Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulu adına Başkan Remzi Gardiyanoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanı’nın dün katıldığı bir programda, sağlıktaki reform sürecine ara formül olarak nitelendirdiği “ancak, görünürde kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarının önünü açacak” bir tüzük çalışması yürüttüklerini gündeme getirdiği savunuldu.
Sağlık Bakanı’nın hekimlerin ikinci iş konusundaki bugüne kadarki açıklamalarına değinen ve bunlarla inişli-çıkışlı ve tutarsız bir idareci örneği sergilediğini savunan Gardiyanoğlu, “Dün yaptığı açıklamayla ise şuurunu tamamen kaybettiğini ilan etmiştir” iddiasında bulundu.
Gardiyanoğlu, tüzük çalışmasıyla ilgili eleştirilerini yineleyerek, Bakan Sucuoğlu’nun istifa çağrılarını görmezlikten geldiğini de savundu.
“Devletimizin kurumsal kimliğine gölge düşüren, bu bağlamda halkımızı umutsuzluğa iten, Yargıtay gibi bir makamın kararına karşı aleni ve pişkin bir tavır sergileyecek, düzensiz bir özel sektörle birlikte denetimsiz bir kamu sağlık sisteminin temellerini atacak bir tüzük çalışmasının, bir akıl tutulmasının ürünü olduğu aşikardır” diyen Gardiyanoğlu, şu ifadelere de yer verdi:
“Kaos… Kara leke…”
“Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulu olarak, istifa davetimizi görmemezlikten gelen Sayın Sağlık Bakanı’nı öncelikli olarak şuurlu ve sorumlu davranmaya davet ediyor, aksi durumda, sağlıkta yaşanacak gerçek kaosun altına, Tıp-İş ve KTTB ile birlikte imza atarak sağlık tarihimize bir kara leke olarak geçeceklerinin altını çiziyoruz.”
Sucuoğlu’na sorular
Açıklamada, Bakan Sucuoğlu’na şu sorular da yöneltildi:
“1-Tıp-İş ile birlikte aylardır, üzerinde gizlice çalıştıkları tüzüğün, sağlıktaki mevcut yasalar ve Yargıtay’ın verdiği Mandamus Emirnamesinin üzerinde olamayacağını kendileri ve yandaşları bilmiyorlar mı?
2-Devletin birer memuru olan servis şeflerinin, başhekimlerin ve Sağlık Bakanı’nın altında çalıştıkları kamu hekimlerine özelde de çalışma iznini verme yetkisinin, uymakla yükümlü oldukları yasalar ve mahkeme emri ile çelişeceğini bilmiyorlar mı?
3-Bu tüzükle, asli görevleri kamu hizmeti olan servis şeflerinin, başhekimlerin ve Sağlık Bakanı’nın, özel hastanelerin doktor ihtiyaçlarını kamu hekimleri aracılığı ile karşılayacak birer atama memuru olma konumuna geleceklerinin farkında değiller mi?
4-Özel hastanelerin hangi koşullarda açılabileceği yasalarla düzenlenmişken, Sayın Sağlık Bakanı, özel hastanelerin ameliyathanelerinin, kadrolu anestezi doktoru olmadan nasıl açılabildiğini, denetimden nasıl geçtiklerini araştırmayı neden düşünmüyor?
5-Sağlığın devlet eliyle özelleştirildiğini iddia eden Tıp-İş ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı, Bakanlıkla birlikte üzerinde çalıştıkları bu tüzükle, özel hastaneleri kamu hekimleri ile destekleyerek, kamu sağlığı kamuflajını kullanarak aslında kendi özel sağlık sistemi döngülerini kurmuş olmuyorlar mı?
6-Son zamanlarda, özel hastanelerde hasta kaybı ile sonuçlanan olayların temelinde, kamu hekimlerinin özel hastanelerde çalışıyor olmalarının yattığını, bu nedenle de gerek devlette ve gerekse özelde aynı anda işlem yaptıkları ve takip ettikleri hastaların hayatlarının riske atıldığını hatırlamıyorlar mı? Bu tüzükle bu riski resmileştirmiş olmuyorlar mı?
7-Kamu hastanelerinin bazı kadrolardaki hekim açığının yıllardır dile getirilmesine rağmen, Sağlık Bakanlığı’nın, Tıp-İş’in ve KTTB’nin, kısa, orta ve uzun vadeli hekim açığını giderecek bir çalışmasının yapılmaması, mevcut eksiklikten faydalanmayı görev bilen bir statükonun varlığını doğurmuş olmuyor mu?”
Yorum Yazın