Yorum Yazın