CTP Milletvekili Mehmet Çağlar’ın yaptığı yazılı açıklamaya göre, Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komite toplantısında Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerde hukuku tehdit eden durumlar ile Azerbaycan'ın dönem başkanlığında Azerbaycan'da İnsan Hakları ihlalleri konuları görüşüldü.
Açıklamada, Türkiye ile ilgili olan durumda, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin AKPM tarafından kınandığı, darbe sonrası alınan ilk önlemlerin yerinde bulunduğu ancak OHAL'in gereğinden çok fazla uzaması, yüz binlerce insanın soruşturulması ve işinden edilmesi, birçok gazeteciye dönük yapılan çeşitli ithamlar ve baskılar nedeniyle endişe yaşandığı ve bu nedenlerle de Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda bulunabilmek amacı ile izlemeye alındığı belirtildi.
Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komite toplantısında ayrıca, DAEŞ'in insanlığa karşı işlediği suçlara ve muhtemel soykırıma karşı dava açılması ve cezalandırılması konusunun geniş bir biçimde görüşüldüğü belirtilen açıklamada, Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi'nde ise, Avrupa'nın demokratik güvenliğini koruma ve geliştirme konusunda tüm Avrupa Konseyi üye ülkelerinin başkanlarının, dışişleri bakanlarının ve AKPM milletvekillerini temsilen heyetlerin katılacağı bir zirve toplanması konuşuldu.
Açıklamaya göre, Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi'nde OECD'nin Ekonomik İşbirliği ve Gelişme raporun sunumu OECD Genel Sekreterliği Daha İyi Yaşam İçin Daha İyi Politikalar Birimi Başkan Vekili Juan Yermo tarafından yapıldı.
Milletvekilleri Çağlar ve Özcenk, Jau Yermo ile gerçekleştirdikleri görüşmede Kuzey Kıbrıs'taki ekonomik duruma değindiler. Görüşmede, Kuzey Kıbrıs'a dönük bazı ortak çalışmalar planlanması üzerinde duruldu.
AKPM'nin dostluk grubu üyesi Fransız delegasyonu Başkan Yardımcısı Josette Durrieu da Ürdün'de demokratik yaşamın ve yapıların güçlendirilmesi üzerine bir rapor sundu.
Toplantının gündem dışı konuşma bölümünde söz alan Mehmet Çağlar, özellikle 11 Şubat 2014 ortak belgesinden sonra oluşan ortamda ve Mustafa Akıncı'nın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Anastasiadis ile birlikte başlattıkları müzakere sürecinde önemli ilerlemeler katedildiğini kaydederek müzakere sürecini anlattı.
Çağlar, Lefkoşa ve Mont Pelerin'de yapılan müzakerelerden sonra garantör ülkelerin de ilk kez katıldığı Cenevre ve son olarak da Crans Montana zirvesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de katkıları ile temel bir çözüm çerçevesi çizildiğini, Türkiye'nin özellikle güvenlik ve garantiler konusunda önemli açılımlar yaptığını, belli bir geçiş döneminin yaşanmasından sonra güvenlik ve garantiler konusunu yeniden görüşebileceğini söyleyen Türkiye'nin bu açılımına Anastasiadis'in garantilerin ve müdahale hakkının hemen kaldırılmasını istemesi nedeniyle Crans Montana müzakere sürecinin sonuçsuz kaldığını anlattı
Çağlar 50 yılı aşkın bir süreden beri devam eden Kıbrıs sorununun BM parametreleri çerçevesinde yeniden başlaması gerektiğini, ancak sonuç alacak şekilde bir yöntem bulunmasının önemini vurguladı.
Çağlar, uluslararası toplumdan ve AKPM'nin liderleri cesaretlendirecek adımlar atmasının oldukça önemli olduğunu, iki bölgeli, iki kurucu devletli, siyasi eşitliğe dayanan iki toplumlu bir federasyonun hala en ulaşılabilir ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm olduğunu belirtti.
Çağlar ve Özcenk’e toplantılarda Cumhuriyet Meclisi Dış İlişkiler ve Protokol Müdürü Resa Paşaoğluları eşlik etti.
Yorum Yazın