Vakıflar İdaresi’nin ne yapmaya çalıştığını anlamadığını söyleyen Akansoy, Vakıflar İdaresi’nin kendi başına yaptığı hareketleri kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.
Maraş konusunda adım atılacaksa, bunun; BM ile sürekli istişare edilerek, BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı kalınarak yapılması gerektiğini ifade eden Akansoy, Kıbrıs’ta var olan durumu sıkıntıya sokacak bir adım atılmasına karşı olduklarını vurguladı.
Maraş konusunda BM ile görüşülmesi gerektiğini, çünkü alınmış bir karar olduğuna dikkat çeken Akansoy, “Bu işin sadece siyahı - beyazı yoktur, grisi de vardır. Ama biz hukukun dışına çıkılmasına karşıyız” dedi.
“Kıbrıs sorunu ne sadece bizim arzularımız, ne de sadece Kıbrıs Rum tarafının arzularıyla çözülebilir” diyen Akansoy, eğer Kıbrıs konusu çözülecekse bunun ancak BM parametreleri ışığında çözülebileceğine işaret etti. Asım Akansoy, “Siyasi eşitlik bizim için esastır” dedi.
ALTUĞRA
Akansoy’dan sonra söz alan UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra, “Her birey bilinçli ve sağlıklı yaşam hakkına sahiptir” konusunda söz aldı.
Hasatlıklar, özellikle meme kanserinde erken tanının önemine işaret eden Altuğra, meme kanserinde farkındalık ayı olan Ekim ayında yapılan etkinliklere değindi.
Meme kanserinin gittikçe yaygın hale geldiğine işaret eden Altuğra, devlet hastanesinde ücretsiz meme ultrasoundu çektirmenin mümkün olduğunu söyledi.
Meme kanserinin erkeklerde de görülebildiğine değinen Altuğra, kimsenin kendisini ertelememesi gerektiğini vurguladı.
Meme kanseri farkındalık ayında, Sağlık Bakanlığı ve devlet hastanesinin pembe ışıklarla ışıklandırılmasını öneren Altuğra, bunun farkındalık yaratmak adına önemli olabileceğini söyledi.
Hastalar için klinik psikologlardan yardım alınması önerisinde de bulunan Altuğra, Sağlık Bakanı’nın bunu da dikkate almasını istedi.
Kanserden korunmak için beslenmenin önemine değinen Altuğra, hormonlu gıda tüketiminin sakıncalarına işaret etti.
PİLLİ
Sağlık Bakanı Ali Pilli, Ekim ayında meme kanserine fakındalık yaratmak için bir takım etkinlikler yapıldığına işaret ederek, bu ayda pembe rengin önemli bir anlamı olduğunu kaydetti.
Memedeki erken tanının hayat kurtardığına işaret eden Pilli, erken tanıyla hastalığın yüzde yüz oranında tedavi edilebildiğini vurguladı.
Meme kanserinde tedavide son yirmi yılda çok önemli aşama kaydedildiğini ifade eden Pilli, uzman psikologların hastalara ve hasta yakınlarına da hizmet verdiklerini söyledi.
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalara değinen Pilli, kanser konusunda yapılan son araştırmalar hakkında bilgiler verdi.
HAMZAOĞULLARI
CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, “Yeni Erenköy Bucağı diye anılır, ancak ne hizmeti vardır, ne de binası” konusunda güncel konuşma yaptı.
Bölgenin “Yenierenköy Bucağı” olarak anıldığını, ancak bugüne kadar hiçbir icraatta bulunulmadığını ifade eden Hamzaoğulları, bugüne kadar hizmet binası için adım atılmadığını kaydetti.
500 bin TL’ye ihale edilip binanın bitirilebileceğini söyleyen Hamzaoğulları, bina ihalesinin gündeme alınması talebinde bulundu.
BAYBARS
Hamzaoğulları’ndan sonra söz alan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Hamzaoğulları’na cevaben yaptığı konuşmada, KKTC’nin her yerine aynı hassasiyette yaklaştıklarını belirterek, Yenierenköy’de söz konusu binanın eski eser olması nedeniyle gerekenin yapılamadığını kaydetti.
Bina için yapılan bir takım çalışmalar bulunduğunu anlatan Baybars, arzu edilen yerde olmasa bile bu yıl bitmeden bölgede bucak hizmetlerinin verileceğini anlattı.
ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Gazimağusa Hastanesi Çiftlik mi?” konusunda yaptığı konuşmada, özellikle yürütmenin ne yaptığının, yasama ve yargıyı doğrudan etkilediğini belirterek, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yaşanan durumu örnek gösterdi.
Ülkedeki, en yeni ve köklü sağlık yatırımlarının bir tanesinin Gazimağusa Devlet Hastanesi olduğuna işaret eden Şahali, gerek insan kaynağı planlaması gerekse insan kaynağı yönetimin iyi yapılabilmesinin sağlıklı hizmet almayı doğrudan etkilediğini söyledi.
Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yönetim kadrosunda “yaşanan kaosa” dikkat çeken Şahali, mevki konusunun değinmeden geçilebilecek bir konu olmadığını kaydetti.
Şahali, hastane başhekiminin görevlerinin önemine dikkat çekerek, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yönetsel bir kaos yaşandığını aktardı.
Herhangi bir kamu görevlisinin nakil, terfi işleminin herhangi bir siyasi ve idarecinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında bulunmadığını belirten Şahali, herhangi bir bakan veya müsteşarın atama, terfi ve cezalandırmada yetkisi olmadığını kaydetti.
Hasan Topal’dan sonra Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde bir idari görevlendirme yapıldığını anlatan Şahali, 25 Ocak tarihinde Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından bir başhekim ataması yapıldığını anımsattı.
Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yetki kullandığı alana herhangi bir bakanın müdahale etmesi yetkisi bulunmadığını vurgulayan Şahali, yetki sahibi makam tarafından yetkilendirilen kişiyi, herhangi bir siyasinin bir başka noktaya yetkilendirmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin böyle bir yetkisi olmadığını söyleyen Şahali, Pilli’nin yetkisi olmadığı halde, garı yasal bir şekilde başhekimliğe başka birinin görevlendirdiğini savundu.
Disiplin işleri için de Bakan Pilli’nin yetkili kişi olmadığını vurgulayan Şahali, yaşanan süreç hakkında bilgi verdi.
PİLLİ
Şahali’den sonra söz alan Sağlık Bakanı Ali Pilli, “çiftlik” kelimesinin kullanılmasını eleştirerek, Şahali’nin yaptığı konuşmayı “haksızlık” olarak niteledi.
Hasan Topal’dan sonra sorunların başladığını söyleyen Pilli, 4’lü hükümet döneminde sorunların neden çözülmediğini sordu.
Pilli, atanan kişinin Yataklı Tedavi Kurumları’nın başhekimi olduğunu, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun başhekimlik kadrosunun açılması ve kaosun bitmesini neden istemediğini sordu.
Konun çözümü için çok mücadele ettiğini anlatan Bakan Pilli, kendisinin her türlü mücadeleyi vermesine rağmen başarılı olamadığını, orada iş yaptıramaz hale geldiklerini söyledi.
Pilli bu konuda yazılı bir açıklama yapacağını kaydetti.
ZAROĞLU
Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Bertan Zaroğlu ise, “Vatandaşlık ve İkamet Tüzüğü” konusunda yaptığı konuşmada, 4’lü hükümet döneminde vatandaşlıkların iptali için başlatılan çalışmanın sonuçsuz kaldığına işaret etti.
Vatandaşlık konusunda yapılan yeni çalışmalara değinen Zaroğlu, tüm bunlara rağmen adli sicil kaydı olan bir kişiye vatandaşlık verildiğini ileri sürdü.
Vize ve ikamet tüzüğü konusuna da değinen Zaroğlu, tüzüğün TC vatandaşları başta olmak üzere KKTC’ye gelen yabancı uyruklu kişilere “işkence yapmak için” hazırlandığını ve tüzüğü hazırlayan kişilerin iyi niyetli olmadıklarını ileri sürdü.
Ülkeye giriş - çıkışları kontrol etmek amacıyla her geleni suçlu gibi addetmenin doğru olmadığını kaydeden Zaroğlu, tüzüğün, TC ile KKTC arasında imzalanan uluslararası anlaşmaya da aykırı olduğunu söyledi.
Tüzüğün keyfi bir ihraç düzenlemesi olduğunu savunan Zaroğlu, bahse konu tüzüğün ikinci bir düzenlemeye kadar kaldırılması talebinde bulundu.
BAYBARS
Zaroğlu’na cevaben İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars yaptığı konuşmada, Zaroğlu’nun konuşmasını ve bulunduğu ithamları eleştirdi.
Zaroğlu’nun yanlış vatandaşlık politikası ve nüfusun artmasını engellemekten bahsettiğini ifade eden Baybars, sonradan vatandaşlık konusunun bir lütuf olduğunu ve dünyanın her yerinde olduğu gibi her iktidarın kendine göre vatandaşlık politikası olduğunu anlattı.
Bakan Baybars, Yurttaşlık Yasası ile ilgili yapılan çalışmaların, kritere bağlı, keyfiliğin önüne geçecek çalışmalar olduğunu aktardı.
Sicil sildirmenin de belli kriterlere bağlı olduğunu ve bunun için de mahkemeye gidilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Baybars, sicilini sildiren kişilerin vatandaşlık alması önünde bir engelin kalmadığını kaydetti.
Vize ikamet tüzüğü konusunda yapılan eleştirilerin de son derece ayrıştırıcı olduğunu vurgulayan Baybars, tüzüklerin bir ülke vatandaşlarına özel hazırlanmadığını söyledi.
TC vatandaşlarına uygulanacak kolaylıkların da bir genelgeyle düzenlendiğine dikkat çeken Bakan Baybars, uygulamada karşılaşılacak aksaklıkların bilinmesi açısından tüzüğün önemli olduğunu, yaşanacak aksaklıkların görülerek, bunların düzenlenmesinin ardından ise tüzüğün yasallaşacağını anlattı.
Konuşmaların ardından Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü birleşimi tamamlandı.
Meclis’in bir sonraki birleşimi, 28 Ekim Pazartesi günü saat 10.00’da gerçekleştirilecek.
Yorum Yazın