Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Türkiye ile imzalanan “Enerji Anlaşması”nın ülkemize önemli faydalar getireceğini söyledi.
Elektriğin kim ne derse desin ucuzlayacağını vurgulayan Atun, fizibilite çalışması tamamlandığında rakamları açıklayacağını belirtti.
Anlaşma ile Ortadoğu coğrafyasının güney bölgelerine de elektrik enerjisinin naklinin mümkün olabileceğini ifade eden Atun, Güney Kıbrıs’a da “Gelsinler buyursunlar bir ortak iletim merkezi tesis edelim” şeklinde işbirliği çağrısı yaptı.
Sunat Atun, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalar nedeniyle KKTC ile elektrikte enterkonnekte olamayacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Anlaşmanın 380 KW ile Türkiye’yi bağladığını ifade eden Atun, uygulamanın KKTC’de 132 KW, Türkiye’de de 154 KW olduğunu belirtti. Atun, bu kapsamda Türkiye’yi bağlayan bir durum olmadığını söyledi.
Güney Kıbrıs’ın kuzeyle elektrikte enterkonnekte olduğuna işaret eden Atun, Güney Kıbrıs’ın AB’ye bağlı olduğunu hatırlattı.
AB İletim Operatörleri Birliği’ne (ETSOE) Güney Kıbrıs’ın tam üye, Türkiye’nin gözlemci üye olduğunu belirten Atun, Güney Kıbrıs’ın AB’ye tam üye ve KKTC’yle 400 MW ile enterkonnekte olduğunu, Türkiye’nin AB üyesi olmadığını, AB’nin en büyük ikinci iletim ağına sahip yedek üyesi olduğunu söyledi.
“Bu birliğin ciddiyeti nerede” sorusunun gündeme geldiğini belirten Atun, kendi yönelttiği soruya “ciddiyet yok” yanıtını verdi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, KIBRIS TV’de KIBRIS Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk oldu.
Atun: Dünyanın ender ülkelerinden biriyiz…
Enerji Bakanı Sunat Atun, KKTC’nin elektrik üretim sistemlerinin yüzde 100’ünün foil-oil’e bağımlı olduğunu ancak petrol üreticisi olmadığını ifade ederek, bu konumda, dünyada bulunan ender ülkelerden olduğumuzu söyledi.
Atun, Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 35’inin doğalgaz/termik santraller, yüzde 27’sinin barajlar/akarsular, yüzde 25’inin kömür, geri kalanın jeotermaller, yenilenebilir enerji, diğer diye adlandırılan yüzde 1.9’un foil-oil/dizel olduğunu belirtti. Nükleer santralin devreye girmesiyle elektrik fiyatının daha da düşeceğini ifade eden Atun, Türkiye’de elektrik fiyatının en ucuz tüketimin 8 kuruş, en pahalı tüketimin de 19 kuruş olduğunu belirtti.
“Foil-oil zararlı, çevreciler harekete geçmeli”
‘Foil-oil’in denizler için çok büyük tehlike olduğuna işaret eden Sunat Atun, ODTÜ’deki bir öğretim görevlisinin kendisine elektrik santrallerinden (baca) çıkan her bir metrelik gaz salınımının 40 dolarlık çevre zararına neden olduğunu anlattığına dikkat çekti.
Atun, “Biz bu kadar zengin bir ülke miyiz?” diyerek çevrecileri enerji anlaşmasına destek vermeye davet etti.
Sunat Atun, anlaşmanın çevre açısından da faydaları olacağını belirtti.
Güney Kıbrıs’a işbirliği teklifi
İsrail’in konum olarak Güney Kıbrıs ile üç parselde anlaşma yaptığını, İsrail’in ayrıca araştırmaları olduğunu, petrol şirketleri bulunduğunu belirten Atun, Türkiye’de katıldığı ‘Enerji Konferansı’nın son günü Türkiye Enerji Bakanı Berat Albayrak ile İsrail Enerji Bakanı’nın bir araya geldiğini söyledi. Atun, bu görüşmede gaz boru hattıyla ilgili konuşmalar olduğunu belirtti.
Gaz boru hattının Türkiye’ye İsrail’den gitmesinin büyük ihtimal olduğunu ifade eden Atun, Kıbrıs sorunu çözülürse İsrail’in düşüncesinin Rumlarla birlikte nakletme, onların alanlarındakini dahil etme düşünceleri olduğunu söyledi.
Atun, KKTC’nin de bu denklemler içerisinde yer almayı talep edip, Türkiye’ye olan kendi karasularımızdan, münhasır alanımızdan gaz boru hattının geçişine siyasi kararlarla imkan verilmesi, yollarının aranması gerektiğini belirtti.
Karpaz bölgesinde terminal kurulmasının gündeme getirilmesi gerektiğini ifade eden Atun, projenin bu şekilde daha anlamlı olacağını söyledi.
Atun, “Elektriği adamıza getirelim. Güney’le ortak iletim hattı kuralım. KIB-TEK’ten ve onlardan mühendisleri koyalım” diyerek Güney Kıbrıs’a işbirliği teklif etti.
İsrail’e bu önerinin sunulması gerektiğini ifade eden Atun, İsrail, Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Türkiye bağlantısının, güç oluşturacağını belirtti.
“Elektrik Kurumu, elektriği üretmemiş olacak ama üretim üzerinde söz sahibi olacak”
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun geleceğinin şimdiden planlanması gerektiğini söyleyen Atun, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu atma, satma düşüncesi olmadığını belirtti. Atun, kurumu rasyonel politikalarla güçlü hale getirip, güçlü bir devlet kuruluşu olarak geleceğe hazırlamak gerektiğini söyledi.
“Elektrik Kurumu elektriği Türkiye’den alsın, iletimi organize etsin, ETSOE’deki aday temsilcimiz halinde olsun, Güney Kıbrıs’la bağlantımızı kursun, elektrik alanında güçlü bir devlet kuruluşu olsun. Organizasyonu bu şekilde yaparsak Elektrik Kurumu, elektriği üretmemiş olacak ama üretim üzerinde kontrol ve söz sahibi olacak” diyen Atun, şimdiki tesisleri ulusal enerji arz güvenliği açısından elde tutmak gerektiğini söyledi.
“AKSA’ya gerek yok”
Sunat Atun, 2024’te AKSA’nın anlaşmasının biteceğini, anlaşmayı tazeleme taraftarı olmadığını ifade ederek, “Kabloyla ülkemize ucuz elektrik getirelim, ulusal güvenliği de KIB-TEK’in bünyesinde sağlayalım” dedi.
“300 bin kişilik küçük nüfusta niye üçüncü bir kaynak olsun?” diyerek AKSA’ya gerek olmadığını ifade eden Atun, ana kaynağın Türkiye’den sağlanacağını, Elektrik Kurumu’nun üretim tesislerinin de hazır güç olarak tutulacağını belirtti.
Atun, AKSA yerine yenilenebilir enerjiye para ve zaman ayrılabileceğini söyledi.
Türkiye ve KKTC çalışma grubu kuracak
Anlaşma kapsamında Türkiye ve KKTC’nin çalışma grupları kuracağını ifade eden Atun, “Bu toplantılarda AKSA’ya yeni bir fırsat doğar mı?” bilemediğini belirtti. Atun, yeni bir vizyon veya görevle gelirlerle ne olacağına bakacaklarını söyledi.
Elektrik projesi için 2 sene
Deniz altından tatlı su nakline ilişkin boru teknolojisi ile elektrik teknolojisinin birbirine zıt olduğunu ifade eden Atun, ikisinin farklı proje ve tekniklerle yapıldığını belirtti.
Atun, kablonun iletimi için 12-15 ay öngörüldüğünü, 3-6 ay da uygulamayla 2 yıllık bir süreye ihtiyaç olduğunu söyledi.
“Türkiye’ye yenilenebilir enerjiyi üretip, gönderebiliriz”
“Enerji Anlaşması” kapsamında elektrik altyapısının yenilenmesi, yenilenebilir enerji alanında işbirliği
yapılması ile petrol ve doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi, gerekli altyapının tesis edilmesi için ortak proje üretilmesinin de gündemde olduğu hatırlatılan Sunat Atun, Türkiye’deki yenilenebilir enerji ağırlığının Avrupa Birliği normları gereği yüzde 20’ye çıkması gerektiğini ancak şu an yüzde 1-2 dolaylarında olduğunu söyledi.
Atun, Türkiye’ye yenilenebilir enerjiyi üretip, kablo vasıtasıyla gönderme potansiyelimiz olduğunu ifade ederek, özel şirketlerin ‘Kıbrıs’ta bize yer verin. 100 MW’lık yenilenebilir enerji üretelim, kabloyla bunu Türkiye’ye bağlayalım ve Türkiye’ye satmak bizim derdimiz olsun. Siz sadece kiranızı alın’ teklifinde bulunduğunu belirtti.
Yılbaşından sonra yenilenebilir enerji projesi
Yılbaşında 20 ile 40 MW arası bir büyüklüğü yenilenebilir enerjiden sağlamak kaydıyla bir kısmını ihale edip, bir kısmını küçük ölçekli olarak lisanslandıracaklarını anlatan Atun, petrol arama çalışmasıyla ilgili de şunları söyledi:
“Piri Reis Gemisi’nin belli çapta sismik araştırmaları olmuştu. Daha sonra Barbaros Hayreddin Gemisi alındı ve 2011 Kasım’da Türkiye Enerji Bakanı ile anlaşma imzalamıştım. Türk Petrolleri Anonim Şti. Ortakları’na, bizim namımıza arama çalışması ve gerekirse ticari olarak değerlendirme hakkı verdik. Hiçbir masrafa herhangi bir katkımız olmayacağı, elde edilen kârın tamamen yarısını alacağız şeklinde bir anlaşma yaptık.
Sınırüstü köyünde araştırma kuyusu açılmış, ümit verici sonuçlar vermişti. 2014’te Akdeniz, Lefke, Güzelyurt üçgeninde bir yer belirlenip sondaj yapılması öngörülüyordu. Batı sularımızda da sismik araştırmaları öngörüyordu ama daha sonra gelen hükümetin bu konuda tasarrufu olmadı. Ben bunu talep ettim.”
Yorum Yazın