Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yaptığı açıklamada "Maliyet şokları sonrası kısa vadede geçici artış normal." derken gelinen noktada enflasyonla topyekün mücadele gerektiğini vurguladı.
IMF'ye başvurma planımız yok diyen Bakan Albayrak, Halkbank'a ABD'den herhangi bir para cezası verilmesini beklemediklerini de yineledi. Merkez Bankası'nın birçok ülkede olmadığı kadar bağımsız olduğunun altını çizen Albayrak, "ABD ile normalleşme için üst düzey görüşmeler sürüyor." dedi.
Bakan Albayrak'ın açıklamaları şöyle:
Yılın ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 7.4 oranında güçlü bir büyüme kaydetmiş olsa da yılın ikinci çeyreğiyle birlikte ekonomik aktivitede bir yavaşlama görülmekte. Bu yavaşlama aslında ekonominin dengelenme sürecinin de başladığına işaret etmekte. İç talepteki yavaşlama ithalat talebini düşürmekte.
Â
Yılın geri kalanında ihracat ve turizm gelirlerindeki olumlu görünüm ve iç talepteki zayıflamayla gerileyen ithalata bağlı olarak net dış talebin büyümeye pozitif katkı sağlamasını beklemekteyiz.
Albayrak, cari açığın, gayri safi yurt içi hasılaya oranının yıl sonunda yüzde 5'in altında olmasını beklediklerini söyledi.
Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü:
Â
- Son aylarda döviz kurunda görülen yükseliş enflasyon görünümünün kötüleşmesine önemli ölçüde etki etmiştir. Bu etkinin Eylül-Ekim aylarından sonra azalmaya başlayacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonla mücadele bizim en önemli önceliklerimizden ve önümüzdeki süreçte enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edilecek. Fiyatlarda dengelenme sağlanana kadar para politikasının sıkı duruşunun devam edeceğini öngörüyoruz. Bu noktada maliye politikası da sıkı para politikası duruşuna eşlik edecek.
Â
"TEMEL KAYNAK PÄ°YASAMIZ AVRUPA VE ABD OLMAYA DEVAM EDECEK"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin IMF'ye başvurmak gibi bir planının olmadığını, doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandıklarını kaydederek, Türkiye'nin temel borçlanma ve kaynak piyasasının Avrupa ve ABD olmaya devam edeceğini, çeşitlendirme kapsamında Çin piyasasına bu yıl ihraç gerçekleştirileceğini söyledi.
Reuters'a verdiği söyleşide Albayrak, "IMF ile bir anlaşmaya Türkiye'nin ihtiyacı var mı? Kaynak ihtiyacı hangi kanallardan sağlanabilir?" sorusunu yanıtlarken, "IMF'ye başvurma planımız yok. Doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandık. Türkiye'nin küresel sermayeye erişiminde bir sıkıntı yok, bu nedenle gündemimizde yeni bir madde yok. Bu kapsamda piyasa kaynaklarından finansman sağlamaya devam edeceğiz" dedi ve şöyle devam etti:
Â
Â
Uluslararası tahvil piyasasında yer almaya devam edeceğiz. Ayrıca ülkemize gelen sermayenin kalitesi de önem verdiğimiz bir diğer konu. Doğrudan yatırımların teşviki için gerekli reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Türkiye yatırımcılar için cazip bir gelişen piyasa olmaya devam edecek.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2012 yılında ilk defa hem uluslararası piyasalarda dolar cinsinden, hem de yurt içi piyasada TL cinsinden olmak üzere faizsiz bir borçlanma enstrümanı olan kira sertifikası, yani sukuk ihraçları yapmaya başladı. Şu ana kadar uluslararası sermaye piyasalarında beş sukuk ihracı gerçekleştirip 6 milyar dolar tutarında dış finansman sağlamış durumdayız. Önümüzdeki dönemde de her sene bu piyasada ihraç yapmaya devam etmeyi hedefliyoruz.
"Kaynak çeşitlendirmesine gidiyoruz. Ancak temel borçlanma ve kaynak piyasamız Avrupa ve ABD olmaya devam edecek" diyen Albayrak, şöyle devam etti:
Bu dönemde kaynak çeşitliliği açısından Rusya'da ruble cinsinden bono, swap anlaşmaları ve altına dayalı tahvil ihracı gibi önemli adımlarımız da oldu. Piyasa çeşitlendirmesi kapsamında bu sene ayrıca, Çin tahvil piyasasında bir işlem gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu ihraç Çin tahvil piyasasında ülke olarak ilk ihracımız olacak. Bu işlemi piyasa koşullarının uygunluğuna bağlı olarak 2018 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.
"TÜRKİYE BORÇLANMA KONUSUNDA ORTALAMANIN GERİSİNDE"
Gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 49, OECD ortalaması ise yüzde 111. Özel sektörde borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 65 ile yine oldukça düşük. Bunun yanında hane halkı borcunun milli gelire ortalamasında ise Türkiye yüzde 17 ile, yüzde 36 olan gelişmiş ülkeler ortalaması ve yüzde 59 olan dünya ortalamasının çok gerisinde.
Toplam borçluluk oranında da Türkiye yüzde 137, gelişmekte olan ülkeler ortalaması yüzde 211, dünya ortalaması ise yüzde 318. Tüm bu parametrelerde gelişmiş ülkeler, OECD ve dünya ortalamalarının çok çok gerisindeyiz.
Yorum Yazın